Scholz, ülkesini ziyaret eden ABD Başkanı Joe Biden ikili görüşme öncesinde ortak basın açıklaması yaptı.
Son üç yılda iki ülke arasında işbirliğinin son derece yakın ve güvene dayalı olduğunu belirten Scholz, bu işbirliği için Biden’e teşekkür etti.
Birlikte Ukrayna’nın yanında durduklarını ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunduklarını belirten Scholz, “Birlikte, topraklarının her santimetrekaresini savunan güçlü bir NATO’ya bağlıyız. Buna İttifak’ın tüm üyeleri güvenebilir” dedi.
Scholz, çok zorlu dönemin içinde bulunduklarını ifade ederek, “Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla savaş Avrupa’ya geri döndü. Avrupa güvenlik düzeni temellerinden sarsıldı.” ifadesini kullandı.
Bu nedenle uluslararası hukukun ihlal edilmesinin kınanmasının ve Ukrayna’nın yanında kararlı bir şekilde durulmasının önemli olduğunu vurgulayan Scholz, “Putin’in planının başarısız olması sizin liderliğiniz sayesindedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Scholz, Ukrayna’nın kendi silahlı kuvvetlerinin cesareti ve başta ABD ve Almanya olmak üzere birçok ülkenin desteği sayesinde 2,5 yıldan fazla bir süredir emperyalist Rusya’ya karşı direndiğini kaydetti.
Savaş başladıktan sonra yakın koordinasyon içinde olduklarına işaret eden Scholz, “Bu bizi güçlü kıldı, ittifakı güçlü kıldı ve bunu sürdürmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Aynı zamanda bu savaşın daha büyük bir felakete yol açmaması için NATO’nun savaşa taraf olmamasını sağladıklarını vurgulayan Scholz, “Bu sorumluluğun bilincindeyiz.” İfadesini kullandı.
Almanya İsrail’in yanında
7 Ekim’de Hamas’ın, Orta Doğu’daki durumu istikrarsızlaştırdığını savunan Scholz, İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu yineledi.
Olaf Scholz, “Çok açık bir şekilde ifade etmek isterim ki gerilimin daha da tırmanmasını ve bölgesel bir yangının çıkmasını önlemenin her zamankinden daha önemli olduğu konusunda tam bir mutabakat içindeyiz.” dedi.
ABD ile Almanya’nın ortak hedefinin iki devletli bir çözüme yönelik güvenilir bir siyasi sürecin devam etmesi olduğunu savunan Scholz, “Bu konuda kararlılığımız tamdır.” diye konuştu.
Scholz, Lübnan’da çatışmanın mümkün olan en kısa sürede diplomatik bir sürece dönüşmesi için çabaladıklarını iddia ederek, “Ancak İsrail’in kuzeyindeki insanların korkudan uzak ve güven içinde yaşayabilmeleri gerektiği de açıktır. Lübnan da kendi geleceğini belirleme, istikrar ve güvenliği hak ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Biden, Ukrayna’ya desteğin sürdürülmesi gerektiğini belirtti
ABD Başkanı Biden da Almanya’nın, ülkesinin yakın ve önemli müttefiki olduğunu vurgulayarak, Rusya-Ukrayna savaşının ardından bu müttefikliğin öneminin daha iyi idrak edildiğini dile getirdi.
Ukrayna’nın özgür ve bağımsız ulus olarak hayatta kalması için ABD ve Almanya’nın iki önemli destekçi olduğunu belirten Biden, zorlu bir kışla karşı karşıya olan Ukrayna’ya yönelik çaba ve desteğin sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Biden, “Bugün Şansölye ile Ukrayna ordusuna verilen desteğin artırılması, Rusya’nın sürekli saldırı ve bombardımanı altındaki Ukrayna’nın sivil enerji altyapısının desteklenmesi ve dondurulmuş Rus varlıklarının değerinin ortaya çıkarılması suretiyle Ukrayna’nın toparlanmasına yardımcı olunması için sürdürülen çabaları ele alacağız.” dedi.
Ayrıca, Almanya’nın, ülke savunması için her yıl gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 2’si kadar kaynak ayırma kararını takdir eden Biden bu çabaların ilerletilmesini istedi.
İki lider, Lübnan, Gazze ve İran konularını ele alacak
Biden, Scholz ile görüşmesinde, Gazze ve Lübnan’daki durum dahil Orta Doğu’daki güvenlik konusunu ele alacaklarını belirterek, İsrail’in “Hamas lideri Yahya Sinvar’ı öldürdüğü” yönündeki açıklamasına da değindi.
ABD Başbakanı Biden, “Dün İsrail Başbakanı’na (Binyamin Netanyahu) da söyledim, gelin bu anı barışa giden yolu aramak için bir fırsat haline getirelim. Gazze’de Hamassız daha iyi bir gelecek arayalım.” ifadelerini kullandı.
Biden, Scholz ile yapacağı görüşmede, İran konusunu da ele alacaklarını kaydederek, “Rusya’ya Ukrayna’ya karşı kullanması için füze ve insansız hava araçları sağlamak da dahil İran’ı istikrarı bozucu politikalarından sorumlu tutan Almanya’nın işbirliğine müteşekkirim.” dedi.