Amerikan Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı, Michael Kurilla, Gazze’deki ateşkesin ilanıyla aynı zamanda işgal altındaki topraklara giriş yaptı.
İRNA’nın haberine göre, CENTCOM Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Michael Kurilla’nın İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar ve İsrail Genelkurmay üyeleriyle bir araya geldiğini duyurdu.
Açıklamada şöyle denildi: “İki taraf, Amerika ile İsrail arasındaki sürdürülebilir savunma işbirliğinin genişletilmesi, Orta Doğu’daki bölgesel istikrarı tehdit eden faktörler ve Amerikan ile İsrail güçleri arasındaki işbirliğinin artan kapasitesi üzerine görüşmeler yaptı.”
Ayrıca, Kurilla ve Halevi’nin İsrail ile Lübnan arasındaki çatışmaların durdurulmasına yönelik çabalar ve izleme mekanizmalarının nasıl işlemesi gerektiği konusunda görüştükleri belirtildi.
CENTCOM komutanı, Amerika ile İsrail arasındaki “demir gibi” askeri ilişkilerin önemini vurguladı.
İRNA’ya göre, dün Michael Kurilla, güvenlik meseleleri üzerine görüşmeler yapmak için Mısır’a gitti.
Kurilla, bu hafta Cumartesi ve Pazar günleri, Suudi Arabistan’daki Amerikan askeri birliklerini ziyaret etti ve Suudi yetkililerle de görüşmelerde bulundu.
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdulrahman Al Sani, Çarşamba akşamı (Katar saatiyle) Gazze’deki ateşkesin sağlanmasında gösterilen çabaların başarısını duyurdu ve Filistinli ve İsrailli tarafların Gazze Şeridi’nde ateşkese varmayı kabul ettiklerini açıkladı.
Katar hükümeti yetkilisi, ateşkes anlaşmasını duyururken yaptığı basın toplantısında şunları söyledi: “Katar, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri, Gazze’deki ateşkes anlaşmasına varılmasından memnuniyet duyuyor. Mısır ve Amerika’ya, görüşmelerin ilerlemesine yardımcı olan çabaları için teşekkür ederim.”
Amerika Birleşik Devletleri Başkanının son döneminde olan Demokrat Başkan Joe Biden, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile birlikte Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas arasında ateşkes anlaşmasının sağlandığını duyurdu ve bunun, Amerika’nın ciddi ve kararlı diplomasi sürecinin bir sonucu olduğunu belirtti.