Çalıştığı merkezde şahit olduklarına itiraz edince hedef alınan bir hemşire yazdığı ifşa dilekçesinde, farklı şikayetlerle doktora görünen bu kadınların birçoğunun böyle bir ameliyata neden sokulduklarını bilmediklerini belirtti.
ABD’de Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi’nin (ICE) Georgia eyaletinde yer alan şubesinde çalışan bir hemşire, merkezde tutulan birçok göçmen kadının histerektomi adlı operasyonla rahimlerinin alındığını ortaya çıkardı.
Guardian’ın haberine göre hemşire Dawn Wooten, ifşacı olarak bazı insan hakları gruplarına 14 Eylül’de gönderdiği şikayet dilekçesinde, Irwin gözaltı merkezindeki hak ihlallerini gözler önüne serdi.
Merkezde göçmenlerin ihmal edildiğini ve Kovid-19 salgınına rağmen yeterli tedbirlerin alınmadığını belirten Wooten tesisteki şartların tehlikeli ve hijyen açısından uygunsuz olduğunu da belirtti.
Bu koşullara itiraz eden göçmenlerin hücre hapsiyle cezalandırıldığını kaydeden hemşire, Intercept’e verdiği röportajda, şahit olduğu uygulamalara tepki gösterince azarlanıp mevkiinin düşürüldüğünü anlattı.
Wooten şikayet dilekçesindeyse, göçmen kadınların rahimlerinin kısmen ya da tamamen alınması operasyonlarına sıkça rastlandığını, İspanyolca konuşan bu kişilerin birçoğunun böyle bir ameliyata neden sokulduklarını anlamadığını söyledi.
Alan dışı bir doktorun ağır adet sorunları yaşayan kadınlara bu operasyonları gerçekleştirdiğini kaydeden Wooten, görünüşe bakılırsa kadınların birçoğunun kendilerine ne yapıldığını bile bilmediğini vurguladı.
Bu doktorun muayene ettiği her hastaya histerektomi uyguladığını belirten hemşire, “Uzmanlığı buydu. Kadınların rahimlerini alıyordu. Hepsinin rahmi alınacak kadar kötü durumda olamaz” ifadesini kullandı.
Yanlış operasyonlarla doğurganlıkları bitiriliyor
İfşa dilekçesinde, bu prosedürler sırasında yapılan sağlık ve güvenlik ihlallerine de dikkat çekildi. Buna göre kadınlardan biri, düzgün narkoz verilmeden operasyondan geçirildi, doktor kazara yanlış yumurtalığı aldı ve kadın bu yüzden çocuk sahibi olamayacak hale getirildi. Kistini aldırmak isteyen bir başka kadına da histerektomi uygulandı.
Dilekçeye göre merkezde gözaltında tutulan göçmenlerden biri, “Bu tür operasyonlardan geçirilmiş tüm kadınlarla karşılaştığımda burasının deney yapılan toplama kampı gibi bir yer olduğunu düşünürdüm. Sanki bedenlerimiz üzerinde deney yapıyor gibiler” dedi.
Şikayet dilekçesinin iletildiği insan hakları gruplardan biri olan Project South, Irwin’de hijyen dışı koşullar, yenemez haldeki yiyecekler ve tutuklulara tıbbi desteğin reddedilmesi gibi kötü muamele iddialarıyla ilgili 2017’de bir rapor hazırlamıştı. O dönem Irwin’deki tesiste kalan göçmenlerden biri, bu kuruluşa yaptığı açıklamada “Burası insanlara göre donatılmış bir yer değil” ifadesini kullanmıştı.
Kovid-19’la birlikte şartla iyice kötüleşti
Bu arada dilekçede, merkezde zaten içler acısı boyuttaki koşulların yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında çok daha kötüleştiği vurgulandı: Gözaltındaki göçmenlerin Kovid-19 için zamanında test edilmesi engellendi, pozitif vakaların sayısı gizlendi ve hastalığı taşıyanlarla diğerleri aynı yerlerde tutuldu.
Project South’tan insan hakları avukatı Azadeh Shahshahani, “Gözaltı merkezinde sosyal mesafe ihtimali sıfır. Bu insanların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz ve bu tesisin uzun süreliğine kapatılması çağrısı yapıyoruz” diye konuştu.
BM’nin “soykırım” nitelemesinde de yer alıyor
Öte yandan insan hakları grubunun uluslararası hukuk kapsamında adres gösterdiği BM, “soykırım” suçlarını sıralarken “grupların doğumlarını engelleme” eylemlerini de sayıyor.
9 Aralık 1948 tarihinde Paris’te toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun kabul ettiği “Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme”de hangi fiillerin soykırım olarak nitelenebileceğinden bahsedilirken, “bir grubun mensuplarının öldürülmesi, grup üyelerine ciddi derecede bedensel ya da zihinsel zarar verilmesi, grubun bütünüyle ya da kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak yaşam şartlarının kasten değiştirilmesi, grup içinde doğumları engellemek amacıyla tedbirler alınması ve gruba mensup çocukların zorla bir başka gruba nakledilmesi” gibi eylemler sıralanıyor.
Guardian, Independent