ABD’nin artan yaptırımları, Washington’da yeni bir lobi endüstrisinin doğmasına yol açtı. Şirketler ve hükümetler, bu yaptırımları şekillendirmek için eski ABD yetkililerini işe alarak milyarlarca dolarlık bir pazar yarattı.
ABD’nin son yıllarda uyguladığı yaptırımların keskin bir şekilde artması, Washington’da büyük bir lobi endüstrisinin doğmasına neden oldu.
Bu endüstri, yaptırımlardan etkilenen yabancı hükümetler ve şirketlerin, eski ABD yetkililerini işe alarak Washington’daki yaptırım politikalarını etkileme çabalarını içeriyor.
Eski ABD yetkilileri, hükümet ve iş dünyasındaki bağlantılarını kullanarak bu yaptırımların hafifletilmesi veya tamamen kaldırılması için milyonlarca dolarlık anlaşmalar yapıyor.
Washington Post’un araştırmasına göre, ABD’nin uyguladığı yaptırımlardan etkilenen birçok yabancı şirket ve hükümet, eski ABD yetkilileri ile çalışarak bu yaptırımları geri çevirmeye ya da hafifletmeye çalışıyor.
Özellikle, eski Hazine Bakanlığı yetkilileri ve eski Kongre üyeleri, yaptırımların hafifletilmesi veya uygulanmaması için devreye giriyor.
Habere göre, bu yeni lobi endüstrisi, sadece yaptırımlardan korunmak için değil, aynı zamanda rakiplerine karşı yaptırım uygulanmasını sağlamak için de kullanılıyor.
ABD’nin son yıllarda uyguladığı yaptırımlar 2014 yılında 6 milyon dolarken, bu miktar 2022 yılına kadar 31 milyon dolara ulaştı.
Yurt içi firmaların yaptırım uyumu için harcadığı miktar ise 353 milyon doları aşıyor.
Yaptırım uyumu milyar dolarlık bir endüstri oldu
Yaptırımlar, uyum alanında da büyük bir sektör oluşturmuş durumda. Şirketler, yaptırımlara uyum sağlamak ve bu yaptırımların yasal sonuçlarından kaçınmak için büyük miktarlarda para harcıyor.
Castellum.AI CEO’su ve eski Hazine Bakanlığı danışmanı Peter Piatetsky, yaptırım uyum sektörünün yıllık 30 milyar doların üzerinde olduğunu ve her yıl yaklaşık yüzde 10 oranında büyüdüğünü belirtiyor.
Eski ABD yetkilileri, bu durumu “haksız yere suçlananlara yardım etme” olarak savunuyor.
Fakat bu güçlü ekonomik araçların aşırı kullanımı, sivil halkı olumsuz etkileyebiliyor ve ABD’nin dış politika çıkarlarını zayıflatabiliyor.
Habere göre, eski FBI direktörü Louis Freeh ve eski Başsavcı Michael Mukasey gibi üst düzey yetkililer, yaptırımların hafifletilmesi için lobi faaliyetleri yürüten isimler arasında.
Freeh, İsrailli milyarder Dan Gertler adına yaptırımların hafifletilmesi için lobi yaptı. Gertler, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki yolsuzluklarla bağlantılı olarak ABD Hazine Bakanlığı tarafından yaptırıma tabi tutulmuştu. Freeh, bu tür temsilcilik faaliyetlerinin ABD’nin çıkarlarıyla uyumlu olduğunu savunuyor.
Şirketler rakiplerine yaptırım uygulanması için lobi yapıyor
Yaptırımlar sadece cezalandırma aracı olarak kullanılmıyor; aynı zamanda iş dünyası da rakiplerine karşı yaptırımların uygulanması için lobi yapıyor.
Örneğin, 2022 yılında Alcoa Corporation, Beyaz Saray’a Rus alüminyum şirketlerine yaptırım uygulanması için lobi yaptı.
Bu gibi örnekler, Washington’da yaptırım politikalarının sadece ulusal güvenlik ve dış politika amaçlarına hizmet etmediğini, aynı zamanda ticari çıkarlar için de kullanıldığını gösteriyor.
Washington’daki yaptırım lobisi faaliyetleri sadece ABD şirketleriyle sınırlı değil. Yabancı hükümetler de bu faaliyetlerin büyük bir parçası.
Birçok ülke, savaş suçlarıyla suçlanan liderler ve insan hakları ihlalleriyle gündeme gelen hükümetler, ABD yaptırımlarından kurtulmak için milyonlarca dolar harcıyor.
Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), bu konuda en etkili olan ülkelerden biri. BAE, 2016 ve 2023 yılları arasında Washington’daki lobi faaliyetleri için 193 milyon dolar harcadı.