ABD Başkanı Donald Trump’ın affettiği Blackwater mensubu paralı askerler Irak’ta son yılların en çok gündeme gelen katliamlarından birinin failiydi.
“Blackwater” mensupları Nicholas Slatten, Paul Slough, Evan Liberty ve Dustin Heard, 16 Eylül 2007 Bağdat Nisur Meydanı katliamının sorumluları arasındaydı.
Af kararı sonrasında katliama dair Iraklıların anlattıkları bir kez daha gündeme geldi.
Katliamın en küçük kurbanı olan 9 yaşındaki Ali Kinani’nin babası Muhammed Kinani, 2010 yılında The Nation için Jeremy Scahill ve Richard Rowley tarafından yapılan röportajda olayı anlatmıştı.
Kinani, saldırının gerçekleştiği günü dün gibi hatırladığını, sivilleri öldürdükten sonra Blackwater üyelerinin ateş açmaya devam ettiğini, kendisinin ise “oğlumu öldürdüler” diye feryat ettiğini söylüyor.
Katillerin cezalandırılmasını istediğini ifade eden Kinani’nin bu talebi bir süre sonra yerine gelecek olsa da, çok kısa bir süre için mahkum edilen Blackwater üyeleri Trump’ın affıyla serbest kalacaktı.
ABD işgalinin gerçekleştiği günlerde, Saddam’dan kurtuldukları için kendisinin da kutlama yapmak üzere elinde tatlılarla sokağa çıktığını söyleyen Kinani, ABD askerlerini o gün kurtarıcı olarak gördüğünü itiraf ediyor.
Katliamın gerçekleştiği gün Blackwater mensuplarının hiçbir sebep olmadan sivillerin üzerine ateş açtığını ifade eden Kinani, hareket eden tüm sivilleri öldürdükten sonra bölgeden çekip gittiklerini belirtiyor.
Trump’ın af kararı
ABD Başkanı Donald Trump, Irak’ta sivilleri katleden paralı askerlere af kararı almıştı.
23 Aralık tarihinde yayınlanan, 15 kişinin affını, 5 kişinin de cezalarının indirilmesini öngören kararnameden faydalananlar arasında 16 Eylül 2007 tarihinde Irak’ın başkenti Bağdat’taki Nisur Meydanı’nda 17 sivilin katledilmesi olayında yer alan “Blackwater” mensupları Nicholas Slatten, Paul Slough, Evan Liberty ve Dustin Heard de yer alıyordu.
Olayın ardından yargılanan ve uzun süreli hapis cezalarına çarptırılan 4 eski paralı askerin affı büyük yankı buldu. Sosyal medya üzerinden olaya gösterilen tepkilerde Iraklı sivillere haksızlık yapıldığı ifade edildi.
Nisur Meydanı Katliamı
Olay tüm dünyada geniş yankı bulurken, katliamın ardından Blackwater’ın Irak’taki çalışma izni sonlandırılmış, şirket ise ismini değiştirmişti.
Iraklılar, her yıl 16 Eylül’de, 2007 yılında başkent Bağdat’ın merkezinde meydana gelen Nisur Katliamı acı bir şekilde anıyor.
16 Eylül 2007’de Irak’ın başkenti Bağdat’ta ABD Büyükelçiliğine ait konvoya eşlik eden Blackwater askerleri, Nisur Meydanı’ndan geçtikleri sırada Iraklı sivillerin üzerine ateş açtı. Yaşanan katliamda 17 kişi hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı.
Bu olay, ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra meydana gelen en önemli katliamlardan biri olarak kabul ediliyor.
Erik Prince’in kurucusu olduğu Blackwater şirketinin paralı askerleri, konvoyun pusuya düşürüldüğünü ve kendilerini korumak üzere ateş açtıklarını iddia etmiş olsa da, olayı soruşturan Iraklı Savcı Faris Saadi Abdul, ölümlerin nedensiz yere gerçekleştiğini söyledi.
Katliamdan bir gün sonra Blackwater şirketinin Irak’ta operasyon yürütme lisansı geçici olarak askıya alınırken, dönemin Irak hükümeti, yaşanan katliamın sorumlularından hesap sorulacağını açıklamıştı.
Olayla ilgili en az 5 ayrı soruşturma yürütülürken, bunların birini ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) gerçekleştirdi.
FBI soruşturmasından, 17 Iraklının Blackwater çalışanları tarafından öldürüldüğü ve en az 14’ünün sebepsiz yere vurulduğu sonucu çıktı.
2014 yılında, katliama karışan Blackwater çalışanlarından biri cinayetten, diğer üçü ise taksirle adam öldürme suçundan yargılandı.
Geçen yıl, Amerikan yargısı Blackwater şirketinin 3 üyesine ceza indirimi uygulandığını duyurmuştu.
İsmi birçok şaibeli olaya karışan şirketin karıştığı en kanlı olaylardan birinin, 17 Iraklının hayatını kaybettiği Nisur Katliamı olduğu belirtiliyor.
Irak’ın ABD ve İngiltere öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından 2003’te işgal edilmesi ile başlayıp iç çatışmalara evrilen 15 yıllık süreçte sivil can kaybının 470 bin civarında olduğu biliniyor.
