Pakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bayan Mümtaz Zehra Beluç, ülkenin terörle mücadelede ve terör unsurlarının finansmanının engellenmesinde oynadığı rolün göz ardı edilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Amerika’nın Afganistan’a saldırmasının ardından oğul George Bush, Pakistan’ı, Washington’un NATO dışındaki müttefiki ilan etti, fakat kısa bir süre sonra Amerika, Pakistan’ı sözde terörle mücadelede Washington’la iş birliği yapma konusunda sadakatsizlikle suçladı, başka bir ifade ile her iki tarafın balayı sona erdi ve Pakistan, Amerikan siyasi ve askerî yetkililerinin çok sayıda suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.
Siyasi meseleler uzmanı Murtaza Haydar bu konuda şöyle düşünüyor: Amerika, Pakistan’a yaptığı askerî ve mali yardım karşılığında Pakistan’ın Washington’un taleplerine tamamen itaat etmesini bekliyordu. Fakat görünüşe göre Pakistan özellikle Afganistan’da dış politikasını uygularken ulusal çıkarları çerçevesinde hareket ediyor ki bu da Amerika’nın pek hoşuna gitmiyor.
Pakistanlı yetkililerin belirttiğine göre İslamabad, bağımsız bir ülke olarak sorumluluklarının bilincinde ve Amerika’nın terörle ilgili raporundaki iddiayı reddediyor. Pakistan ile Amerika arasındaki ihtilaf ve görüş ayrılıkları eski Amerikan başkanı Donald Trump’ın başkanlığı döneminde zirveye ulaştı, zira Trump açıkça Pakistan’ı terörizmi desteklemekle suçladı ve Washington’un bu ülkeye yaptığı mali ve askerî yardımı kesti.
Görünüşe göre Joe Biden’ın Amerika’daki başkanlığı sırasında Washington ile İslamabad arasındaki ilişki değişmezken üstelik daha da gerginleşti. Afganistan’da son iki buçuk yıldır yaşanan gelişmelerin Amerika-Pakistan ilişkilerinin gelişmesini engellemiş olabileceği ihtimali, pek de uzak bir ihtimal değildir. Zira Amerika Pakistan’dan, başta Taliban olmak üzere Afganistan’daki gelişmeleri yöneterek Beyaz Saray’ın Afganistan’daki politikalarının uygulanmasına yardımcı olmasını bekliyor.
Siyasi meseleler uzmanı Ahmet Mansur Han bu konuda yaptığı değerlendirmede şöyle diyor: “Pakistan, Amerika ile iş birliği karşılığında bu ülkenin Keşmir meselesi de dâhil olmak üzere İslamabad’ın çıkarlarına da yardımcı olmasını bekliyor. Ancak Amerika’nın Hindistan bölgesindeki tercihi Pakistan’ın rakibi olan Hindistan’dır ve bu da Amerika ile Pakistan’ın Keşmir ve Afganistan’daki gelişmeler dâhil çeşitli konularda stratejik ihtilaflara sahip olduğu anlamına geliyor.
Her hâlükârda Pakistanlı yetkililere göre Amerika yayımladığı raporunda küresel terör ağlarının çökmesinde Pakistan’ın rolüne değinmemiştir. Hâlbuki terörle mücadelede 80 binden fazla Pakistan güvenlik ve sivil gücü hayatını kaybederken, İslamabad da yüz milyarlarca dolar zarara uğradı.
Görünüşe göre terör kavramı ve örneği konusunda Amerika ile Pakistan arasında farklılıklar yaşanıyor. Bu arada Pakistan, Amerika’yı Afganistan’da yıkıcı politikalar benimsemekle suçluyor. Öyle ki İslamabad, Afganistan’daki durum ve bu ülkedeki terörizmin bölgedeki diğer ülkeler açısından tehlikeli sonuçları hakkındaki endişelerini defalarca dile getirmişken, Amerikan kuvvetlerinin ve NATO’nun bu ülkeden sorumsuzca çekilmesi, Afganistan’daki kaosun yoğunlaşmasına yol açtı.
Pakistan ile Amerika arasındaki görüş ayrılıkları derinleşirken, Afganistan’daki gelişmeler de İslamabad’ın kontrolünden çıkmış gibi görünüyor ve bu da Washington için kabul edilemez görünüyor. Bu yüzden Amerika’nın Pakistan üzerindeki baskısının artma ihtimali de pek uzak bir ihtimal olarak görünmüyor./