Pazartesi, Mayıs 6, 2024

Son Haberler

İlgili Yazılar

CİA eski direktörünün Netanyahu eleştirsi ne anlama geliyor

Siyonist Binyamin Netanyahu, son 25 yılda İsrail başbakanlığı görevini 15 yıldır sürdürüyor. Netanyahu 1996’dan 1999’a kadar başbakandı ve 2009’dan beri de tekrar İsrail’in başbakanı oldu.  Netanyahu şimdi işgal altındaki topraklarda da eleştiriliyor. Eleştirinin amacı, Netanyahu’nun davranışıyla İsrail’i siyasi bir krize götürmesidir; Rejim sadece iki yıl içinde dördüncü kez parlamentoyu feshetmeye ve erken parlamento seçimleri düzenlemeye sürükleniyor. Siyonist gazete Haaretz’in yazdığı gibi, mevcut parlamentonun dağılması ve dördüncü seçimin yapılması, İsrail’deki siyasi ihtilafları eşi görülmemiş bir düzeye çıkarabilir.

İsrail’deki mevcut durumu analiz eden Amerika Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın-CIA eski direktörü John Brennan, Binyamin Netanyahu’nun davranışının İsrail’i yurtiçinde siyasi ahlaksızlığa ve yurtdışında uluslararası hukukun ihlaline götürdüğüne inanıyor.

Netanyahu’nun siyasi ahlaksızlığının bir örneği de kişisel çıkarlarını İsrail’in çıkarlarının önüne taşımasıdır. Son yıllarda Netanyahu, başbakan olarak on yıllık görev süresine yönelik yaygın eleştirilere tanık oldu. Netanyahu’nun dört yolsuzluk dosyası var ve bunlardan kurtulmak ve siyasi dokunulmazlıklardan yararlanmak iktidarda kalmakta ısrar etmesinin nedenlerinden biridir. Aynı zamanda eleştirmenler, Netanyahu’nun başbakan olarak kalması konusundaki ısrarının İsrail’i etkili bir şekilde kişisel diktatörlüğe ittiğini ve seçkin isimlerin iktidara gelmesini engellediğini iddia ediyor.

Netanyahu, Mavi ve Beyaz Parti lideri Benny Gantz ile iktidarda kalmak için 18 aylık iki dönem için dönüşümlü bir başbakanlık sistemi üzerine anlaşma yaptı ve bir koalisyon hükümet kurdu. Şimdi, Netanyahu’nun rakiplerinin dördüncü kez parlamentonun feshini istemesinin ana nedeni, Netanyahu’nun siyasi etiksizliği ve ona olan güçlü güvensizliğiyle de ilgili. Bu bağlamda Haaretz gazetesinin Yossi Millman muhabirine verdiği röportajda John Brennan, Binyamin Netanyahu’nun son derece kurnaz ve temkinli olduğuna değinerek  Siyonist rejimin iç siyasi atmosferini aldatmak için kötü niyetli bir zihniyet içerisinde olduğunu aynı zamanda kendi ilkelerine, hem de ahlaki olmayan ilkelere sahip bir kişi olduğunu söyledi.

İsrail dışında da , Netanyahu’nun taahhütlerine saygısı olmadığı aşikardır. Netanyahu’nun özellikle işgal planları ve Arap ülkeleriyle ilişkilerinin normalleşmesi biçiminde bulunduğu girişimler de kişisel hedefleri uğrunda olduğu söylenebilir.  . Brennan, “Netanyahu  iki devletli çözümün kişisel siyasi çıkarlarına hizmet ettiğine inanıyorsa onun peşine düşecektir. Onun Filistin halkı için adaleti sağlamak gibi bir yükümlülüğü yok. Netanyahu ayrıca İsrail’deki sağcı güçlerin onay ve desteğinin alınması gerektiğine ve bölgeleri ilhak etme politikasının sağcıların desteğini kazanmaya inanıyor. Bu politikanın gelecekte bir koz olacağını biliyor. Aynı şey BAE ve Bahreyn ile yapılan anlaşmalar için de geçerli.”dedi.

Netanyahu ayrıca İran’ın nükleer programı karşısında siyasi etiğe aykırı davranıyor, bir yandan İsrail kamuoyunu kandırıyor, diğer yandan da terör davranışlarını haklı çıkarıyor. Brennan bu konuda iki noktaya değiniyor. İlk olarak  İran’ın nükleer programı karşısında Netanyahu, en kötü senaryosuyla ilgili endişelerini dile getiriyor ve bunu İsraillileri endişelendirmek için kullanmaya çalışıyor ancak bunu yalnızca kendi siyasi kazancı için yapıyor. İkinci nokta, İranlı nükleer bilimci olan Muhsin Fahrizade suikastının, devlet terörizmine bir örnek olmasıdır. Bu suikast uluslararası hukukun açık bir ihlali sayılıp hükümetleri yabancı yetkililere ölümcül saldırılar düzenlemeye teşvik ediyor.

Son nokta şudur ki Netanyahu bu davranış biçimi ve kişisel çıkarlarınını öne alması ile , Batı Asya bölgesinin güvenlik düzenini de etkilemiş özellikle son yıllarda Donald Trump ve Muhammed bin Selman gibi kişilerle bu bölgenin güvenlik düzenini iyice bozmuştur.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar