Washington, Amerika Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Wendy Sherman’ın yakın zamanda Rabat, Madrid ve Cezayir’e yaptığı ziyarette, boru hattının yeniden çalışmaya başlama çağrısında bulundu. Söz konusu boru hattından doğalgaz ihracatı, Cezayir’in Fas ile yaşadığı siyasi gerginliklerin ardından 31 ekim 2021’de kesildi.
Ukrayna krizinin ve ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarının ardından Washington, Avrupalı müttefiklerine Rusya’dan ithal edilen gazı sağlamak için yardım etmeye çalışıyor.
Ukrayna krizi ve Amerika’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarının ardından Washington, Avrupalı müttefiklerine Rusya’dan ithal edilen gaza alternatif aramaya ve onlara yardım etmeye çalışıyor. Ancak Avrupa gaz ithalatının yüzde 11’ini oluşturan Cezayir, Yeşil Kıta’ya gaz ihracatını artırma konusunda isteksiz.
Cezayir’in Rusya ile özellikle askeri ve silah alanındaki geniş ilişkileri nedeniyle Ukrayna savaşı konusunda “temkinli” davranıyor zira Moskova ile ilişkilerini korumak isterken batı yanlısı ülkeler takımına katılmak ve Rusya’ya karşı eylemde bulunmaktan kaçınıyor.
Böylece, Amerika’nın hali hazırda Avrupa ülkeleri tarafından tüketilen doğalgazın yüzde 40’ından fazlasını sağlayan Rusya gazına olan bağımlılığını azaltma girişimi başarısız oldu. Önemli olan ise, Cezayir’ın Avrupa’ya doğalgaz ihracatını artırmayı kabul etmesi durumunda bile bu önlemli konunun kısa vadede gerçekleşerek Avrupa’nın gaz sorunları düğümünü çözmeyeceğidir. Zira Cezayir’in uzun vadede gaz ihracatını arttırabilmesi büyük yatırımlar ve uygulanması için en az 5 yıllık bir süre gerektiriyor, hal bu ki Avrupa Rusya gazına olan bağımlılığını azaltmak için hali hazırda yoğun bir baskı altındadır.
İşte bu konu Amerika’nın Avrupa’nın Rusya doğalgazına olan bağlılığını azaltabilme iddiasının sorgulanmasına sebep oluyor. Avusturyalı petrol ve gaz şirketi OMV’nin CEO’su Alfred Stern’e göre Avrupa ülkeleri şu anda Rusya’yı başka bir gaz tedarikçisiyle hızlı bir şekilde değiştiremiyor. Stern, Avrupa Birliği’nin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle gaz arzını çeşitlendirmek istediğine işaretle, “Gerçek şu ki, şu anda Rusya’dan Avrupa’ya ihraç edilen doğalgaz hacmine bir alternatif bulmak kolay değil ve bu alternatif, büyük yatırımlar gerektiriyor.” diyor.
Aslında, Ukrayna savaşı bazı Avrupa ülkelerini, kendi deniz kıyılarında petrol ve doğalgaz arama ve üretimine başlamayı düşünmeye yöneltti. Bu bağlamda, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Kuzey Denizi petrol ve gaz üretiminin askıya alınmasını “aptalca” nitelendirdi ve Londra’nın enerjide kendi kendine yeterli olması çağrısında bulundu ve ülkesinin Rusya’nın petrol ve doğalgazına bağlılığının son bulmasını istedi.
Hali hazırda Avrupa ve Amerika halkı çok baskı altınadır ve benzin istasyonlarındaki akaryakıt fiyatları her gün artıyor. Aslında Batı’daki yeni Rusya karşıtı yaptırımlar, başta Avrupa ve Amerika olmak üzere bu ülkelerin ekonomileri ve enerji sektörleri için ciddi sonuçları olan iki ucu keskin bir kılıçtır.
Gerçek şu ki, Amerika ve Ursula von der Leyen gibi bazı AB gibi yetkililerinin Avrupa’nın kısa vadede Rusya’ya bağlılıklarını tüketimde tasarrufa gitmek ve katar ve Amerika gibi diğer üretici alternatifleri bulmakla azaltabileceklerine dair vaatleri imkansızdır ve sadece bir algı yaratmaktan öte değil.
Elbette Rusya, petrolünü ve doğalgazını satacak parayı bulabildiği sürece bizzat Avrupa’ya petrol ve doğalgaz için yaptırımlar getirmesi için bir neden yok. Zira bu durumda, şimdi şiddetle ihtiyacı olan paraya erişimden mahrum kalacaktır.
Aslında, Avrupalıları sürekli olarak Rusya’dan gaz ithalatını azaltmaya ve hatta boykot etmeye teşvik eden Washington’dur./