İran Uyuşturucu ile Mücadele Komitesi Genel Sekreteri General İskender Mümini katıldığı bir oturumda yaptığı konuşmada, ABD’nin Afganistan’da uyuşturucu üretiminin artması noktasındaki cinayetine işaretle, bu ülkenin bu alanda cinayetleri hakkında bazı detaylar verdi.
BM tarafından açıklanan rakamlara göre 2000 yılında Afganistan’da uyuşturucu üretimi yaklaşık 200 tondu ancak son senelerde bu rakam 9500 tona ulaşmıştır.
Bu süreçte Afganistan’da sentetik uyuşturucu üretimi de kayda değer ölçüde artmıştır. Bilindiği gibi bu tür ürünlerin üretilmesi için özel teknolojiye ihtiyaç duyulmakta, bunu da ABD’den eğitim alanlara yapabilir.
2001 yılında Afganistan’ın işgalinden sonra bu ülkenin tarım arazisi aşama aşama haşhaş ekildiği bir yere dönüştü. Uluslararası araştırmalara göre dünyada üretilen eroinin yüzde 93’ü Afganistan’daki 300 bini aşkın hektarlık haşhaş tarlalarından elde ediliyor.
Afganistan’da geçen 20 senedeki siyasi süreçlere bakıldığında bu ülkenin dünyada uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığında en büyük kutuplardan biri haline gelmesinde ABD’nin Batı Asya’da izlediği yıkıcı politikalarının sonucu olduğu anlaşılıyor.
Belgelenen raporlara göre, son senelerde teröristlerin kâr elde ettiği büyük kaynaklardan biri uyuşturucu kaçakçılığıdır. Verilere göre her sene 1500 ile 2000 ton afyon Afganistan ve Pakistan’daki gizli laboratuvarlarda eroin ve morfine dönüştürüldükten sonra mafya babaları tarafından satılıyor.
Afganistan’da uyuşturucu üretiminin artan şekilde büyümesi CIA’nin eroin ticaretindeki rolü hakkında kafalarda ciddi soru işaretleri oluşturmakta.
CIA’nın eski üyelerinden John Stacol Dailly
Star’a yaptığı açıklamasında Afganistan’da uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığına ilişkin tüm aşamaların CIA’nin denetiminde yapıldığını ifşa etti. Bu sadece ABD’nin Afganistan’da uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığı hakkındaki rolünü gösteren ufak bir gerçektir.
İran Uyuşturucu ile Mücadele Komitesi Genel Sekreteri General İskender Mümini bu bağlamda yaptığı açıklamada son senelerde uyuşturucu tüketiminin 3 kat arttığına işaretle Amerika’nın Afganistan ve bölgede derin bir yara açtığını kaydetti. General Mümini bölgede sentetik uyuşturucu ürünlerinin üretimindeki artıştan endişe duyduğuna işaretle, bu konunun İran’da uyuşturucu ile mücadele, tedavi ve önlenmesinde olumsuz etki bıraktığını vurguladı.
İran, Altın Hilal Bölgesi olarak adlandırılan küresel uyuşturucu üretiminin 3 ana bölgesinin birinin komşuluğunda yer almakta. Altın Hilal Bölgesi, Afganistan ve Pakistan’dan Hindistan’a kadar bazı bölgeleri kapsıyor. Kaçakçıların son varak noktası ve esas pazarı sayılan Avrupa’ya kadar en yakın yol sayılan İran uyuşturucu ile mücadelede 4 binden fazla şehit ve 12 bin gazi vermiş ve sınırları kapatmak ve kontrol etmek için ağır bedel ödemiştir.
Resmi rakamlara göre geçen sene İran, çeşitli türlerinden 950 ton uyuşturucu ele geçirerek dünyada rekor bir başarıya imza attı.
Buna rağmen İran İslam Cumhuriyeti uyuşturucu üretilen Afganistan ile komşu olduğu ve uygun bir güzergahta bulunduğu için Avrupalı ülkelere uyuşturucu transiti için kaçakçıların girip çıktığı bir ülke sayılıyor.
Sonuç itibarıyla ABD’nin Afganistan’da 20 sene süren işgali boyunca çok sayıda sivili katledip ülkenin alt yapısını yok etmesinin yanısıra bu ülkede uyuşturucu ekimi ve kaçakçılığının artmasında büyük rol oynayarak, başka bir cinayete imza atmıştır.