Amerika Hazine Bakanlığı Dış Varlıklar Kontrol Ofisi (AFC), yaptırım listesine 25 kişi ve “Fars” haber ajansı, “Tasnim” haber ajansı ve “Press TV” kanalının da aralarında bulunan 4 İranlı medya kuruluşunu eklediğini duyurdu. Bu yaptırımlar, Eylül 2022 kargaşaları ile ilgili OFAC yaptırımlarının 13. turudur.
Amerika Hazine Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Fars haber ajansının CEO’su “Peyam Tirandaz” ve sözkonusu medyaya ilaveten “Yaftar Pejuhan Piştaz Yaraneş” de dahil toplam 4 medya kuruluşu ve 25 kişinin “İfade özgürlüğünün baskılanması ve bilgiye serbest erişimin sınırlandırılması” bahanesiyle yaptırım uygulandığı ifade edildi.
Söz konusu bildiri, Amerika tarafından medya ve ifade özgürlüğünün açık baskılanma sembolü olan söz konusu yaptırım sebebi için “İran hükümetinin kontrolü altındaki medya, Mehsa Emini’nin ölümünden sonraki protestolar da dahil olmak üzere rejime karşı protestoların bastırılmasında kilit bir rol oynadı.” bahanesini ileri sürdü.
Mehsa Emini’nin ölüm yıldönümünde Amerika Hazine Bakanlığı’nın yeni yaptırımlar açıklaması ve 2022’de İran’da yaşanan huzursuzluklar, Washington’un İran’ın iç işlerine müdahaleci yaklaşımının ve İran’da yeni huzursuzlukları tetikleme ve teşvik etme çabasının bir başka açık işaretidir. Aynı zamanda, Fars ve Tasnim adlı iki haber ajansının yanı sıra İran’dan ve dünyadan haber ve gelişmeleri yansıtan İngilizce uydu kanalı Press TV’nin de aralarında bulunduğu İran medyasının boykotu, Amerika’nın İran’ın ve dünyanın görüş ve gelişmelerini İran medyasının diliyle yayılmasından korktuğunu gösteriyor.
Press TV haber kanalı, olayları daima özel yönelimler ve kendi çıkarları doğrultusunda yansıtan Batı’nın medya tekelini kırma yaklaşımıyla, uzun yıllardan beri haber ve rapor yayınlama alanında çalışmaktadır. Bu konu, her zaman başta Amerika olmak üzere Batılı hükümetlerin öfkesine sebep olmuştur, bu nedenle zaman zaman YouTube, Instagram ve benzeri sanal ağlarda Press TV’yi engellenme gibi eylemlere başvurmuş ve aynı zamanda baskı yaparak Press TV’nin iletişim uydularından yayın yapmasına da engel oldular. Amerika şimdi, Press TV’ye yaptırım uygulayarak İran’ın sesinin küresel düzeyde duyulmasını engelleyebileceğine inanıyor.
Amerikalı analist ve gazeteci “Robert Fantina” şöyle diyor: Press TV’ye karşı çeşitli prosedür ve tedbirlerin alınması, Batılı güçlerin son dönemde yoğunlaşan İran karşıtlığı ve İran fobisi projesinin bir parçası olarak görülmelidir.
Amerika, son 40 yılda İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı en kapsamlı yaptırımlar, askeri tehditler, siyasi ve diplomatik kampanyalar başlatma, psikolojik savaş gibi çeşitli yollarla tek taraflı politika ve eylemleri gerçekleştirdi. Amerika’nın İran’a karşı tek taraflı politikaları ve eylemlerinin etkisiz olmasına rağmen Washington, BM Şartına aykırı olarak Tahran’a yönelik bu yasadışı yaklaşımı sürdürmekte hala ısrar ediyor ve Biden’ın başkanlık döneminde çeşitli bahanelerle İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı hibrit savaşı yoğunlaştırdı.
2022 yılında İran’da Mahsa Amini’nin ölümü bahanesiyle ayaklanmaların yaşanması, İran düşmanlarının, özellikle de Amerika’nin, bunu İran’ın iç işlerine müdahale etmek ve daha fazla isyan çıkarmak için fırsat olarak kullanmasına neden oldu. Bir sonraki etapta Amerika ve Avrupa Birliği başta olmak üzere Batı blok, kargaşalara karşı durmak bahanesiyle İran’daki birçok yetkili ve kuruma yaptırım uyguladı.
Günümüzde de Washington, İran’da yeni bir isyan dalgasına zemin yaratma düşüncesiyle, İran’daki 2022 ayaklanmalarının yıldönümündeki durumu suiistimal etmeye çalışıyor. Bu bağlamda, bir yandan İran medyasını sınırlamaya yönelik başarısız girişimde bulunarak diğer yandan da İran’daki karışıklıkların yeniden yaşanmasını teşvik etmek için Batı medyası ve kendisiyle ittifak halindeki yurt dışı Farsça medyayı kullanarak, psikolojik ve propaganda savaşı yaratmaya başladı./
