Direniş hattındaki gruplar, “Irak İslami Direnişi” adıyla bildiri yayımlayarak Amerikan ordusunun tamamen çekilmesinden başka hiçbir şeyi kabul etmediğini vurguladı.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya el-Sudani’nin Washington’a gitmek üzere Bağdat’tan ayrılmadan önceki açıklamasında, uluslararası koalisyonun Irak’taki misyonunun sona erdirilmesine yönelik bir takvim meselesinin tartışılmasından bahsedilse de bu açıklamada pek çok genelleme ve belirsizlik var.
Direniş eksenindeki Iraklı grupların talebi Amerikan askeri varlığının sona erdirilmesidir. Resmi Irak tarafı ise uluslararası koalisyonun Irak’taki misyonunun aşamalı olarak sona erdirilmesinden ve koalisyon taraflarıyla ikili anlaşmalara başvurulmasından bahsediyor.
Amerikan tarafı, Mustafa Kazımi hükümeti döneminde gelen ilk Irak heyetine, görüşmenin geri çekilme değil, Amerikan varlığının yeniden düzenlenmesi konusu olacağını bildirmişti.
Washington’dan bu tutumun değiştiğine dair herhangi bir belirti gelmedi.
Irak hükümeti, Amerikan tarafının askeri geri çekilmeden bahsetmek yerine Irak’taki askeri varlığının yeniden düzenlenmesine ilişkin müzakereleri kabul etme konusundaki ısrarı karşısında mümkün olana doğru ilerliyor.
Hükümet, Iraklılar ve Irak’taki siyasi durumu karıştırma gücüne sahip gruplar karşısında duyduğu utançtan dolayı, bu gurupları direk hedef almadan genel ifadeler kullanıyor. Bu konuda ABD’nin kesin kararı nedeniyle bu yönde ciddi bir adım atmadan bu güçleri ortadan kaldırmaya çalıştığı imajını vererek değişik bir dil kullanıyor.
Hükümet çeşitli nedenlerden dolayı Washington’a karşı çıkamıyor; bunlardan en önemlisi, 2014’te IŞİD’in girip yayıldığı gibi Irak’ı kaosa, yoksulluğa ve terörizmin yayılmasına sürükleyecek her türlü önlem için verimli bir alan olması.
Hatta eski Amerikan başkanı, IŞİD’in Amerikan eseri olduğunu itiraf etmiş ve bu konuda Obama ve Hillary Clinton’ın isimlerini belirtmişti.
Irak’ın petrol gelirleri bir Amerikan bankasına gidiyor ve Irak’ın Washington’un onayı olmadan oradan para çekme hakkı bulunmuyor. Bu, Irak ekonomisinin Amerika’ya bağımlı olduğu anlamına geliyor ve ortaya çıkacak herhangi bir anlaşmazlık, Irak hazinesinin boş kalması anlamına geliyor.
El Sudani Amerika’ya gelmeden önce Washington, ziyaretin tamamlanmasına ilişkin şartlarını ona iletti:
Birincisi: Amerika’nın çekilmesinden söz edilmemesi,
İkincisi: Kürdistan Bölgesi bütçesi ve maaş ödemeleri sorununun çözülmesi,
Üçüncüsü ise, yüksek öğrenim bakanlığı direniş gruplarına mensup olduğu sürece Irak’a akademik yardım yapılmaması; bunların dışında muhtemelen bilinmeyen başka şartlar da olabilir.
Nitekim Sudani’ye eşlik eden Irak heyetinin teknik bakanlardan, iş adamlarından, maliye ve ekonomiden sorumlu isimlerden oluştuğunu ve Amerikan dış politikasında etkisi olan Amerikan şirketleriyle dev sözleşmeler imzaladığını görüyoruz.
Ancak ziyareti önceden tahmin eden direniş hattındaki gruplar, “Irak İslami Direnişi” adıyla bildiri yayımlayarak Amerikan ordusunun tamamen çekilmesinden başka hiçbir şeyi kabul etmediğini vurguladı.
Bu durum, özellikle bu grupların ateşkesi sona erdirip Irak’taki Amerikan üslerine karşı operasyonlarına yeniden başlamaya karar vermesi halinde Irak hükümetini büyük bir sıkıntıya sokar.
Irak’ın petrol gelirleri bir Amerikan bankasına gidiyor ve Irak’ın Washington’un onayı olmadan oradan para çekme hakkı bulunmuyor.
Bu, Irak ekonomisinin Amerika’ya bağımlı olduğu anlamına geliyor ve ortaya çıkacak herhangi bir anlaşmazlık, Irak hazinesinin boş kalması anlamına geliyor.
Salim Meşkur – YDH