ABD Başkanı Donald Trump, son zamanlarda Panama, Grönland ve Kanada hakkında yaptığı açıklamalarla bu ülkelerin yetkililerini öfkelendirdi. Bu fikirler, Amerika’nın topraklarını genişletme ve diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etme gibi Trump’ın yıkıcı hedeflerini yansıtıyor olabilir.
CNN haber kanalının bu konudaki raporuna göre, ABD Başkanı seçilen Trump’ın ülkesinin sınırlarını genişletme konusunda istekli olduğu görülüyor. Eğer bu konuda ciddi ise, 1803 yılında Fransa’dan Louisiana’nın satın alınması ya da 1867’de Rusya’dan Alaska’nın alımı gibi adımlar atabilir.
Geçtiğimiz hafta Trump, Kanada’yı ABD’nin 51. eyaleti yapmayı önererek Kanada yetkililerinin öfkesini çekti. Ayrıca Panama Kanalı’nı geri alma tehdidinde bulundu ve bir pazar günü, Grönland’ı Danimarka’dan satın alma talebini yineledi.
CNN, Trump’ın bu önerilerinin ne kadar ciddi olduğunu veya bunların sadece medyanın ilgisini çekmek veya kendi pozisyonunu güçlendirmek için yapılan sözler olup olmadığını net bir şekilde bilmiyor. Bazı durumlarda, Trump’ın kışkırtıcı açıklamaları, ticaret yapmak için bir başlangıç noktası olabilir.
Aslında, Trump, Panama Kanalı’nı geri alma tehdidini, bu ülkeyi, Pasifik ve Atlas Okyanusu arasında geçen bu stratejik su yolunu kullanan Amerikan gemilerinden alınan cezaları azaltmaya zorlamak amacıyla kullanıyor.
Ancak, Trump’ın önerileri, dış ülkelerde Amerika’nın etkisini genişletme amacını taşıyor ve özellikle seçim kampanyalarında Amerika’nın dış müdahaleden kaçınması gerektiğini vurgulayan biri için, bu fikirler 19. yüzyıl doktrini ve Amerika’nın bu kıtadaki yayılma hakkına olan inancını yansıtıyor.
CNN, Trump’ın geçtiğimiz pazar günü yaptığı açıklamada Grönland’ın mülkiyetini “ulusal güvenlik ve özgürlük için çok önemli” olarak tanımladığını belirtti. Ayrıca Panama’yı “önemli bir ulusal varlık” olarak gördüğünü ve bu düşüncelerinin sıklıkla “Amerika önce” sloganıyla tanımlanan milliyetçi programlarını yansıttığını söyledi.
Trump, Arizona’da yaptığı son konuşmasında, uyuşturucu kartellerini yabancı terörist gruplar olarak ilan etmeyi planladığını belirterek, bu hamlenin Meksika topraklarında askeri güç kullanmaya yönelik bir adım olabileceğini vurguladı. Trump, fentanil laboratuvarlarına bomba atmayı ve özel kuvvetleri uyuşturucu kartellerinin liderlerini yakalamak için göndermeyi tehdit etti; bu eylemler, Meksika’nın egemenliğini ihlal edebilir ve ABD’nin en büyük ticaret ortağıyla olan ilişkilerini bozabilir.
CNN’in raporuna göre, Trump’ın Panama’daki Amerikan şirketlerinin karşılaştığı olası sorunlar nedeniyle endişelendiği bir danışmanı, “Ticaret her zaman Trump’ın önceliği olmuştur” dedi. Panama’yı, Amerikan gemilerinin cezalarını düşürmeye zorlamak, Trump’ın dış ticaret politikalarının bir parçası olarak, artan maliyetlerin dengelemesine yardımcı olabilir.
Raporda ayrıca, Trump’ın Panama Kanalı ve Grönland hakkında yaptığı açıklamaların ardından Panama ve Danimarka yetkililerinin verdiği tepkilere yer verildi. Trump’ın Kanada’yı ABD’ye katma önerisinin ciddi olmadığı, bunun daha çok Kanada Başbakanı Justin Trudeau’ya yönelik yapılan bir eleştiri olduğu ifade edildi.
CNN, Trump’ın bu tehditlerinin, Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalatlara yüzde 25 oranında vergi uygulanması gibi daha önce yaptığı kışkırtıcı açıklamaların bir uzantısı olarak, dış liderlerle müzakere ederken aldığı sert tavrı gösterdiğini belirtti.