İşgal sonrası Gazze’nin yönetiminin nasıl olacağı belirsizliğini koruyor. ABD ve İsrail bu konuda aynı cephede olsa da Tel Aviv yönetiminin planları ABD’yi çıkmaza sokuyor. Farklı cephelerde savaşmak zorunda kalan ABD, Gazze’den mümkün olduğunca kısa sürede, maddi ve askeri olarak az zararla çıkmak istiyor. Bu konuda sık sık Netanyahu’yu uyaran Washingotn, son olarak İsrail’in süresiz işgal planına itiraz etti.
‘FİLİSTİNLİLER KENDİ GELECEĞİNDEN SORUMLU OLMALI’
ABD Çarşamba günü, İsrail’in HAMAS’ı devirme planının ardından Gazze’de güvenlik rolü oynamayı planladığını açıklamasından günler sonra, bölge üzerinde Filistin kontrolü de dâhil olmak üzere Gazze’de savaş sonrası yönetime ilişkin beklentilerini özetledi.
Üst düzey ABD’li yetkililer, Filistin Yönetimi altında Batı Şeria ile birleşen Gazze’de yönetimin merkezinde Filistin halkının yer alması çağrısında bulundu. Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze’nin yeniden inşası ve İsraillilerin “eşit ölçüde güvenlik, özgürlük, fırsat ve haysiyetle kendilerine ait bir alanda” yan yana yaşamalarına yönelik planlarını açıkladı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby “Filistinlilerin kendi geleceklerinden sorumlu olmaları ve geleceklerinde belirleyici ses ve faktör olmaları gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Blinken, G-7 Dışişleri Bakanlarının katıldığı bir toplantının oturum aralarında, ABD’nin “Filistinlilerin Gazze’den zorla göç ettirilmesine” karşı çıktığını söyledi.
‘İKİ ÜLKE ANLAŞAMIYOR’
Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesine göre, ABD’li yetkililerin yeni söylemleri, ABD İsrail’in Gazze’deki mevcut askeri operasyonunu desteklemeye devam ederken, Biden yönetiminin Gazze’nin geleceği konusunda bazı İsrailli yetkililerle nasıl mücadele ettiğini gösteriyor. Blinken’ın planı, kendisi ve diğer yetkililerin İsrail, bölgesel ortaklar ve önde gelen küresel diplomatlarla bir ay süren sessiz tartışmalarının ardından geldi. Gazetedeki makaleye göre bu yorumlar Arap dünyasına ABD’nin sadece İsrail’in güvenliği konusunda endişeli olmadığının bir işareti. Makalede, hem ABD hem de önde gelen İsrailli yetkililerin İsrail’in 2005’te çekildiği Gazze’yi yeniden işgal etmemesi gerektiği konusunda hemfikir olsalar da ABD’nin son yorumları iki müttefikin siyasi, ekonomik ve güvenlik otoritesini kimin kullanacağı konusunda anlaşamadıklarını gösterdiği belirtiliyor. Blinken’in açıklamaları, İsrail Gazze’deki operasyonlarını genişletirken bile savaş sonrası Gazze’nin nasıl olması gerektiğine dair belirgin çizgiler koymayı amaçlıyordu.
‘DOSTANE ÇÖZÜM KOLAY DEĞİL’
Atlantic Council düşünce kuruluşunda ABD-Ortadoğu politikası analisti olan Tuqa Nusairat, “Bu, ABD’nin savaş sonrası Gazze’yi nasıl öngördüğüne dair duyduğumuz en net açıklama, ancak İsrail liderliğinin aynı sayfada olduğu açık değil, bu da ABD-İsrail-Arap müzakerelerinin bir sonraki aşamasını belirleyecek” dedi.
Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Orta Doğu Programı Direktörü Jon Alterman da “Blinken, İsrail, çevresi ve uluslararası toplum arasında giderek büyüyen uçurumu kapatmak için giderek daha fazla mücadele ediyor. ABD bir rol oynayabilir, ancak İsrailliler ve Araplar arasında doğrudan bir şeyler olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
WSJ’ye göre ABD İsrail’de güçlü bir nüfuza sahip ancak Biden yönetiminin ilkelerine uyulsa bile İsrail-Filistin çatışmasını iki devletli bir çözüm ya da başka bir dostane çözüme dönüştürmek kolay olmayacak. Daha da önemlisi, İsrail dışında hiçbir otorite Filistin Yönetimi ya da başka bir Filistinli liderlik tarafından yerel yönetime geçiş sürecinde Gazze’de güvenlik rolü oynamaya gönüllü olmadı.