Washington’a asayiş için asker sevkiyatının onayı artık sadece Savunma Bakanı’nda

6 Ocak Kongre baskınında Ulusal Muhafızların sevkiyatının kasıtlı olarak geciktirildiği tartışmaları devam ederken Savunma Bakanı Lloyd Austin dikkat çekici bir adım attı.Austin, Kara Kuvvetleri Genel Sekreterliği’ne gönderdiği bir genelgede, 1969 yılında başkent Washington bölgesinde söz konusu olabilecek asayiş olaylarına müdahale amacıyla Ulusal Muhafızların sevk edilmesi yetkisini Kara Kuvvetlerine veren genelgeyi değiştirdiğini kaydetti.Austin, genelgede şu ifadelere yer verdi: “Hemen geçerli olmak üzere, DC Ulusal Muhafızları talebinin alınmasından sonraki 48 saat içinde sevk edilecekse ya da kalabalıkları kontrol, trafik, arama, alıkoyma, tutuklama ve geçici gözaltı gibi sivil kolluk kuvvet faaliyetlerine katılacaksa, Washington DC hükümetinin DC Ulusal Muhafızlarının asayiş desteği sağlaması konusundaki taleplerinin onay makamı sadece Savunma Bakanı’dır.”Genelgede ayrıca, Washington bölgesinin yerel yönetiminin Ulusal Muhafız talebinin iletileceği tek makamın da Savunma Bakanlığı Genel Sekreterliği olduğuna dikkat çekildi.1969 yılında Kara Kuvvetlerine verilen genel yetkinin değiştirildiğine işaret edilen genelgede, yapılan talebin sevk zamanından 48 saat veya daha öncesinde olması ya da sivil kolluk kuvveti desteğini içermediği durumlarda sevk onay yetkisinin yine Kara Kuvvetleri Genel Sekreteri’nde olduğu belirtildi.ABD eyaletlerinde Ulusal Muhafızların sevk ve idare yetkisi valilerdedir ancak başkent Washington DC eyalet olmadığı için bu yetki federal hükümette bulunuyor.Washington Belediye Başkanı Muriel Bowser, 6 Ocak kongre baskınında Ulusal Muhafız taleplerinin Pentagon tarafından geciktirildiğini iddia etmişti.O zaman, eski Başkan Donald Trump yönetiminde Savunma Bakan Vekili olarak görev yapan Chris Miller olan, bu iddiaları reddetmiş ve Pentagon olay akışına ilişkin bir açıklama yayınlamıştı.Pentagon, sevkiyatın kasıtlı geciktirilmediğini, bürokratik onay sürecinin el verdiği en kısa sürede Ulusal Muhafızların sevk edildiğini ileri sürmüştü.