Modernizm insanlıkta derin boşluklar oluşturdu. Bunu salt bir durumla sınırlamak doğru değildir. Bir gerçek var ki, pozitivizmin oluşturduğu yol insanlığı metafizikten uzaklaştırıp yoksunlaştırırken, onun yerine ürettiği, amip gibi çoğalttığı ideolojiler birer birer sönükleşti. Kimi yitti, kimi ise farklı biçimlerde yoluna devam ediyor. Kapitalizmin hayata iyice egemenleşmesinden sonra ideolojiler ve kimi modern mitler hayatın içinde canlı tutuldu. Ayakta kalabilmesi, çarkını sürdürebilmesi için bunlara gereksinimi vardı. Bununla yetinmedi, Hakikat’e varamaması için modern mitler ve putlar oluşturdu. Bunlar da yetmedi o zaman paganizme sığındı. İnsanlığı, Hakikat’ten uzaklaştırmanın tek yolu buydu.
Irkçılık, ırklara bağlı geçmiş zaman mitleri, hayalleri zenginleştirildi. Hakikat, insanlığa zulüm eden hemen bütün olumsuzluklara engel. Engelleri ortadan kaldırmanın yolu insanlığı geçmiş zaman ile şimdiki zaman mitleri arasında tutmak ve oyalamak gerekirdi. Bunun en iyi yolu da Hakikat dışında insana dayanan, onları merkeze taşıyan, putlaştıran bir yapının oluşumuna gereksinim vardı. İnsanı kendisiyle aldattı.
İçinde yaşadığımız zamanın bunalımları dorukta. İnsanlar çok kolayca harcanabiliyor, öldürülebiliyor, bit gibi ezilip bir kenara atılabiliyor. İşkencelerin sınırı yok. Öylesine alımlı bir şekilde yapılıyor ki insanlar ne olduğunun farkında bile değil. Fakat bunun sorumluları ve suçluları olmalı. Suçu kendinden uzaklaştırmanın bir tek yolu var. Bunun sorumluluğu daha çok Hakikat medeniyetine bağlı değerlere yükleme kolaylığına sığınılmasıdır. Bunun ötesinde belleklerde oluşturulanlar ile sıradanlıklar, akıl ötesi oluşlarla modern ve arkaik, pagan mitlere gereksinim oluyor.
İslâm insanlığın önünü açan, kendisi olmaya bakan, zulümden uzak bir değerler bütünü. Gücü elinde tutanların oluşturduğu yapıya engel. Nedense insanlık kendi içinde dinler ve bunlara bağlı mitler oluşturmada mahir. Şeytanlarla yolculuk yapmayı bir hüner olarak belliyor. İnsanlık içinde bulunduğu uçurumun tehlikelerini bile görmüyor. Beyinleri uyuşturulması gerekiyor.
Kapitalizmin ve diğer ideolojilerin önündeki en büyük engel. Haksızlıklara ve zulümlere asla izin vermiyor. Bunlara yol açacak bütün yaşama biçimlerini sınırlıyor. Uyuşturucu, alkol, ırkçılık, insanların haksız öldürülmeleri, sapkınlıklar insanlığın baş belası. Ne ki bunlarsız bir hayat modern zamanların dinlerinde ve yaşama biçimlerinde vazgeçilemiyor. İnsanlığın kurtuluşuna değil ölümüne, bunalımına sürükleniliyor. Bundan da fazlasıyla pay devşiriyor.
Mitlerde ve masallarda kahramanlıklar olduğu gibi bunlar insanlık için yol değildir. Kimi örnekler de insanlığın iyiyi ve güzeli bulması için birer nedendir. Bu gibi durumların mitleştirilmesi, hayatın belli başlı seçenekleri oluşturulması modern zamanların dinlerinin başlıca sığınağıdır.
Modern zamanların sultanları, gerektiği zaman bir dağa tırmanıp kurtlar gibi uluyabilirler. Kendileri yapmasa bile yapabilenleri vardır. Temsil noktasında olanlar bunu hakkıyla yerine getirirler.
Müslüman gibi görünüp ırk ve soy belasına takılanlar ırklarının ve soylarının gururuna kapılırlar. Gözleri kendilerinden başkasını görmez. Kendilerinin dışındakileri küçümser ve aşağılarlar. Kendilerinin birer insan ve kul olduklarını unuturlar. Onları ayakta tutan ırk ve soy gururudur. Bu mitler de onlar için birer sığınak olur.
Peygamberimizin vedasında insanlığa sunduğu güzellikler, ayakları altına aldığı ataların dinlerinin ya da insanların kendilerinin oluşturduğu kuralları hiçleştirmesi onlar için bir son oldu. Müslüman görünümlüler de yeniden paganizme ait unsurları yeniden dirilttiler. Modernizmin büyülü dünyasına kapıldıklarından gözleri ancak kendilerini gördü. Hakikat onlar için sadece bir görünüm oldu. Tek sığınakları modern ve pagan mitlere sığınmak ve onlarla kapitalizmin acımasızlığını yaşamak. Bunlar bütün güzellikleri örtmeye yeterdi.