t. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nda (SPIEF) uluslararası haber ajanslarının genel yayın yönetmenleriyle bir araya gelen Putin, Rusya-ABD ilişkilerini değerlendirdi.
İlişkileri bugünkü duruma getiren tarafın Rusya olmadığını belirten Putin, “Biz hiçbir zaman Rusya-ABD ilişkilerine zarar veren ilk adımı atmadık. Biz mi ABD’ye yaptırım uyguladık? ABD bize yaptırım uyguladı ve her bahaneyi kullanarak ya da bahane olmadan yaptırımlara devam ediyor. Sırf biz var olduğumuz için. Ancak bunu kabullenmeleri gerekiyor. Rusya vardı, var ve var olacak. Dünyada önemli bir role sahip ABD’nin var olacağı gibi. İki ülkenin istikrar kazandırıcı rol oynamasını çok isterdim” dedi.
‘Ruslar eylülde diğer ülkelere daha özgür bir şekilde gidebilecek’
Putin, eylül ayında Rusya’daki bağışıklık oranının yaklaşık 60 olmasını beklediklerini ve o zamandan itibaren Rusların diğer ülkelere daha özgür bir şekilde seyahat edebileceğini, Rusya topraklarına daha geniş bir erişim olabileceğini söyledi.
‘Kuzey Kore sorunu ülkenin güvenliği garanti edilerek çözülebilir’
Kuzey Kore sorunu hakkında konuşan Putin, bu sorunun Pyongyang’a daha fazla yaptırım uygulayarak değil,ülkenin güvenliğini garanti edecek koşullar oluşturularak çözüm bulunabileceğini belirtti.
Rus lider, Kuzey Kore sorununa ideal bir çözüm bulunacağı umudunu koruduğunu ekledi.
‘SSCB ve Rusya, Kuril Adaları’nı Japonya’ya vermeyi hiçbir zaman kabul etmedi’
Kuril Adaları’nın aidiyetiyle ilgili bir soru üzerine Japonya’nın iki adanın müzakere edildiği 1956 yılından bu yana birçok kez tutumunu değiştirdiğine dikkat çeken Putin, Tokyo’nun artık dört ada üzerinde hak talep ettiğinin ancak SSCB ve Rusya’nın bu adaları Japonya’ya vermeyi hiçbir zaman kabul etmediğinin altını çizdi.
2. Dünya Savaşı’ndan sonra barış anlaşması imzalanmamıştı
Sovyetler Birliği, Japonya’nın Kuzey Bölgeler olarak adlandırdığı Kuril Adaları’nın en güneyindeki 4 adayı 2. Dünya Savaşı’nın son günlerinde topraklarına dahil etmişti.
Japonya, Rusya’nın 2. Dünya Savaşı’nın sonunda kontrolü altına aldığı Kuril Adaları’nın kendilerine geri verilmesini, barış anlaşmasının imzalanması için şart koşuyor.
Japonya’nın hak iddiası nedeniyle iki ülke arasında 2. Dünya Savaşı’nın bitiminde barış anlaşması imzalanmamıştı.
