Ynetnews yazarlarından Lior Ben Ari, “Iran’s UAV army poses a serious threat to Israel, US” başlıklı yazısında, İran’ın 1985 yılında başlayan insansız hava aracı çalışmalarının büyük mesafe kat ettiğini ve bugün itibariyle Amerika ve İsrail için ciddi bir tehdide dönüştüğünü söylüyor.
İran tersine mühendislik kapsamında Amerika ve diğer ülkelerin insansız hava araçlarını da kopyalamayı başardığından, bu ülkelerin sahip olduğu teknolojiye dayalı insansız hava araçlarını da kullanıyor.
Yazar, İran’ın asimetrik savaş doktrini uyarınca, üretim maliyeti düşük, tahrip gücü nispeten yüksek ve engellenmesi büyük maliyet gerektiren insansız hava araçlarına yöneldiğini ve müttefiklerini de bu silahlarla donattığını dile getiriyor.
İran’ın envanterinde bulunan pek çok türde insansız hava aracının istihbarat toplamaktan, nokta vuruşla hedef imha etmeye kadar birçok görevi yerine getirebilecek kabiliyette olduğunu vurgulayan Ari, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşta öne çıkan HESA Şahid 136 kamikaze insansız hava aracının bu durumun bariz bir örneği olduğunu vurguluyor.
Rusya’nın İran’dan temin ettiği bu silahın savaşın gidişatı üzerinde etkili olduğu biliniyor. HESA Şahid 136’nın maliyetinin 20.000 ila 50.000 dolar arasında olduğu tahmin ediliyor.
İran söz konusu silahları müttefiklerine hem fiilen teslim ediyor hem de bu silahların üretim teknolojilerini de aktarıyor. Bu yolla Yemen, Suriye ve Lübnan Hizbullahı yerel imkanlarla insansız hava araçları üretiyor.
İran’ın ürettiği ve çeşitli türleri yerel direniş güçlerinin elinde bulunan bu silahlar Irak ve Suriye’deki Amerikan üslerine yönelik saldırılarda aktif bir şekilde kullanılıyor.
İsrail rejiminin eski başbakanı Naftali Bennet, Birleşmiş Milletlerde yaptığı bir konuşmada İran’ın Ortadoğu semalarını kaplamak istediğini ve bunun için Yemen, Lübnan, Suriye ve Irak’taki müttefiklerini binlerce insansız hava aracı ile donattığını söylemişti.
İran İslam Cumhuriyeti insansız hava aracı teknolojisi açısından dünya sıralamasında ilk beşte yer alıyor.
Askeri havacılık uzmanı Douglas Barrie ise, insansız hava araçlarının İran’a bazı imkan ve kapasiteler sağladığını kabul etmekle birlikte, İran’ın insansız hava teknolojisinin sahadaki dengeyi değiştirecek güçte olmadığını, zira İran’ın Fantom ve F14 gibi eski teknoloji insanlı savaş uçaklarından oluşan filosunu yenileyemediği için insansız hava aracı üretimine yöneldiğini ileri sürüyor.
Barrie, şayet İran Rusya’dan Sukhoi Su-35 çok amaçlı savaş uçaklarını alabilirse, bu durumda mevcut dengenin değişme ihtimali olabileceğini savunuyor.