Amerika’da Uygurlar’ı Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası, bugünden itibaren yürürlüğe girdi. Yasa uyarınca Çin’in Şincan bölgesinden ürün ithal eden firmaların bu ürünlerin hiçbir kısmının köle işçilikle üretilmediğine ilişkin “açık ve ikna edici kanıt” sunması gerekiyor.
Tartışma yaratan yasa, Çin hükümetini rahatsız ediyor. Çin, Amerika’nın, etnik Uygur azınlığa baskı uyguladığı şeklindeki iddiasını “kötü niyetli yalanlar” olarak tanımlıyor. Ancak yasa, Amerika’daki bazı şirketler arasında da kaygıya neden oluyor. Bunun nedeni, federal hükümetin ithal ürünlere Amerika sınırında el konmasından kaçınmaları için şirketlere atmaları gereken adımlar hakkında yeterli ölçüde yol gösterici olmaması.
Uzmanlar, tedarik zincirlerinin karmaşık olması ve Çin’de, ürünlerin zorla çalıştırmayla üretilmediğini tescil edebilecek bağımsız ve güvenilir denetçi noksanlığı nedeniyle çok sayıda Amerikan firmasının yasaya uygun ithalat yapmasının zor olacağı görüşünde. Kimi uzmanlar, bazı şirketlerin bölgedeki tedarikçilerle çalışmayı tamamen sonlandırmak zorunda kalacaklarından kaygılanıyor.
Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nden uzman Cullen Hendrix, “Yasanın Şincan bölgesinden ithalat yapılmasının ve tedarik zincirlerinde, içinde Şincan’da imal edilen parçalar bulunan ürünlerin tamamen yasaklanmasına dönüşmesi olasılığı çok yüksek” dedi.
Aynı zamanda Denver Üniversitesi profesörü olan Hendrix, ithalatçıların zorla çalıştırma sonucu imal edilen ürünleri satın almadıklarına ilişkin kanıt sunma zorunluluğu getiren bazı programların başarılı olduğunu, ancak Şincan’da buna benzer bir başarı elde edilmesinin önünde engeller bulunduğunu söyledi.
Hendrix, “Örneğin elmasların kaynağının çatışma bölgeleri olmadığı ya da zorla çalıştırılma sonucu çıkarılmadığını gösteren kanıtlar en azından kısmi olarak başarı sağlamıştı. Ancak bu tür ruhsat programları Şincan gibi bölgelerde uygulanmıyordu. Şincan belki de dünyanın veri akışı açısından en ciddi kısıtlamaların olduğu bölge” şeklinde konuştu.
Hendrix ayrıca “Bağımsız denetçiler, işlerini yapmalarına izin verildiği sürece çalışabilir. Bazıları, yasanın sadece zorla çalıştırılma sonucu imal edilen ürünlerin Amerika’ya girişini engellemesini değil, şirketleri cezalandırmasını, ifşa etmesini ve utandırmasını da istiyor” dedi.
“Soykırım”a tepki
Uygurları Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası tasarısı, 2021 yılı Aralık ayında Amerikan Kongresi’nden partilerüstü destekle geçmiş, Başkan Joe Biden tarafından imzalanarak yasalaşmıştı.
Yasa, Çin’in Şincan’da soykırım yaptığı yönünde Amerika’nın vardığı sonuca yanıt vermeyi amaçlıyor. Amerika, Çin Komünist Partisi’nin kitlesel gözetim, kitlesel tutuklama, zorla kısıtlaştırma, Uygur olmayanlarla zorla evlendirilme gibi uygulamalarla Uygurlar’ı ve kültürlerini yok etmeyi amaçladığını öne sürüyor.
Amerika, kitlesel tutuklama programının fabrika ve çiftliklerde zorunlu işçiliği de kapsadığını iddia ediyor.
Çin hükümeti, soykırım suçlamalarını öfkeyle reddetse de İngiltere, Hollanda, Litvanya ile Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Amerika Yahudi Soykırımı Anma Müzesi gibi kuruluşlar da Amerikan hükümetiyle benzer sonuçlara ulaştı.
