Perşembe, Mayıs 2, 2024

Son Haberler

İlgili Yazılar

ABD’de ırkçılığın artması ve Hollywood’daki izleri

Bu etkileyici filmlerin ortak hikayesi, siyahilere, renkli derililere yönelik insanlık dışı tavırlar ve ayrımcı davranışlar ve Kızılderililere yönelik baskı ve şiddettir. “12 yıl kölelik”, “Hizmetçiler” gibi sinema eserleri bir şekilde siyahilere ve renkli derililere yönelik insanlık dışı tavırların da göstergesidir. Son 60 yılda Hollywood sinemasında ırkçılık ve etnik ayrımcılık ile yapılan parlak eserler arasında kuşkusuz iki film daha fazla dikkat çekmektedir. 

Bunlardan biri organize şiddet işlemeyi konu alan “Bülbülü Öldürmek” filmidir. Aslında bu film bir romandan uyarlanmıştır. Harper Lee tarafından yazılan Bülbülü Öldürmek romanı 1960’ların en çok satan romanları arasında yer almıştır. Bu kitap o kadar ilgi çekmiştir ki 1962 yılında aynı isimde Robert Mulligan tarafından bir filme dönüştürülmüştür. 

Filmin hikayesi, tecavüz ve cinayetle suçlanan ve beyaz bir kadının tanıklığıyla yargılanan siyahi bir adam hakkındadır. Bu hikaye Alabama’nın küçük Meekum kasabasında geçiyor. Bu davalıyı savunmaktan “Gregory Peck”in canlandırdığı “Atticus Finch” adlı tanınmış bir avukat sorumludur. Hikâyenin anlatıcısı, halkın ve şehrin davranışlarından hatırladığı sahneleri ve mahkeme duruşmalarını anlatan küçük kız Atticus’tır. Geçerli kanıtlara ve avukatın sanıkları kusursuz savunmasına rağmen, beyaz topluluk mahkeme sürecinden son derece rahatsızdır. Nihayetinde sanık şehir halkının şiddetinin kurbanı olur ve herhangi bir suç işlemeden ölür. Harper Lee bu eserinde, adaletin halkı için anlamsız bir kelime olduğunu ve nihayetinde ırksal önyargıların adaletin önüne geçtiği bir toplumun şiddetini göstermek istiyor. 

Bir diğer önemli eser ise “Sadece Merhamet” filmidir. Bu eser de mahkeme avukatı olan Bryan Stevenson’un ” Sadece merhamet, adalet ve kurtuluş hikayesi” isimli anı kitabından uyarlanmıştır. Yazar bu eserinde suçsuz ve mağdur siyahileri hapishaneden kurtarma çabalarını ve gözlemlediklerini anlatmaktadır. Bu arada, bu filmin hikayesi de 80’lerin sonlarında Alabama’nın Monroe şehrinde geçiyor. Destin Daniel Cretton’ın yönettiği film 2019 yılında yapılmıştır. 

Michael B. Jordan tarafından canlandırılan siyahi avukat “Stevenson”, “Jamie Foxx”un canlandırdığı Johnny Dee adlı bir suçsuz sanığın kurtarılması için çaba gösteriyor. Siyahi mağdur ise beyaz birini öldürmekten yargılanıyor ve idam cezası bile alıyor. Filmin sarsıcı sahnelerinden biri, genç avukatın eyalet hapishanesine girmesi ve beyaz gardiyanların sanığa insanlık dışı ve şiddetle davranmasını görmesidir. Davayı inceleme sürecinde, Stevenson, Alabama Eyalet Polisi ile birlikte eyaletteki yargı sistemi ve mahkemelerin, sanıklara karşı bilerek kasıtlı olarak siyahileri suçsuz yere cezalandırdığını fark ediyor.

Bu arada, siyahileri destekleyen aktif grupların desteğine ve sanığın masumiyetinin inkar edilemez kanıtlarına rağmen, eyalet mahkemesi beraat kararı vermeye yanaşmıyor. Son olarak, sanık Yargıtay’ın kararıyla cinayet suçlamasından beraat eder, ancak birkaç siyahi arasından sadece o kurtulmuş olur. 

Siyahiler ve beyaz olmayan insanlara karşı şiddet, son yıllarda Amerikan toplumunda durdurulamaz bir trend haline geldi. Hollywood sineması ayrıca, belirli ve tanınmış eserler yapmasına rağmen, toplumdaki renkli derili insanlara karşı organize şiddetin sadece küçük bir bölümünü gözler önüne seriyor ve büyük bir kısım ise hala gizli. Bülbülü Öldürmek ve Sadece Merhamet adlı iki film, ırk ayrımcılığının, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra veya günümüzde Amerikan kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğunu göstermektedir.

Popüler Yazılar