Amerika’nın yeni yaptırımları, tek hedefle farklı yönlere hareket

Amerika hazine bakanlığı bu bağlamda yayınladığı bildiride OFAC olarak bilinen Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi’nin (The Office of Foreign Assets Control) devrim muhafızları Kudüs gücü ve Yemen Husilerine (Yemen Ensarullah) finans sağlamakta yardım ederek rol alanları yaptırım listesine aldığını duyurdu. 
Amerika hazine bakanlığının bildirdiğine göre bu ülke 7 kişi, 4 firma ve bir gemiyi yeni yaptırım listesine aldı. Bu girişim 13224 sayılı yürütme kanunu uyarınca yapıldı. İslam inkılabı muhafızlar ordusu Kudüs gücü de aynı kanun uyarınca 2007 yılında yaptırım listesine alındı.
Amerika hazine bakanlığı ayrıca bir başka harekette ve farklı bir yönde İran eski hükümet yetkililerinden 3’ünün adını yaptırım listesinden çıkarttı. Washington İran petrokimya ürünlerini satın alma, pazarlama ve transfer etmek suçları ile yaptırım listesine aldığı iki firmayı da yaptırım listesinden sildi. 
Amerika hazine bakanlığı bu kararın yaptırım uygulanan söz konusu kişi ve kurumların durum ve davranışlarının değişmesi sonucu alındığını, davranışların değişmesi durumunda yaptırımları kaldıracağı sorumluluğunu gösterdiğini iddia etti. Amerika dışişleri bakanlığı sözcüsü Ned Price de 3 eski İranlı  yetkiliye uygulanan yaptırımların kaldırılması ve halen Viyana’da BERCAM nükleer anlaşmanın kaderini belirleme bağlamında süren müzakreler arasında hiçbir bağlantı olmadığını vurguladı.
Görünüşe göre Biden yönetiminin son kararları, yani yeni yaptırımların uygulanması ve eski bazı yaptırımların kaldırılması ile, İran’a yaptırım siyasetlerinin devam ettiğini ve bunun bölgesel müttefiklerinin gündeminde olduğunu fakat aynı zamanda hüsnü niyetini de göstererek, kendi tabirleri ile davranışları değişenlere uygulanan yaptırımları da kaldıracağını göstermek istiyor. 
Ancak bu konuda bazı hususlara da değinmek gerekiyor. Her şeyden önce Biden yönetiminn İran’a yönelik yeni yaptırım tutumu, birkaç yaptırımı listeden çıkartmak ve yerine daha fazla konuları İran’a karşı yaptırım listesine ekle, şeklinde özetlenebilir. Başka bir ifade ile Washington benzer sahte eylemlerle ve İran ile BERCAM anlaşması konusunda anlaşmaya varmak istediği iddiasını ispatlamak için, daha önce yaptırım listesine alınan kişi ve kurumların artık bu listede kalmaları için bir sebep olmadığından yaptırımları iptal ettiğini göstermek istiyor. Fakat Biden hükümeti pratikte İran karşıtı hedefleri ve bölgesel siyasetleri doğrultusunda hala İran’a ve bölgesel müttefiklerine karşı yoğun baskılar uygulayarak devam ediyor. 
Amerika’nın yeni yaptırım kararındaki ikinci konu, yeni yönetiminin İran’a karşı eski hükümet Trump siyasetlerinden vazgeçtiğini iddia etmesine rağmen gerçekte Biden, başkanlık koltuğuna oturduğundan itibaren İran’a karşı yaptırım baskılarını çeşitli şekillerde vurgulayarak sürdürüyor ve hatta Viyana’da BERCAM anlaşmasının canlandırılması müzakereleri sırasında bile bu konuda en az bir esneklik göstermedi. 
3. konu ise Biden yönetimi sadece bercam anlaşmasına aykırı olan yaptırımları iptal etmesini vurgulamasıdır, bu yüzden Trump döneminde İran’ın terörizme destek verdiği  boş iddialara dayanan yaptırımların kaldırma ihtimali bulunmuyor. Fakat İran Trump döneminde İran’a uygulanan 1500 yaptırımın tamamının kaldırılmasını ve iptal edilmesini istiyor.
Bu bağlamda Fransız siyaset uzmanı Romuald Sciora  şöyle diyor: Hukuki açıdan Biden yönetiminin BERCAM’a dönmesi kolay değil, zira İran açısından tüm yaptırımların kaldırılması Washington’un BERCAM’a dönme şartıdır.
Bu yüzden Biden hükümeti siyasetlerinin bir nevi Trump’ın İran’a karşı başarısız ve zorba siyasetlerinin devamı olduğu söylenebilir./