Çin Dışişleri Bakanlığı Silah Kontrol Dairesi Direktörü Fu Cong, Pekin’in Rusya ile ABD’nin Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması’nı (START-3) uzatmasını önemli bir adım olarak gördüğünü ancak bunu yeterli bulmadığını belirtti. İki ülkenin nükleer cephaneliklerini azaltmaya devam etmeleri gerektiğini vurguladı.
Rusya, Çin, İngiltere, ABD ve Fransa’nın dün ortak bir açıklama yaparak, nükleer silahların yayılmasının ve nükleer bir savaş çıkmasının önlenmesi konusunda mutabakat sağlandığını duyururken Pekin’den nükleer silah politikalarıyla ilgili yeni bir açıklama geldi.
Basın toplantısı düzenleyen Çin Dışişleri Bakanlığı Silah Kontrol Dairesi Direktörü Fu Cong, Çin’in nükleer silah politikasını savunarak dünyanın açık ara en büyük nükleer güçleri olan Rusya ve ABD’nin silahsızlanma konusunda ilk adımı atması gereken taraflar olduğunu belirtti.
Moskova ve Washington’un START-3’ü uzatmasını önemli bir adım olarak gördüklerini ancak bunun yeterli olmadığını kaydeden Fu, “ABD ve Rusya, hala daha yeryüzündeki nükleer silahların yüzde 90’ına sahip. Bu iki ülke, nükleer cephaneliğini geri dönüşü olmayan ve yasal bağlayıcılığı olan bir şekilde azaltmalı” dedi.
Fu, Pekin’in Moskova ve Washington arasındaki nükleer silahsızlanma müzakerelerine katılıp katılmayacağı sorusu üzerine Rusya ve ABD’nin nükleer cephaneliklerini azaltmaya devam etmeleri ve Pekin’in seviyesine düşürmeleri halinde Çin’in nükleer müzakerelere katılmaktan memnuniyet duyacağı yanıtını verdi.
ABD’den yöneltilen Çin’in nükleer imkan ve kabiliyetlerini artırdığına iddialara da cevap veren Fu, “Çin her zaman ‘ilk kullanmama politikasını’ benimsemiştir ve nükleer imkan ve kabiliyetlerimizi ulusal güvenliğimiz için gereken minimum düzeyde tutuyoruz” ifadelerini kullandı.
Fu, Pekin’in güvenlik meseleleri nedeniyle nükleer cephaneliğini modernize etmeyi sürdüreceğini ekledi.
