Suriye’nin Deyr ez Zor bölgesinde son zamanlarda aşiret reislerinin ve şeyhlerinDSG’den silahlı kişiler tarafından öldürüldüğü yönündeki iddialar üzerine Arap aşiret mensupları, DSG’nin karargâhlarına saldırarak orada bulunan örgüt üyelerini esir aldı.
Bölgede Arap aşiret mensuplarının başlattığı gösteriler ise bazı kentlerde silahlı isyana dönüştü.
Söz konusu gelişmeleri Sputnik’e değerlendiren Beyrut’taki İran Büyükelçiliği’nin eski diplomatlarından İranlı Ortadoğu uzmanı Seyed Hadi Afghahi, bölgeyi kontrolünde tutan Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Suriye’nin güvenlik ve istikrarı bakımından yıkıcı rol oynadıklarını ifade etti.
‘ABD, DSG adı altında alternatif yıkıcı bir güç kurdu’
“IŞİD’in yenilgiye uğramasından sonra Amerikalılar, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) adı altında alternatif yıkıcı bir güç kurdu. Bu güç Arap ve Kürt karışımı olup, Suriye’nin istikrar ve güvenliği açısından sadece yıkıcı rol oynuyor. Amerikalılar onları silahlandırdı ve onlar üzerinden Suriye’nin doğusundaki petrolü kontrol altına aldı. ABD fiilen bu güçler üzerinden Suriye’nin petrolünü yağmalıyor. Tam da bu nedenle Suriye’de, daha önce 2003’te Irak’ta varlık gösteren güçlere benzer bir güç, bir halk direnişi oluşuyor. O zamanlar silahlı gerillalar birçok kez Irak’taki Amerikan askerlerini ciddi kayıplara uğratmıştı, sonuçta Barack Obama onlarla anlaşma yapmak zorunda kalmıştı. Suriye’de de aynen bu şekilde oluşan Arap aşiretlerinin halk direnişi giderek güçleniyor” diyen Afghahi, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Suriye hükümetinin desteği ile halk direnişi oluşuyor’
“Ayrıca Deyr ez Zor’da ve Haseke kentinin doğusunda varlık gösteren Arap aşiret reislerinin oğullarının bir kısmı eskiden bulundukları askeri oluşumları terk ederek evlerine döndü ve Suriye hükümetinin desteği ile silahlı halk direnişini organize etmeye başladı, saflarını genişleterek ABD güçlerine yönelik saldırılar düzenliyor.”
İranlı uzman, “Bu, ABD’nin Suriye’deki varlığına karşı koymanın yollarından biri, zira Suriye ordusu şu anda hem direniş hem de saldırı kabiliyeti bakımından yeterince güçlü değil, bu nedenle ‘vuran ve işi bitirebilen’ halk direnişini seçmek en iyi yol” ifadelerini kullandı.