UNESCO genel konferansının dördüncü gününde, Arap grubu ülkelerinin önerisi ve İslam ülkelerinin kolektif desteğine dayanarak, “Gazze Şeridi/ Filistin’in mevcut durumunun tüm yönleriyle etkisi ve sonuçları” başlıklı bir karar UNESCO’nun gündemi olarak bu konferansın gündeminde onaylanmak için konuldu. Bu öneriye karşı Amerika Birleşik Devletleri, Filistin halkına karşı ve İsrail rejimini destekleyen tek taraflı ve tamamen önyargılı bir karar taslağı hazırlayarak oylamaya sundu. Açık oylamada ABD’nin kararı, üyelerin çoğunluğu tarafından reddedilirken, Filistin yanlılarının önerdiği karar ise toplam 137 oyundan sadece 8 hayır oya karşı 96 evet oyla kabul edildi.
Amerika’nın UNESCO’daki başarısızlığı çift yönlü başarısızlıktı. Bir yanda Washington’un işgal rejimine destek için sunduğu karar onaylanmazken, diğer yanda İslam ülkelerinin Gazze’ye destek için önerdiği karar oy çoğunluğu ile kabul edildi. UNESCO üyesi ülkelerin bu eylemi, dünyadaki ülkelerin çoğunluğunun Siyonist rejimin suçlarını ve Amerika’nın bu rejime desteğini kınadığını göstermektedir. Bu eylem aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi’nin davranış modelinin dünya ülkelerini, Birleşmiş Milletler’in en önemli ayağı olarak kabul edilen bu konseyden, Siyonist rejimin yarattığı Gazze felaketiyle ilgili şu ana kadar bir karar çıkarılamadı.
Bir diğer nokta ise UNESCO üyesi ülkelerin davranışları ya da ülkelerin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Siyonist rejimin cinayetlerini da bir karar şeklinde kınayan davranışları gösteriyor ki; temel olarak büyük batılı güçlerin başrol oynamadığı veya üyelerin eşit oy kullanma hakkının prensip olarak uygulandığı kurumlar, küresel krizler karşısında daha gerçekçi, adil ve siyasetsiz bir şekilde ele alıyorlar.
Başka bir ifade ile bu gibi kurumlar, kurumsallığı başarısız bir deneyim olarak tanıtan Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı üzerinden yapılanın aksine işbirliğini teşvik etmeyi, güvensizliği ve savaşı azaltmayı, barışı artırmayı amaçlayan uluslararası sistemde kurumsalcılığın itibarını ve değerini yükseltiyorlar.
Bilindiği üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bundan yaklaşık bir hafta önce yine Siyonist rejimin Gazze halkına yönelik cinayetlerini ele almak ve ateşkesin sağlanarak Gazze Şeridine insani yardımların ulaştırılması üzerine toplandı, fakat bu oturumdan da bir sonuç çıkmadı. Toplantının ardından basına açıklamada bulunan ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood, “Halihazırda bir anlaşma sağlanamadı.” bilgisini paylaştı. Wood, toplantıda çatışmalara insani ara verilmesi konusunun gündeme geldiğini, ancak Konsey nezdinde hala bu konuda farklı görüşler olduğunu dile getirdi.
UNESCO bugüne kadar Filistin’e destek veren birçok karar yayınlamış ve bu yaklaşım Siyonist işgal rejiminin bu örgütten çekilmesine yol açmıştır. Başka bir ifade ile siyasetten uzak, hak temelli çalışan hiçbir kurum, Siyonist rejim ve hatta bir zamanlar UNESCO’dan çekilen Amerika bile buna tahammül edemiyor ve kalmak yerine ayrılmayı tercih ediyor. Amerika’nın UNESCO’da Siyonist rejimi savunmadaki başarısızlığı, küresel toplumun bu cani rejimden duyduğu nefretin gerçeğini ortaya koydu./
