RAND Corporation Başkanı Baş Danışmanı olan ABD’li terör ve güvenlik uzmanı Brian Michael Jenkins 7 Ekim tarihinde, “Ülke İçi Terörizm ve ABD Seçimleri” başlıklı bir makale kaleme aldı. RAND Corporation’un sitesinde yayımlanan makalede, “Ülke tamamen bölünmüş durumda. Siyaset kutuplaştırıldı. Tuhaf komplo teorileri, ana akım siyasi söylemlerin içine girdi” diyen Jenkins aynı zamanda ABD ordusunun eski bir mensubu ve ABD devletinin çeşitli güvenlik kuruluşlarında üst düzey görevlerde çalışmış kıdemli bir uzman. Jenkins, makalesinde ABD seçimlerine giden süreçte iç çatışmaların, silahlı şiddetin ve terör eylemlerinin yükselmekte olduğuna değiniyor.
Yazının başında, yaşanan gelişmelerden şöyle söz ediliyor: “Sosyal medya üzerinden bir yetkili, cephane alınmasından ve şiddet eylemlerine hazırlanılmasından bahsetti. Bazı uzmanlar, iç savaş uyarıları yapıyor. Halkın duyduğu kaygılar haklı ve anlaşılır.”
Jenkins, yaşanabilecekleri 60’ların sonu ve 70’lerin başındaki olaylara benzeterek: “… linçlere, kilise bombalamalarına, suikastlara, ayaklanmalara, başkanın istifasına, baskı altındaki siyasi sözleşmelere … tanık olan şiddetli bir dönemdi” diye tarif ediyor.
ABD’nin daha önce bu sorunu çözebildiğini söyleyen Jenkins, “ABD kuruluşları o zaman sorunu çözmüştü, peki bugün tekrar yapabilecekler mi?” diye soruyor ve yanıtlıyor: “Dürüst olmak gerekirse, ne olacağını bilmiyoruz.”
Yine de, yeni bir iç savaşın başlaması ihtimalini kuvvetli bulmadığını söyleyen Jenkins, olası senaryoların “münferit şiddet eylemlerinin yaşandığı halk protestoları ile yaygın şiddet eylemleri ve karşı misillemeler içeren uzun süreli bir siyasi çatışma” arasında gidip geldiğini belirtiyor.
SUİKASTLER OLABİLİR
“Sakin bir seçim, tabii ki mümkün değil” diyen Jenkins, mayıs ayından beri ABD’de süren protestolara ve protestocular ile polis arasındaki gerginliklerin yol açtığı kargaşaya değinerek şunu ekliyor: “Bu kargaşanın seçim günü aniden son bulacağını düşünmek çok zor.”
ABD seçiminin sakin geçmeyeceğini ve hatta silahların konuşabileceğini anlatan Jenkins’in seçime giden sürece ve seçim gününe dair bazı tahminleri şöyle:
“Bazı eyaletler silahlı grupların seçim yerlerinde gözle görülür şekilde var olacağından endişe duyuyor, ancak onları durduracak yasalara sahip değiller. Sandıklara yönelik bomba tehditleri de hiç olağandışı değil. Ve önemli sayıda seçmenin oy kullanma hakkından mahrum bırakıldığı anlaşılırsa öfkeli protestolar patlayabilir.”
“Oy pusulalarının sayılmasını veya yeniden sayılmasını engellemeye yönelik çabalar yaşanabilir, belki de oy pusulalarının sayıldığı veya saklandığı tesislerin silahlı olarak ele geçirilmesi, “hileli oy pusulalarının” yakılması, bombalar ve bomba tehditleri ve seçim görevlilerine ve yargıçlara yönelik tehditler dahi yaşanabilir.”
Jenkins, seçim süreci tahminlerine şunu da ekliyor: “Siyasi liderlere karşı suikast girişimleri olabileceğini hayal etmek hiç de zor değil.”