Şili’de 11 Eylül 1973’te kanlı bir askeri darbe yaşandı. Seçimle başa gelen ABD karşıtı Salvador Allende hükümetine darbe ile son verildi. Washington yönetiminin Şili darbesindeki rolü yıllarca tartışıldı. ABD’nin darbenin yapılacağını çok önceden bildiği 50 yıl sonra gizliliği kaldırılan bir rapor ile belgelendi.
1970 Güney Amerika ülkesi Şili için tam anlamıyla bir kader yılıydı.
Başkanlık seçimini kazanan Salvador Allende Latin Amerika’da ABD desteği olmadan seçimle iş başına gelen ilk lider oldu.
Allende’nin siyasi kimliği, Şili’nin de Küba gibi Sovyetler Birliği’nin etkisi altına girmesi ihtimalini yükseltti.
Dünyanın en büyük bakır üreticisi olan Şili’deki yeni yönetim, ABD’ye ait işletmeleri hızla kamulaştırdı.
Allende, Küba lideri Fidel Castro’yu da başkanlık sarayında görkemli şekilde ağırladı.
Bu adımlar Washington yönetimini çok rahatsız ederken Şili Ordusu’ndaki ABD yanlısı askerleri de harekete geçirdi.
Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA, ”İki Yol” adı verilen bir operasyon başlattı.
Bu operasyonlarla Salvador Allende’nin devrilmesi amaçlandı.
1973 yılının 11 Eylül’ünde Şili’de savaş uçakları demokrasiyi bombaladı. Augusto Pinochet liderliğindeki cunta, başkanlık sarayını kuşatıp topa tuttu.
Ülkenin üzerine kabus gibi çöken Diktatör Pinochet’in iktidarı ise tam 17 yıl sürdü.
Şili halkı bu dönemde büyük acılar yaşadı, toplama kampları oluşturuldu, binlerce kişi hayatını kaybetti.
ABD darbenin olacağını 3 gün önceden biliyordu
Şili yönetimi geçtiğimiz ay ABD’den 50 yıl önceki bu darbeye ilişkin belgelerin açıklanmasını talep etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, bu talebe yanıt olarak darbeyle ilgili istihbarat raporunun bir kısmının daha gizliliğini kaldırdı.
Belgelere göre darbeden 3 gün önce Amerikan istihbaratı ABD Başkanı Nixon’a darbenin olacağını bildirdi.