Cuma, Nisan 26, 2024

Son Haberler

İlgili Yazılar

Amerika ile Rusya arasındaki çatışmada yeni bir aşama

Amerika ve Rusya ilişkileri, Ukrayna savaşının başlamasından bu yana daha önce benzeri görülmemiş bir düzeyde kötüleşti.

Amerika batı dünyasının lideri olarak, Moskova’ya karşı en sert yaptırımlarla geniş çaplı bir Rus karşıtı kampanya yürütüyor ve Rusya’yı mümkün olduğu kadar zayıflatmak istiyor. Cumartesi günü Polonya’nın başkenti Varşova’da konuşan ABD Başkanı Joe Biden, Washington’ın Moskova ile karşı karşıya gelmesinde yeni bir aşamaya işaret etti.
Biden, konuşmasının bir bölümünde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in iktidarda kalamayacağını ve kalmaması gerektiğini söyleyen Biden “Allah aşkına, bu adam artık iktidarda kalamıyor” dedi. Böylece Amerika başkanı ilk kez Rusya’da rejim değişikliğini istedi.
Biden konuşması ardından Beyaz Saray hemen yaptığı açıklamada Biden’in bu ülkede rejim değişikliği istemediğini ilan etti ve yetkililerinden biri de “Başkanın, Putin’in komşularına veya bölgeye karşı güç kullanmasına izin verilmemesi gerektiği anlamında konuştuğu ve Putin’in Rusya’da iktidarda kalması veya rejim değişikliği konusunda konuşmadığı” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Amerikalı yetkililer daha önce de hedeflerinin Putin’in görevden alınması olmadığını belirttiler. Amerika dışişleri bakanı Antony Blinken bu ayın başlarında Washington hedefinin Rusya’da rejim değişikliği olmadığını, bu konuda Rusya halkının liderlerinin kim olması hakkında karar vermesi gerektiğini söyledi. ama yine de Biden’in konuşması, Amerikalı yetkililerin önceki açıklamaları ile çelişiyor.
Bu bağlamda kremlin sözcüsü Dmitry Peskov ise Biden’in sözlerine tepki olarak, “Rusya’da hükümet değişikliği hakkında kararın Biden’in sorumluluğu olmadığını, bunun sadece Rusya federasyonu halkının seçim hakkı olduğunu” belirtti.
Beyaz Saray’ın Biden’ın sözlerini haklı çıkarmak için gösterdiği açık çabalara rağmen, ABD Başkanı’nın Putin’e karşı tutumunun Washington’un Rusya ve liderliği hakkındaki gerçek niyetlerini ortaya koyduğunu ve Amerika’nın kendisine nihai hedefi olarak Putin’i devirmek ve onu iktidardan uzaklaştırmak şeklinde belirlediğini gösteriyor.
Biden başkanlığı döneminde Amerika ve Rusya ilişkileri artan bir şekilde gergin yaşandı. Siyasi bilimler uzmanı Grigory Trofimchuk bu bağlamda yaptığı değerlendirmede, “Biden döneminde Rusya karşıtı Trump dönemindeki eylemler devam etmekle kalmadı üstelik Obama döneminde izlenen politikalar daha da şiddetlendi ve tam olarak bitiremediği konular daha ciddi ve güçlü bir şekilde devam etti” dedi. 
Bunun sebebi Ukrayna savaşı ve Putin’in bu konuda oynadığı röle dayanmasından önce onun Rusya ulusal gücünün ihyası ve de Amerika’nın başta Batı Asya, doğu Avrupa ve Latin Amerika olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerindeki planlarına karşı açıkça muhalefetidir. Putin Rusya cumhurbaşkanı olarak Çin mevkidaşı Xi Jinping ile birlikte batı eksenli dünya düzeninin değişmesi ve çok taraflılık ve uluslararası münakaşalarda BM’in eksen rol oynadığı bir düzenin kurulması üzerinde aynı görüşü paylaşıyorlar. Üstelik Rusya, stratejik nükleer güçler alanında Amerika’yla eşit durumda olan tek ülke olarak her zaman Washington için ciddi bir tehdit olmuştur. Bu yüzden Amerika’nın tüm çabaları, Rusya’yı zayıflatmaya ve nihayetinde onu parçalamaya ve sözde nükleer tehdidini ortadan kaldırmaya odaklanmıştır. Washington açısından Ukrayna savaşı Rusya ve Putin’i zayıflatmak ve onun meşruiyetini azaltarak sonuçta görevden uzaklaşması için altın bir fırsattır.
Fakat Amerika liderliğindeki batının Rusya’da rejim değişikliğine dayalı geniş çaplı tüm çalışmalarına rağmen, Putin’in son 20 yılda Rusya’nın cumhurbaşkanı olarak bu ülkede çok önemli gelişmelere imza attığı gerçeği inkar edilemez. Bu yüzden onun 2024’e kadar görevde kalacağı dikkate alınırsa Putin’in bu sürede ve hatta belki daha sonrasında bile Rusya’nın gelişmelerinde kilit rol oynaması beklenilebilir

Popüler Yazılar