Biden, Hamas’ın rehineleri serbest bırakması çağrısında bulunduğu, İsrail’e desteğini yinelediği ve ABD’de ve dünya genelinde ‘yükselen antisemitizmi’ kınadığı bir konuşma yaptı.
Konuşmasında Biden, “Yahudi toplumuna duyduğum sıcaklık ve bağlılık tartışılmaz. Birkaç yıl önce Siyonist olmak için Yahudi olmak gerekmediğini söylediğimde başım belaya girdi ve eleştirildim. Ve ben bir Siyonistim,” dedi.
ABD Başkanı, Washington’un Hamas’a karşı savaşında Tel Aviv’e verdiği desteği yineleyerek ABD’nin ‘Hamas’tan kurtulana kadar İsrail’e askeri yardım sağlamaya devam edeceğini’ söyledi. Başkan, dünya kamuoyunun değişme potansiyeli göz önüne alındığında İsrail’in ‘dikkatli olması’ gerektiğini de sözlerine ekledi ve “Bunun olmasına izin veremeyiz,” ifadelerini kullandı.
Biden, ABD’de ve dünya genelinde antisemitizmin yükselişinin ‘mide bulandırıcı’ olduğunu söyledi ve ‘Amerika’’da nefrete yer olmadığını’ ifade etti.
Gazze’de 60 günü aşkın bir süredir Filistinli direniş gruplarının elinde bulunan rehinelerle ilgili olarak da konuşan Biden, serbest bırakılmaları için durmaksızın çalıştıklarını söyledi ve “Ben şahsen sayısız saatler harcıyorum ve her birini eve getirene kadar durmayacağım. [7 Ekim] saldırısından sonra da söylediğim gibi, Yahudi halkının güvenliğine, İsrail’in güvenliğine ve bağımsız bir Yahudi devleti olarak var olma hakkına olan bağlılığım sarsılmazdır. İsrail olmasaydı, dünyada tek bir Yahudi bile güvende olmazdı,” iddiasında bulundu.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre etkinlik, Holokost’tan kurtulanlar, Kongre üyeleri ve diğer yetkililerin yanı sıra Yahudi toplumu liderleri ve sanatçıların da aralarında bulunduğu yaklaşık 800 davetliyi bir araya getirdi.
Resepsiyon, pazartesi günü erken saatlerde Barış için Yahudi Sesleri hareketinden ‘Yahudi büyükleri’ olarak tanımlanan Filistin yanlısı protestocuların kendilerini Beyaz Saray’ın etrafındaki çitlere zincirledikleri sırada düzenlendi. Gösteriler Biden’ın Gazze savaşına ilişkin politikasını protesto etmek ve Gazze’de ateşkes talebiyle düzenlendi.