“Guardian” Gazetesi Analisti: Elon Musk ve Donald Trump Çifti, Washington ve Müttefikleri Arasındaki Diplomatik İlişkilerde Yıkım Yaratacak İki Başlı Bir Ejderha Gibi Görülüyor.
İngiliz “Guardian” gazetesinin analisti Julian Borger, bir raporunda şunları kaydetti: Avrupa, Kasım ayında ABD’de yapılan başkanlık seçimlerinden bu yana Donald Trump’ın geri dönüşüyle ortaya çıkabilecek zorluklara hazırlanmaya çalışıyor. Ancak, Trump’ın Avrupa’nın istikrarı için oluşturduğu tehdit, beklendiğinden daha erken ve en kötümser gözlemcilerin tahminlerinden daha ciddi bir şekilde kendini gösterdi. Pars Today’in ISNA’ya dayandırdığı habere göre Borger, raporunda Trump’ın müttefiki ve Amerikan milyarderi Elon Musk’ın Avrupa’daki aşırı sağcı partilere verdiği destekten bahsederek şu ifadeleri kullandı: “Avrupa başkentleri, Trump’a nasıl yanıt vereceklerini tartışırken zor bir duruma düşmüş durumdalar. Hem Musk’ın aşırıcıları destekleyen müdahalelerine duydukları öfkeyi dile getirmek istiyorlar hem de Trump ve Musk’ın kişisel saldırılarına hedef olmaktan çekiniyorlar.”
Borger, Trump’ın toprak genişletme hayallerine de değinerek, özellikle Grönland’ı ABD’ye katma girişimini örnek gösterdi. Borger, “Trump’ın Grönland’ı satın alma niyeti ve bu talebe karşı çıkılması durumunda gümrük tarifesi uygulama tehdidi, NATO üyesi Danimarka’yı siyasi bir krize sürükledi. Danimarka hükümeti, kral ve Grönland liderleriyle birçok acil toplantı düzenleyerek yanıtlarında aşırı dikkatli davrandı,” dedi.
Analist, Trump’ın başkanlık döneminin Avrupa ve Ukrayna’nın güvenliği üzerindeki ticaretin ötesine geçen etkilerine dair ABD’nin müttefikleri arasında artan endişelere dikkat çekti. Avrupa liderleri, Donald Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte Ukrayna savaşının yeni bir aşamaya geçeceği ve bu aşamada Trump’ı Ukrayna’ya silah sevkiyatının devamı konusunda ikna etmek için mücadele etmek zorunda kalacakları görüşünde birleşiyor.
Raporun sonunda yazar, Atlantik Konseyi kıdemli uzmanı Elisabeth Braw’ın şu sözlerini aktarıyor: “Rusya, Çin ve İran’ın müdahalesi riskini azaltmak için araçlarımızı devreye soktuğumuzu düşündüğümüz bir anda, kendi içimizden bir tehdit tarafından hedef alınmamız trajikomik bir durum!”
