16 yıl boyunca İsrail, kendini savunmak için savaşmak zorunda kaldı. 1948, 1967 ve 1973’teki savaşları kazandı. 2006’da ise Hezbollah ile berabere kaldı.
Ama şimdi her şey değişti. Hamas ile yaptığı barış anlaşması açıkça Hamas için bir zafer, İsrail içinse bir yenilgi oldu. Gaza’daki insanların neden coşkuyla kutlama yaptığını anlamak şaşırtıcı değil.
İşte Hamas’ın bu savaşta kazandıkları:
- Dünya kamuoyunu İsrail’e karşı çevirmeyi başardı.
- Yüzlerce Filistinli mahkumun serbest bırakılmasını sağladı, bunların birçoğu ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
- Bazı liderleri öldürülse de, yerlerine yenileri gelecek.
- Birçok savaşçısı öldürülse de, basına göre Hamas savaşçı kanadını yeniden inşa ediyor ve şu anda Gazze’de 12.000 askeri bulunuyor.
- Hamas, İsrail’in az bir şey almak için büyük bedeller ödemeye hazır olduğunu kanıtladı.
- Hamas, 7 Ekim 2023 katliamının müthiş sonuçlar doğurduğunu gururla iddia edebilir. Gerçekte, İsrail şu anda 6 Ekim 2023’ten daha zayıf durumda.
- Rehin almak gerçekten kazandırıyor.
- Gaza’nın büyük kısmı yok olsa da, dünya büyük miktarda para sağlayarak yeniden inşa edilmesini sağlayacak. Bu paraların önemli bir kısmının dolaylı olarak Hamas’ın kasasına gireceği bekleniyor.
- Hamas, Gazze’yi kontrol etmeye devam edecek. UNRWA ise olduğu gibi kalacak.
- Savaş, İsrail ile Amerika Birleşik Devletleri arasında ciddi bir uçurum yarattı.
- Başlangıçta Hamas sadece üç rehineyi serbest bırakmak zorunda olacak. Kısa süre sonra dört rehine daha serbest bırakılacak. Anlaşmanın ilk aşamasında toplamda 33 rehine serbest bırakılacak. İsrail, Hamas’ın elindeki daha fazla Filistinli mahkumu takas yaparak daha fazla rehine alabilir. Böylece anlaşmanın ilk aşamasının sonunda, Hamas yaklaşık 30 rehineyi elinde tutmaya devam edebilecek, bazıları ölmüş olabilir.
- İsrail, savaşın başında belirttiği hedeflerde başarısız olmuştur, bu hedefler Gazze’deki Hamas’ın tamamen ortadan kaldırılmasıydı.
- Savaş suçları işlemek gerçekten kazandırıyor, 7 Ekim’deki katliamda Hamas’ın işlediği savaş suçlarının yanı sıra, İsrail’e binlerce füze fırlatmak da her biri bir savaş suçudur.
- Bu savaşın İsrail’e maliyeti devasa oldu. Hamas, 7 Ekim katliamından bu yana Gazze’de 400’den fazla İsrailli askeri öldürmenin yanı sıra, İsrail’in ulusal borcu önemli ölçüde arttı ve ekonomisi de zarar gördü. İsrail’in ekonomik faaliyetinin savaş nedeniyle %20’den fazla azaldığı tahmin ediliyor.
- İsrail, Gazze’deki Hamas güçlerinden bir süreliğine rahatlama sağlasa da, hala İran’ın direniş ekseninin geri kalanıyla, Husi’ler ve Gazze’deki Hamas ile Batı Şeria’daki Hamas ve İran ile uğraşması gerekecek.
- İsrail, Gazze’den askerlerini çekmeye başlayacak ve şu an için öldürmeler duracak.
İsrail’in 6 Ekim 2023’te sahip olmadığı ve şimdi sahip olduğu şeyler:
- Neredeyse hiçbir şey.
Anlaşma üç aşamadan oluşuyor. Görünüşe göre, ilk aşamanın şartları üzerinde anlaşılmış. İkinci ve üçüncü aşamalar ek müzakereler gerektiriyor. Hamas, bu aşamalarda makul koşulları müzakere etmeyi reddedebilir, böylece İsrail’e hiçbir şey daha vermemeye özen gösterebilir. Tüm rehine serbest bırakılmayacak ve Hamas hala tünel sistemini yeniden inşa edebilecek, bunun yaklaşık %40’ı hala mevcut.
Bu, Hamas ve İsrail’in savaştığı ve bir anlaşmaya vardığı ilk sefer değil. Her seferinde Hamas sözünü tutmayarak yeni bir savaş başlatmıştır. Bu en son 2021’de oldu. O zamandan sonra Hamas, Katar’ın milyonlarca dolar yardım göndermesine izin verdi ve bunun karşılığında barış sağladı. Gerçekte, sonraki iki yıl boyunca Hamas, 7 Ekim katliamına hazırlık olarak karmaşık tünel sistemini ve binlerce füzeyi inşa etti. Hamas’ın sözünü tutmayıp, Gazze’den tekrar İsrail’e saldırmayacağına inanmak için hiçbir sebep yok.
Tüm bu olayların bir ironisi var. Netanyahu, tekrar İsrail Başbakanı olabilmek için Smotrich ve Ben Gvir’in liderlik ettiği ırkçı, aşırı dini ve aşırı sağcı siyasi partilere ruhunu sattı. Bu koalisyonu kurmak için Smotrich ve Ben Gvir’e önemli bakanlıklar ve Batı Şeria üzerinde büyük bir kontrol verdi, Likud içinse Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarını sakladı. Bunu, herhangi bir savaş durumunda Başbakan olmanın kritik olduğuna inandığı için yaptı, çünkü böyle bir savaş mevcut döneminde bekleniyordu. Ne yazık ki, mirası İsrail’i savunabilen adam olarak kalmak yerine, İsrail’in ilk savaş kaybeden başbakanı olarak hatırlanacak.