Reuters Haber Ajansı’nın 21 Ağustos’ta aktardığı habere göre, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bir düzine ülke, ABD’nin Afganistan’dan tahliye operasyonlarına katkıda bulunmayı taahhüt etmiş.
Çok değil Ağustos başında ABD Dışişleri Bakanlığı, Amerikan güçleri için çalışan Afganlıların vize başvurularını Türkiye de dâhil üçüncü ülkeler üzerinden işleme koyacağını açıklayınca, Ankara sert tepki göstermiş, Washington da geri adım atmıştı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan 2 Ağustos’ta yapılan açıklamada, “ülkemizin rızası olmaksızın ülkemizde çözüm aranmak istenmesi kabul edilmez“ denmiş “ABD eğer bu kişileri ülkesine almak istiyor ise doğrudan uçaklarla ülkesine nakletmesi mümkündür” diye de tavsiyede bulunulmuştu.
Bu açıklamadan tam iki hafta sonra Taliban beklenmedik bir hızla Kabil’e girince, akla gelen başa geldi, ABD doğrudan tahliye uçuşlarına başladı.
Ağustos başında yaşanan bu “sözlü ayar çekme” olayına, Türk kamuoyunun olası Afgan göçüne dönük olağanüstü hassasiyetinin net bir şekilde hissedilmesine karşın, AK Parti iktidarının yine de ABD’ye tahliye sürecinde yardım önerisinde bulunduğu anlaşılıyor.
Sonuçta ABD ve Türkiye iki müttefik ülke, NATO’da yarım yüzyılı aşkın işbirliği pratiği var; yardım önermesinde garipsenecek bir durum yok.
Ancak bu yardımın niteliğine dair kamuoyuyla bilgi paylaşılmaması dikkat çekici. Yabancı basının bildirdiğine göre binlerce Afganlı önce Katar, Almanya, İtalya gibi üslere tahliye edildiler ve orada bekletiliyorlar. Haberlere bakarsanız, şansına Katar çıkmış Afganlar başta kanalizasyon sorunları olmak üzere korkunç şartlar nedeniyle isyandalar. Katar’ın her zamanki gibi nefesi yetmemiş durumda. Parayla her şey çözülmüyor elbet.
Afganistan tahliyelerinde İncirlik devre dışı
Anlaşıldığı kadarıyla, misal, bir NATO üssü olan İncirlik’in geçici bir süre için bile olsa Afganlılar için ara durak olarak kullanılması gündeme gelmedi.
Tahliyeler konusunda Türkiye ne türden bir katkıda bulundu sorusuna, tahmini yanıt verebiliyoruz. Her şeyden önce, 30 Ağustos tarihine kadar Kabil Havalimanı’nın askeri kontrolü Türkiye’de olduğu için, Türk askeri ülkeden ayrılana kadar geçen sürede hiç kuşku yok ki, alandan gerçekleşen tahliyelerde önemli bir rol oynadı.
Bir de tabii özellikle Almanya, İtalya, İspanya ve Kosova’ya yapılan tahliye uçuşlarında Türk hava sahasının kullanılmış olması muhtemeldir.
Sonuç olarak ABD, Türk kamuoyunun göç konusundaki hassasiyeti nedeniyle, ülkedeki NATO üslerinin Afgan sığınmacılarla ilgili olarak kullanımını talep etmemiş olabilir. Çok da isabet etmiş diyebiliriz.
İncirlik alternatifsiz değil
Ancak burada özellikle İncirlik Üssü’ne Türkiye – ABD ilişkileri çerçevesinde büyük önem atfedenlerin dikkatini çekmek gerekiyor. Demek ki ABD, Orta Doğu’daki faaliyetleri için farklı alternatifleri kullanabiliyor, Türkiye’deki NATO üslerine ihtiyaç duymayabiliyor.
Washington’la ilişkiler ne zaman sarpa sarsa, İncirlik Üssü’nün koz olarak masaya sürülmesi gerektiğini söyleyenlerin iki kere düşünmesi gereken bir durum.
Tabii bazıları, Türkiye ile ABD Orta Doğu’da ne kadar az işbirliği içinde olursa, o kadar iyi olur diye düşünebilir. Ancak iktidar öyle düşünmüyor. En azından Millî Savunma Bakanı Akar’ın demeçlerinden anlıyoruz ki, iktidar ABD’nin Orta Doğu’da Türkiye ile işbirliği yapmasından yana.
Akar, Hürriyet’ten Sedat Ergin’e yaptığı açıklamada “ABD Orta Doğu coğrafyasında bulunacaksa Türkiye ile işbirliği yapması lazım. ABD’nin bölgede işbirliği yapacağı ülke biziz” dedi.
ABD’ye gönderilen tüm bu sıcak sinyallere karşın Washington’un hiç de hevesli görünmediğinin altını çizmekte fayda var.
Afganistan’da hiç beklenmedik hızda gelişmeler yaşandı. Ancak şu kısacık sürede yaşanan hızlı gelişmeler Türk – Amerikan ilişkilerinin Biden yönetimi altında, kısa ve orta vadede nasıl şekilleneceğine dair bize önemli ipuçları veriyor. (Barçın Yinanç/T24)