Aktivistler, devlet moratoryumlarının bu ay sona ermesi ile birlikte, eşi görülmemiş bir tahliye krizinin yaklaştığı konusunda uyarıda bulunuyorlar.
75 yaşındaki Sandi Bachom, evinin tahliye edilmesini hiç beklemiyordu. Bir zamanlar New York City’deki bir reklam firmasında, altı haneli maaş alıyordu ve rahat bir hayat yaşıyordu. Ancak boşandıktan ve bir araba kazası sonrası işini kaybettikten sonra, aylık 3.000 dolarlık kirayı ödeyemez hale geldi.
Nisan 2012’de, evinin ön kapısına bir tahliye bildirimi yapıştırıldığını gördü ve şoka uğradı.
Şu anda serbest film yapımcısı ve gazeteci olan Bachom, Al Jazeera’ya “Çok utanç verici, sanki herkesin bildiği gibi ve kendimi yeterince kötü hissediyordum. Sadece korkuya kapılmıştım,” dedi ve ekledi: “En kötü durum senaryosu olduğunu düşündüm ve evimden tahliye edildim. Benim için bundan daha kötüsü olamaz.”
Bachom’un oğlu, daha genç yaşlarının sonlarında babasıyla yaşamaya başladı ve bunun üzerine o bir arkadaşının yanına taşındı. Bachom daha sonra şehrin uygun fiyatlı konut piyangosuna başvurmayı denediğinde, bir kredi alabilirlik durumunun, başvurusunu durdurduğunu söyledi.
“Tahliye edildiğimi buldular” dedi. “Kredi ([çeklerini) hiç düşünmedim çünkü her zaman faturalarımı ödedim ve bir şeyler satın aldım ve hatta daire kiralayabilirdim ve biraz zengindim. Sonra Prada’dan Nada’ya gittim.”
Pandemiden önce gelen bir kriz
Başkan Donald Trump, bu ayın başlarında yetkililere kiracıları evlerinde tutmak için çözümler bulma talimatı veren bir idari emir imzalarken, Temmuz ayında sona eren tahliyeler için federal bir moratoryumu uzatamadı.
Ülke çapında savunucular, ABD’yi benzeri görülmemiş bir kriz’in beklediği konusunda uyarıyorlar. 17 şehirdeki ev sahipleri salgın sırasında 36.581 tahliye davası açtı. Princeton Üniversitesi Tahliye Laboratuvarı tarafından oluşturulan bir rapora göre, bazı eyaletlerin tahliye moratoryumunun bu ayın sonunda sona ermesi nedeniyle bunun artması bekleniyor .
COVID-19 yardım fonları azaldıkça, işsizlik yükselemeye devam ediyor ve bazı işler asla geri dönmeyebilir. Tahliye Laboratuvarı medya stratejisti Alieza Durana, kiracılar salgın sırasında zaten kiralarını ödemekte zorlanıyor olsalar da, krizin çok daha uzun süredir başladığını söyledi.
Uzmanlar, korona virüs salgını sırasında kiracıların kiralarını ödemekte zorlanıyor olsalar da krizin çok daha uzun süredir başladığını söylüyor.
Durana, El Cezire’ye verdiği demeçte, “Konut piyasası ve politikalarımızda yüzyıllardır süren sistematik ayrımcılığın yanı sıra yaklaşık otuz yıllık artan kiralar ve ücret durgunluğu, COVID-19’dan önce gelen bir konut krizine yol açtı” dedi. “2016 yılında, verilerimizde 3,7 milyon tahliye davası veya işsizliğin yüzde beşin altında olduğu dakikada yedi tahliye davası gördük.” dedi.
“Mevcut halk sağlığı ve ekonomik kriz zaten toplumumuzda hissedilen eşitsizlikleri derinleştiriyor ve acil ve anlamlı politika önlemlerinin yokluğunda tahliye ve evsizlik deneyimlerini artırma potansiyeline sahip,” diye ekledi.
Yüzde 10,2 olan mevcut işsizlik oranı 2016’daki işsizlik oranının iki katından fazla ve ABD’deki pek çok kişi, gelirlerinin büyük bir kısmını kiraya harcıyor. Federal Rezerv analizine göre, pandemi öncesi, kiracı hanelerin yüzde 46’sından fazlası konut maliyeti yükü altında sınıflandırıldı, yani gelirlerinin yüzde 30’undan fazlasını kiraya harcadılar .
