Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya lideri Vladimir Putin ile telefon görüşmesi yapmayı sürdürmesi konusundaki tartışmalara yanıt verirken, Avrupa’nın bu sorumluluğu Türkiye, Hindistan ya da Çin’e bırakmaması gerektiğini savundu.
Macron, İtalya, Almanya ve Fransa’dan bir grup gazeteciye verdiği ortak söyleşide Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Rusya’nın Ukrayna işgali konusunda soruları yanıtladı. İtalya’dan Corriere della Sera gazetesinde yayımlanan söyleşide “Putin’le diyalog kurmak bize düşer” başlığı kullanıldı.
Macron’a, İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin geçen hafta sonunda Corriere della Sera’yla mülakatındaki sözleri hatırlatıldı. Draghi, “Putin’le konuşmanın faydasız olduğunu, vakit kaybından ibaret olduğunu söyleyenlere hak vermeye başlıyorum” demişti. Macron’a, “Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” diye soruldu.
Macron bu soruya yanıtında, Putin’le diyaloğun kesilmesi halinde ileride “Avrupa’da barışı inşa edecek” tarafların Türkiye, Hindistan ya da Çin gibi Avrupa dışından güçler olacağı uyarısı yaptı ve şunları söyledi:
“Vladimir Putin ile konuşmayı sürdürmemiz gerekecek. Ben de Mario da (Draghi), Buça’daki görüntüler sonrası kendisiyle bir daha konuşmadık… Ben Vladimir Putin’le her konuştuğumda bunu (Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir) Zelenskiy benden istediği için yaptım. Ukrayna Devlet Başkanı’nın bu irtibatı istediğini unutmamak lazım. Rolümüz bu bağlamda faydalı.
“Ayrıca, barışı konuşmak gerekecek. Bir gün ateşkes sağlanacak. Garantör güçler olacak, biz de bunların arasında olacağız…
“Eğer bıkkınlığa kapılır ve Putin’le artık konuşmamayı seçersek onunla konuşma sorumluluğunu Türkiye Cumhurbaşkanı’na, Hindistan Başbakanı’na, Çin Devlet Başkanı’na bırakmış oluruz. Ertesi gün Avrupa’da barış inşa edilirken bunu Avrupa dışındakilerin yapmasına karar vermiş oluruz. Bu yüzden çok zor da olsa, bazen etkisiz de kalsa, ısrar etmek gerekiyor.”
Fransa Cumhurbaşkanı, Putin ile görüşmesi nedeniyle özellikle Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ile bir atışma yaşamıştı. Morawiecki, Macron’un Putin ile görüşme çabalarını Hitler’le müzakere etmeye benzetmişti. Macron ise bu sözleri “skandal” diye nitelemiş ve Polonya Başbakanı’nı, Fransa’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aşırı sağcı aday Marine Le Pen’e güç kazandırmaya çalışmakla suçlamıştı.