Kılavuz gerekliliği
Yasa, Çin Şincan Uygur Özerk Bölgesi’yle bağlantısı olan tüm malları, ithalatçı firma üretimin meşru yollarla yapıldığına ilişkin “açık ve ikna edici kanıt” sunana kadar zorla çalıştırılma sonucu üretilen ürün kategorisinde değerlendiriyor.
Amerika, ithalatçı firmalara, yasanın gerektirdiği kanıtı elde etmeleri için izleyecekleri yollarla ilgili bazı yönergeler sağladı. Amerikan Gümrük ve Sınır Güvenliği Hizmetleri, 13 Haziran’da, “İthalatçılar İçin İşletimsel Kılavuz” adında 17 sayfalık bir belge yayınladı. Belgede, Şincan bölgesinde yaygın olarak üretilen pamuk, domates ve güneş panellerinde kullanılan polisilikon gibi malların ithalatıyla ilgili genel yönergeler bulunuyor.
Ancak belge, başka ürünler ithal eden çok sayıda firma için herhangi bir kılavuz içermiyor. Zorla Çalıştırmayı Önleme Görev Gücü’nün yasanın yürürlüğe girdiği bugün bir başka kılavuz yayınlaması bekleniyor.
Amerikan-Çin İş Konseyi Başkanı Craig Allen, Amerika’nın Sesi’ne (VOA) yaptığı açıklamada, kılavuzun geç yayınlanmasının, “firmaların neye riayet etmeleri gerektiğini, riayet etmeleri gereken kuralların yürürlüğe girdiği gün öğrenecekleri” anlamına geldiğini söyledi.
Allen, “Kuralın uygulanmasının zor ve karmaşık olacağını tahmin ediyoruz. Gümrük ve Sınır Güvenliği Hizmetleri, sadece altı ay içinde çok karmaşık bir yasayı uygulamaya başlamaya hazırlandı. Önceden sınırlı miktarda veri yayınladılar. Şirketler, neye riayet etmeleri gerektiğini, riayet edecekleri kuralların yürürlüğe gireceği gün öğrenecek. Bu durum büyük bir belirsizlik yaratacak, baskı altındaki tedarik zincirlerini daha da çıkmaza sokacak ve enflasyonun yükselmesine yol açacak” dedi.
Yasaya uyum sağlamadaki zorluklar değişkenlik gösteriyor
Washington’daki hukuk firması Miller & Chevalier’den avukat Richard A. Mojica, VOA’e, yasaya uyum sağlama konusunda bazı firmaların diğerlerinden daha fazla zorlanacağını söyledi.
Mojica, bir güneş paneli firması için yasaya uymanın daha kolay olabileceğini, Çin’den ithal edilen ve panellerde kullanılan polisilikon malzemesine odaklanacaklarını söyledi.
Ancak yüzlerce tedarikçiyle çalışan bir otomotiv firması için yasaya uygum sağlamak, çok daha zor olabilir.
Şirketlerin her durumda yasaya riayet etmeyi devamlılık gerektiren bir iş olarak kabul etmesi gerekiyor.
“Belirli bir malın ürün reçetesi her an değişebilir” diyen Mojica, tedarikçilerin de sık sık değişebileceğine işaret ediyor ve “Bu nedenle risk analizi de değişiyor, bunu sürekli takip etmeniz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Çin’in tepkisi
Çin, yasanın uygulanması durumunda bunun Amerika’ya olumsuz etkileri olacağı konusunda üst üste uyarılarda bulundu. Çin Büyükelçiliği Sözcüsü Liu Pengyu, VOA’e gönderilen bir elektronik posta iletişiminde de bu konuyu yineledi.
“Şincan’da zorla çalıştırılma suçlamaları, Çin karşıtı güçlerin uydurduğu yalanlardan başka bir şey değildir” diyen Liu, Amerika’yı, Çin’in ekonomik kalkınmasına sekte vurmaya çalışmakla suçladı.
“Amerikan yasaları piyasa ilkelerini ve ticari ahlakı tamamen ihlal ediyor” diyen Liu, “Bu gibi hamleler, küresel sanayinin ve tedarik zincirlerinin istikrarını ve uluslararası ticaret düzenini bozmaktan ve Amerika’nın kendi çıkarlarını ve güvenilirliğini zedelemekten başka işe yaramayacak” ifadelerini kullandı.