Cuma, Kasım 22, 2024

Son Haberler

İlgili Yazılar

Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Güvenlik Konseyi

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi (National Security Council), İkinci Dünya Savaşından sonra 1947’de Harry Truman’ın başkanlığı döneminde Ulusal Güvenlik Kanunu ile kurulan bir yapılanmadır. Bu yasa ile hava, kara ve deniz kuvvetleri ile yeni kurulan Genel Kurmay Başkanlığı Savunma Bakanlığı altında toplanmış, Merkezi Haberalma Teşkilatı (Central Intelligence Agency- CIA) ve Ulusal Güvenlik Konseyi kurulmuştur. Ulusal güvenlik meseleleriyle ilgili politikaların sürdürülmesinde yürütmenin daha etkin hale getirilmesi amacıyla kurulan Konsey, zamanla ABD dış politika yapımının merkezine yerleşmiştir. Konsey ABD Başkanı’nın yönetiminde Başkan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, Hazine Bakanı, İç Güvenlik Bakanı, Başkanın Ulusal Güvenlik Danışmanı ile ilgili diğer personelin katkılarıyla faaliyetlerini sürdürür. Temel faaliyet alanları olarak dış politika ve savunma politikasının oluşturulması ile diplomatik ve askeri faaliyetlerin koordine edilmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Konsey, genel anlamda, ABD’deki çok örgütlü güvenlik ve askeri teşkilatlanmanın kontrolü ve koordinasyonunu sağlama görevini de yerine getirmektedir.

Konseyin önemli fonksiyonlarından biri her ne kadar ABD başkanlarının karar alma süreçlerindeki baskın rolünü kırmak ve kurumsal süreçler ile teamüllerin sürekliliğini sağlamak olarak tespit edilmişse de, zamanla başkanlarının dış politika vizyonları Konseyin faaliyetlerini belirlemede ana unsur haline gelmiştir. Kuruluş döneminde Konseyin sekretaryası sınırlı personel ile sadece belli konular üzerinde çalışmışsa da, 7 Nisan 1950’de Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı tarafından Başkan Truman’a sunulan NSC-68 (US Objectives and Programs for National Security) belgesi ile başlayan süreçte ABD’nin Soğuk Savaş dönemin uluslararası stratejisinin en önemli belgelerini şekillendiren bir kuruma dönüşmüş ve Konsey raporları zaman içerisinde ABD dış politikasını belirleyen ana belgeler olarak tarihsel bir önem kazanmıştır.

ABD’de ulusal güvenlik karar alma süreci, yapısal karmaşıklık ve çok seslilik nedeniyle çatışmasız bir süreç değildir ve merkezi planlamaya ihtiyaç duymaktadır. Neredeyse kaçınılmaz olarak belirsizlik ve çatışmalar yaşandığı için, süreç sürekli yönlendirme ve disipline ihtiyaç duymaktadır. Ulusal Güvenlik Danışmanı ile onun denetimindeki personel bir anlamda Başkan adına bu süreci sürdürmektedir. Konsey personeli dış politikanın Başkan’ın genel tercihleri çerçevesinde gerçekleşmesine çalışır ve bu tercihleri hedefler, insani ve mali kaynaklar ile denetleme mekanizmaları gibi unsurlardan oluşan somut programlara çevirir. Konsey aynı zamanda farklı kurumlardan gelen haberleşmeyi tarayarak, neyin önemli olduğu ve Başkan tarafından bilinmesi gerektiğini belirler, bu konularda sağlıklı karar verebilmek için gerekli bilgiyi derler, dış politika seçeneklerinin rafine şekilde hazırlanmasına ve her hareket tarzının maliyet, risk ve getirilerinin belirlenmesine çalışır. Konseyin ayrıca ihtimal planları yapma, uzun dönemli planlama, koordinasyon, yaklaşan tehlikeler veya fırsatlar hakkında uyarıda bulunma ve karar alınması gereken konuları hatırlatma gibi görevleri de vardır. Konsey personeli, yabancı liderlerin ziyaretlerini, zirveleri, telefon görüşmelerini ve Başkan’ın ulusal güvenlik ve dış politika konularındaki konuşmalarını da hazırlar. Ayrıca ulusal güvenlik bütçesini ve Kongre ile ilişkileri koordine eder. Personel içinde güvenlik politikasının hukuki yönünü takip etmek ve basınla ilişkileri yürütmek için hukuk ve basın danışmanları da yer alır. Kongre’ye hesap vermek zorunda olmayan Konsey personeli, karar sürecinde giderek daha güçlü bir pozisyona ulaşmıştır.

Konsey ABD’de güvenlik politikaları ile ilgili en üst düzey forumdur. Fakat Ulusal Güvenlik Konseyi tartışan ve öneren bir organ olmakla birlikte karar alamaz. Kararı Başkan, bazen Konsey üyeleri ile beraber, ama çoğunlukla onlardan ayrı verir ve bu süreçte Konseyin yanı sıra ilgili bakanlıklar ve diğer kuruluşlardan gelen girdileri de değerlendirir. Bu çoklu girdi sistemi karar alma sürecinin demokratikleşmesini değil, rasyonelleşmesini amaçlamaktadır. Öte yandan, Başkanların Konsey’in oybirliği ile önerdiği seçenekleri dikkate almaması, teorik olarak mümkünse bile, pratikte zordur. Konsey danışmanlarının gücü ve sorumlulukları başlangıçtan bu yana ciddi değişikliklere uğramıştır ve güncel durum itibariyle Ulusal Güvenlik Danışmanı ABD karar verme sisteminde merkezi bir role sahiptir.

Ulusal Güvenlik Danışmanının Başkan’a yakın ve merkezi bir konumda olması görevleri açısından değerlendirildiğinde anlaşılır olmaktadır. Dış ve güvenlik politikaları hakkında sağlıklı karar alabilmek için gerekli bilgi ve istihbaratın toplanması ile konunun karar alma kıvamına/olgunluğuna gelene kadar işlenmesi için gerekli üretim süreçleri danışmanlar ve Konsey personeli tarafından yürütülür. Ancak sadece bilgi toplamak politika üretimi için yeterli değildir, danışmanların dış politika vizyonu da en az Başkanlar kadar önemlidir. Bu süreçte seçeneklerin risk, maliyet, zorluk ve getirilerinin sistemli ve çok yönlü bir şekilde saptanması gerekir. Ulusal Güvenlik Danışmanı ayrıca, bağlılığı doğrudan ve sadece Başkan’a olduğu için konuların siyasi boyutunu da hesaba katmak zorundadır. Bu nedenle Ulusal Güvenli Danışmanları genellikle güvenlik konularında tecrübeli, bilgili ve Başkanın değerlendirme gücüne güvendiği kişilerden seçilmektedir.

Popüler Yazılar