Cuma, Kasım 22, 2024

Son Haberler

İlgili Yazılar

ABD’nin Afganistan hezimeti / Hazım Koral

Afganistan dağlarında yaşayan Usame bin Ladin’in böylesine girift ve çetrefil olan organizasyonu yapması mümkün mü? Kimi kandırıyorsunuz? İkiz kulelerin Usame bin Ladin tarafından vurulma yalanı tarihin en absürt iddiası olmasına rağmen dönemin ABD Başkanı Bush dünya kamuoyuna böyle bir tezviratı yutturmaya çalıştı. Çalıştı değil küstahça dünya kamuoyuna, “Ya bizimlesiniz veya karşımızdasınız” diyerek Afganistan’ı ve akabinde Irak’ı işgal etti.

ABD’nin tarihinde en uzun süren işgaliydi bu, tam 20 yıl sürdü. ABD’nin 1963 yılından 1973 yılına kadar süren Vietnam işgali ise tam 10 yıl sürmüş ve ABD’nin hezimetiyle sona ermişti. Büyük şeytan ABD şimdi Afganistan topraklarında rezil bir şekilde ikinci bir hezimeti yaşadı.

ABD’nin zillet içerisinde Afganistan’dan çekilmesi dünya kamuoyu açısından bir nevi sürpriz oldu. NATO kapsamında Kabil Havaalanı’nın güvenliği Türkiye’ye verilmesi müzakere edilirken bir de baktık ki ABD tasını/tarağını toplayıp Afganistan’ı terk ediyor. Terk etmiyor, kaçıyor ve kaçarken bıraktığı askerî araçları tahrip etmekten geri durmuyor. Gerçi bu konuda farklı spekülasyonlar da hemen tedavüle sokulmuş oldu:

“ABD, Afganistan’ı terk ederken danışıklı olarak çok miktarda silahı Taliban’a bırakıyor ki bu silahlarla komşusu İran ile savaşsın. Bu şaia gerçek olmasa bile ABD bunu ister çünkü uzun yıllar yapmış olduğu provakatif entrikalarla Türkiye ile İran’ı kapıştırmak istemişti. Hatta Demirel’in hükümeti döneminde gerilim iki ülke arasında had safhaya varmış ve Türkiye ile İran orduları sınır bölgesinde birbirlerine gövde gösterisi yaparcasına tatbikatlar yapmışlardı.

O dönem “Savaş Kapıda“, “Molla Kendini Kolla” diye ABD ve Siyanist piyonu gazeteler manşet atıyorlardı. Yine o zaman diliminde kimi sözde İslâmcı gazete ve dergiler Yavuz Sultan Selim’e öykünmüş olmalılar ki Çaldıran Savaşı’nı gündeme getirerek Müslüman kamuoyumuza mezhep üzerinden manipülatif gazlar veriyorlardı. Şükür ki her iki taraf aklı selim davranarak savaş patlak vermedi ve böylece Siyonist çetenin hevesi kursaklarında kaldı. Ülkemizde vuku bulan her darbenin perde arkasında olan ABD 15 Temmuz’da muvaffak olsaydı FETÖ aracılığı ile Türkiye ile İran’ı kesin kapıştıracaktı…

ABD’nin sicili o kadar bozuk ki, Amerika kıtasına yerleşme, kurulma ve yayılma aşamasında Kızılderili klanları birbirine kırdırıp ardından o bölgeyi istilâ ediyordu. Daha sonraları Kore, Vietnam ve Kamboçya örneğinde olduğu gibi ideolojik çatışmalarla halkları birbirine kırdırdı. Bu taktiğini Güney Amerika ülkelerinde de uyguladı. ABD 190 ülkeye silah satmaktadır. Silahlar kullanılmalı ki yenileri alınsın.. ABD’nin demokrasi ve insan haklarından söz etmesi tamamen blöf. Suudi Arabistan’da insan hakları mı var ki bu ülkeye 480 milyar dolarlık silah satıyor? Ve Suudi Arabistan yine ABD ve Siyonist çetenin yönlendirmesiyle yedeğini aldığı 9 Arap ülkesi ile 7 seneden beri mazlum Yemen halkının üzerine bomba yağdırıyor…

Şimdi büyük şeytan ABD’nin zillet içerisinde Afganistan’dan çıkmasını/kaçmasını seyretmek Endonezya’dan Fas’a kadar her Müslümanın yüreğine su serpiyor, her Müslümanın yüreğini serinletiyor. Bakınız bu muazzam gelişme ABD için sonun başlangıcı olacaktır inşAllah… Bir gün mutlaka ABD’nin askerî varlığı bütün Müslüman coğrafyalarından sökülüp atılacaktır. “O zulmetmekte olanlar yakın bir gelecekte nasıl bir devrilişle yıkılacaklarını görecekler. (Şuarâ: 227)

Olayı Kûr’ân zaviyesinden değerlendirecek olursak, Firavun ve Nemrut gibi nice azgın kişilerin veya Ad ve Semud kavimleri gibi nice güçlü ve ihtişamlı medeniyetlerin yıkılıp helâk olduklarını görüyoruz. Ve nice güçlü bilinen ve nüfus bakımından çok olan toplulukların az olan, güçsüz olan/müstezaf olan topluluklar tarafından zelil bir şekilde yenildiklerine tanık olmaktayız.

Nitekim Yüce Rabbimiz bir ayet-i kerime de bu durumu şöyle ifade ediyor: “Nice az topluluk vardır ki, Allah’ın izniyle sayıca çok topluluğu yenmişlerdir. Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara: 249)

Afganistan’da yaşanan bundan ibarettir ancak yine de bir hususa açıklık getirmemiz gerekmektedir. Allah Teâlâ geçmişte Taliban’a bir şans vermişti, fakat Taliban bunu gereği gibi değerlendiremedi ve din adına/şeriat adına halkına zulmetmeye başladı. Taliban baskıcı politikalarıyla zalimleşince Allah Teâlâ da onun üzerine bir başka zalim olan Amerika’yı musallat etti. Umut ediyoruz ki Taliban bu zorlu süreçte “Nerede hata yaptık?” diyerek muhasebesini iyi yapmıştır. Dünya kamuoyu ve İslâm ümmeti Afganistan’daki gelişmeleri teyakkuz hâlinde takip etmektedir. Başta Türkiye olmak üzere birçok ülke Taliban hükümetini tanıyıp tanımamak hususunda tereddüt hâlinde.
Bu süreçte şimdi “bekle gör” söylemi gündemde.

Taliban, ABD haydutlarını kovduktan sonra yaptığı müspet beyanat ve taahhütleri umut ediyoruz inşAllah yerine getirir. Aksi taktirde Rabbimiz onlara üçüncü bir şans tanımayabilir…

Kaynak:7SABAH

Popüler Yazılar