The Guardian gazetesi, yalnızca %35 Amerikalının ABD yargı sistemine güvendiğini belirterek, bunun “felaket ve endişe verici” olduğunu ancak şaşırtıcı olmadığını yazdı.
Gazetenin muhabiri bu noktayı tanıtarak, ABD’deki mahkemelere olan güvenin hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi partiler arasında en düşük seviyeye indiğini belirtti.
The Guardian, ABD Yüksek Mahkemesi’nin “aşırı sağcılar tarafından ele geçirildiğini ve köklerine kadar yozlaştığını” vurgulayarak, Amerikalı oligarşilerin sağcı yargıçlara milyonlarca dolar bağış yaptığını ekledi.
Gallup Enstitüsü’nün yeni bir anketine göre, Amerikalıların mahkemelere duyduğu güvensizlik, eşi görülmemiş bir seviyeye ulaşmış. Kurumlara duyulan güvensizlik döneminde, yargı sistemine olan güven, 2020’lerdeki en hızlı ve en ciddi düşüşü yaşamış.
Yazar, “Bu durum Amerika’yı diktatörlükler, ‘muz cumhuriyetleri’ [politik olarak istikrarsız ülkeler] ve ‘askeri cuntalar’ [askeri diktatörlükler] ile aynı bilinmeyen topraklarda bırakıyor. Modern uluslararası tarih boyunca, son dört yılda yargı sistemine olan güvenin kaybolmasını, 2009-2013 yılları arasındaki Suriye’deki kayıp güven, 2018-2022 yılları arasındaki Myanmar askeri darbesi ve 2012-2016 yılları arasındaki Venezuela’daki kaosla karşılaştırabiliriz” dedi.
The Guardian, istatistiklerin “şaşırtıcı ve eşi görülmemiş” olduğunu vurgulayarak, sadece %35 Amerikalının mahkemelere güvendiğini ve bunun tarihteki en düşük seviye olduğunu yazdı.
Bu Britanya gazetesinin altını çizdiği bir diğer önemli nokta ise bu kadar yüksek bir istatistiğin sadece bir partiye atfedilemeyeceğidir. Gallup anketinde parti bağlılıklarını ölçmemiş olsa da, bu, yargı sistemine olan güvenin hem hükümetin destekçileri hem de karşıtları arasında keskin bir şekilde azaldığı ilk kez yaşanıyor.
Ancak yazar, Amerikalıların “antidemokratik” bir kuruma olan tüm güvenlerini kaybetmelerinin şaşırtıcı olmadığını belirtti.
The Guardian daha önce, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi durumunda, ABD yargı sistemi üzerindeki kontrolünü derinleştirebileceğini ve gücünü kullanarak sıra dışı adımlar atabileceğini, örneğin cezai kovuşturmalardan muafiyet ilan edebileceğini belirtmişti.