Gazetenin verdiği bilgilere göre ABD, kiraladığı İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri Lakenheath’e ait hava üssünün modernizasyonu ve buraya nükleer silah taşıyabilen yeni F-35 savaş uçaklarının yerleştirilmesi için 50 milyon dolar ayırmayı planlıyor.
The Daily Telegraph, nükleer silah taşıyabilen yeni yüksek teknolojiye sahip Amerikan F-35 savaş uçaklarının İngiltere’de konuşlandırılması planlanıyor. Makalede, bu gizli uçakların taktiksel nükleer bombalama ve istihbarat toplama faaliyetlerini yürütmek üzere tasarlandığı belirtiliyor.
Belgeler, ABD Kongresinin, Hava Kuvvetlerinden, belirtilen Amerikan hava üssünde “garantörler için” bir pansiyonun inşası için 50 milyon dolar tutarında bütçe fonunun tahsisi yönünde bir talep aldığını gösteriyor. Aynı zamanda The Daily Telegraph’ın yazdığına göre ABD ordusu nükleer silahlar için genellikle “garantör” terimini kullanıyor.
Uzmanlar, Birleşik Krallık üssünde nükleer silah konuşlandırılması durumunda, yurdun mevcut 6.000 birliğe ek olarak çok daha fazla askeri barındırması gerekeceğini öne sürüyor. İsmi açıklanmayan bir askeri kaynak The Daily Telegraph’a, 50’den fazla Amerikan F-35’inin burada konuşlanacağını ve şu anda orada bulunan F-15 savaş uçaklarının yerini almak üzere bu yılın sonunda veya gelecek yıl geleceklerini söyledi.
Aynı kaynak, bu hareketin önemli olduğunu, çünkü F-15’lerin aynı zamanda nükleer silah taşıma kapasitesine sahip olmasına rağmen F-35’lerden daha az gelişmiş olduklarını açıkladı. Ordu, “Bunlar daha uzun menzilli uçabilen ve radar tarafından daha az görülebilen daha yeni ve daha güçlü uçaklardır; bu, onları yüksek doğrulukla nükleer bombalama için kullanacaksanız çok önemlidir” dedi.
Makalede, 2008 yılına kadar Lakenheath Hava Kuvvetleri Üssü’nde toplam 110 Amerikan nükleer savaş başlığının depolandığı, ancak yetkililerin nükleer savaş tehdidinin önemsiz hale geldiği sonucuna varmasının ardından bunların oradan kaldırıldığı belirtiliyor. Uzmanlar, Amerikan nükleer silahlarının Britanya topraklarına geri dönme ihtimalini, Batı’nın yeni bir Soğuk Savaş’a girdiğinin kanıtı olarak tanımladı; ancak Savunma Bakanlığı yetkilileri konu hakkında yorum yapmaktan kaçındı.
