ABD’nin Florida eyaletindeki Cumhuriyetçi yasa koyucular, esas olarak ebeveynlerin çocuklarına ne öğretildiğini takip edebilmesi için, öğretmenlerin sınıflarda mikrofon takmasını zorunlu kılacak bir yasa tasarısı üzerine düşünüyor.
CBS News’un bildirdiğine göre yasa, öğretmenlerin herhangi bir gizlilik ihlali olmaksızın sürekli izlenebileceğini kişisel olarak düşündüğünü söyleyen Florida Eyaleti Temsilciler Meclisi Üyesi Bob Rommel tarafından hazırlanıyor.
Temsilciler Meclisi Üyesi Rommel şöyle konuştu:
Bence bunu öğrencilerin ve öğretmenlerin mahremiyetini koruyacak şekilde güvenli bir yolla yapabileceksek yapmalıyız.
Hiçbir öğretmenden iyi ya da kötü bir yanıt duymadım ama… orası onların özel alanı değil. Orası aynı zamanda çocuklarımızın alanı.
Fakat Broward Öğretmenler Sendikası Başkanı Anna Fusco, yasa tasarısıyla ilgili ciddi çekincelerini CBS’e açıkladı. Fusco’ya göre yasa, ebeveynler tarafından kamuoyu önünde hedef gösterilip eleştirilme korkusuyla bazı kişileri mesleği seçmekten caydırabilir.
Fusco “Her an Büyük Birader mi oynamak istiyorsunuz?” diye sordu.
Toplum böyle olmamalı. Güvenimizin, değerlerimizin, inançlarımızın olduğu ve sohbet ettiğimiz, bir şey olduğunda sorunları çözebildiğimiz noktaya geri dönmeliyiz.
Sendika başkanı, eğitimcileri çalışırken görüntülü bir şekilde takip etmenin de gerekli olmadığını ekledi.
Her sınıfta yok. Her ebeveyn bu hakkı kullanmıyor. Bunu istemeyen ebeveynlerimiz var. Bir nevi iki taraflı bir mesele.
Ebeveynlerden biri isterse kamera sınıfa giriyor. Diğer 10 veli istemiyorsa söz hakları olmuyor.
Broward County Devlet Okulları’nın internet sitesinde de belirtildiği üzere, Florida eyaleti yasalarına göre bazı ebeveynler halihazırda sınıfa kamera yerleştirilmesini talep edebiliyor.
Geçen yıl temmuzda kabul edilen Florida Temsilciler Meclisi 149 Nolu Yasa Tasarısı, ebeveynlere çocuğunun engelli olması ve öğrencilerin çoğunun engelli olduğu bireyselleştirilmiş bir programda olması durumunda bunu talep etme hakkı veriyor.
Söz konusu adım, eğitim kültür savaşlarına giderek daha fazla kapılırken ve ülke genelinde muhafazakarlar, çocuklara “eleştirel ırk teorisi” (Critical Race Theory, CRT) öğretildiğinden şikayet ederken atılıyor. Bu durum Nobel ödüllü (CRT ile bağlantısı olmayan) yazar Toni Morrison’ın Sevilen’i (Beloved) gibi bazı siyahi yazarların kitaplarının kaldırılmasına yönelik adımlara yol açtı.