NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Rusya’nın gelecekte NATO’yu tehdit etmeye devam edeceğine dair uyarıda bulunarak, “Geleceğe hazır değiliz” dedi.
Sky News’te yer alan habere göre, Rutte, NATO Genel Sekreteri olarak yaptığı ilk önemli konuşmasında Brüksel’de, mevcut güvenlik ortamında NATO üyelerinin savunma bütçeleri ve üretimlerini artırma ihtiyacının hayati önemde olduğunu vurguladı ve “Artık savaş ortamında olduğumuzu hissetmeye başlamalı ve kararlarımızı bu durumu göz önünde bulundurarak almalıyız” dedi.
NATO Genel Sekreteri, Avrupa’nın şu anda kendi hayatı boyunca yaşadığı en kötü güvenlik durumunda olduğunu belirterek, “Rusya, Ukrayna ve NATO ile uzun vadeli bir çatışmaya hazırlanıyor” diye ekledi.
Rutte, NATO’nun üyelerinin önümüzdeki dört ya da beş yıl içinde karşılaşacakları duruma hazır olmadığını belirterek, “Eğer şimdi yeni savaşların önlenmesi için harcama yapmazsak, ileride bu savaşlara katıldığımızda çok daha büyük bedeller ödemek zorunda kalacağız” uyarısında bulundu.
Daha önce Brüksel’deki NATO Savunma Bakanları toplantısında, NATO’nun mühimmat üretimi ve askeri ekipman yapımı konusunda önemli ilerlemeler kaydettiğini belirten Mark Rutte, buna rağmen mevcut üretimin hâlâ yetersiz olduğunu ifade etti. Ayrıca, silah üretimlerini artırmak ve bu silahları daha düşük maliyetle üretmek için çabaların artırılması gerektiğini söyledi.
Rutte, NATO’nun Ukrayna’ya karşı Rusya’ya karşı savunma güçlerini artırma taahhüdüne de değinerek, “NATO üyeleri, 2024 yılı sonuna kadar Kiev’e 43 milyar doların üzerinde askeri yardım yapmayı taahhüt etmiştir. Bugüne kadar bu yardımların 22 milyar doları sağlanmış olup, bu yardımlar, Ukrayna halkının kendi kaderini tayin etme hakkı için gösterdiğimiz dayanışmanın bir simgesidir” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Şubat 2022’de (2 Mart 1400) Batı’nın Moskova’nın güvenlik kaygılarını göz ardı etmesine tepki olarak Donbas bölgesindeki Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını tanımıştı.
Putin, bu açıklamadan üç gün sonra, 24 Şubat 2022’de (5 Mart 1400), “özel askeri operasyon” olarak tanımladığı bir askeri harekât başlatarak Moskova-Kiev ilişkilerini askeri bir çatışmaya dönüştürmüştü.
Amerika Birleşik Devletleri ve Batılı ülkeler, Rusya’nın bu adımına karşılık olarak, Moskova’ya geniş çaplı yaptırımlar uyguladı ve Kiev’e milyarlarca dolar değerinde silah ve askeri ekipman gönderdi.