İsrail’in Şeyh Cerrah’ta Filistinlilere yönelik uygulamalarını ve medyanın bu süreci ele alma biçimini eleştiren Emily Wilder isimli muhabirinin işine son veren ABD merkezli haber ajansı Associated Press’te (AP) bir yanlışa imza atıldığı kabul edilirken, kararın doğru olduğu konusunda ısrar ediliyor.
İsrail‘in Şeyh Cerrah‘ta Filistinlilere yönelik uygulamalarını ve medyanın bu süreci ele alma biçimini eleştiren AP muhabiri Emily Wilder‘ın işten atılmasının ardından AP’de tartışmalar devam ediyor.
Kıdemli Associated Press çalışanları, genç bir muhabirin İsrail’i eleştiren tweetleri sebebiyle kovulmasında hata yapıldığını kabul etseler de bunun en nihayetinde ‘doğru karar’ olduğu konusunda da görüşler ileri sürülüyor.
’Sonuç değil, süreç hataları yapıldı’
Haber ajansının üst düzey yetkilileri, kısa görev süresi boyunca ‘sosyal medya politikasını ihlal ettiği için’ 19 Mayıs’ta işten kovulan 22 yaşındaki muhabir Emily Wilder konusunu görüşmek için 2 gün önce bir toplantı düzenledi.
Bazı yöneticiler AP’nin meseleyi değerlendirme konusunda hatalı olduğunu söylerken, Genel Yayın Yönetmeni Brian Carovillano, kuruluşun Wilder’ı kovarak ‘doğru kararı’ verdiğini söyledi. Carovillano, ‘sonuç değil, süreç hataları’ yapıldığını öne sürdü.
Wilder’a işe alım sürecinde sosyal medya kuralları konusunda rehberlik edildiğini de belirten Carovillano, işten çıkarma kararının oybirliğiyle verildiğini kaydetti.
Carovillano, “Kendimize karşı dürüst olmamız ve geçen hafta bazı hatalar yaptığımızı kabul etmemiz gerekiyor” diye ekledi.
Wilder: Hangi ilkeleri ihlal ettiğim söylenmedi
3 Mayıs’ta AP’de işe başladığını belirten Wilder, son dönemde İsrail’in özellikle Şeyh Cerrah Mahallesi’nde Filistinlilere yönelik uygulamalarını ve medyanın bu süreci ele alma biçimini eleştiren tweetlerinin bazı çevrelerce aleyhinde kampanyaya dönüştürüldüğünü savunmuştu.
Olayın ardından Washington Post gazetesine olayın arka planını anlatan Wilder ise, AP’nin sosyal medya kullanım ilkelerini ihlal ettiği gerekçesiyle sözleşmesinin feshedildiğini, ancak hangi ilkeleri ihlal ettiğinin kendisine açıklanmadığını söylemişti.
Yahudi olduğunu ve aktivist kişiliğini hiçbir zaman saklamadığını kaydeden Wilder, Stanford Üniversitesindeki öğrenciliği döneminde ‘Filistin’e Adalet İçin Öğrenciler’ ve ‘Barış İçin Yahudilerin Sesi’ gibi kulüplerde aktif görevler aldığını ve İsrail’in Filistinlilere yönelik uygulamalarını her zaman eleştirdiğini ifade etmişti.