Netanyahu’nun peşinde olduğu yargı reformunun onaylanmasına özellikle Biden’in karşı çıkmasından sonra, Netanyahu hükümeti yetkilileri, Biden’i Tel Aviv’in işlerine karışmakla suçladılar. Son günlerde ise, ABD ile Siyonist rejim İsrail’in üst düzey yetkileri arasında tartışmalar daha da artmıştır.
Bu bağlamda Siyonist rejimin Maliye Bakanı, ABD’nin Irak ve Afganistan’daki politika ve girişimlerini eleştirerek, Washington’u ikiyüzlülük ve insan haklarını ihlal etmekle suçlayarak, “Ben Amerikalılar ve onların Afganistan ve Irak’ta nasıl hareket etmeleri konusunda konuşmuyorum. Onlar insan hakları konusunda vaaz vermemeliler-Ne İsrail ordusu için ne siyasi düzeyde bizim için- Bu eşi görülmeyen bir ikiyüzlülüktür.” diye konuştu.
Korsan rejim İsrail Maliye Bakanı’nın bu açıklaması Siyonist rejimin radikal kanadından olan Ulusal Güvenlik Bakanı’nın Filistinliler ile sözlerini “ırkçı ifadeler” olarak ABD tarafından nitelendirilmesinin ardından geldi. Washington bu bağlamda yaptığı açıklamada, İsrail rejiminin Ulusal Güvenlik Bakanı’nın Filistinliler ile ilgili sözlerini kınamıştır. ABD’nin kınamasına rağmen işgal rejiminin Ulusal Güvenlik Bakanı sözlerinden dolayı özür dilemedi ve sözlerini geri almayarak, “eve huzurlu dönme ve Batı Şeria’da yürüme haklarının Batı Şeria’daki Filistinlilerin dolaşma hakkından daha üstün olduğu” açıklamasında bulundu.
Korsan rejim İsrail Maliye ve Ulusal Güvenlik bakanları ayrıca Filistin topraklarında yerleşim faaliyetlerini açık şekilde destekleyerek, Batı Şeria’nin büyük kısmının işgal topraklarına ilave edilmesini istemekteler. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Siyonist İsrail rejiminin Ulusal Güvenlik Bakanı’nın sözlerini ırkçı olarak nitelemesi ve rejimin Maliye Bakanı’nın da ABD’yi ikiyüzlülükle suçlaması, Tel-Aviv ile Washington münasebetlerindeki yeni gerilimi ortaya koydu.
Başka bir deyişle aslında her iki taraf doğru söylüyor, yani İsrail rejimin ırkçı tavır ve söylemleri herkesin malumudur. Diğer yandan da ABD’nin insan hakları ile ilgili yaklaşımları da çifte standartlı ve ikiyüzlüdür.
Başkan Joe Biden ve Siyonist rejimin münasebetleri, korsan rejimde Netanyahu’nun yeniden başbakanlık koltuğuna oturması ve radikal isimler ile koalisyon hükümeti kurması sonucu çeşitli gerilimlere sahne olmuştur.
Bu mesele özellikle, tüm Siyonistlerin Filistinliler karşısında silahlanıp, Filistinlilere karşı şiddet kullanması ve Batı Şeria’daki Filistin yerleşkesinin yok edilmesini isteyen iki radikal isim olan İsrail Ulusal Güvenlik ve Maliye bakanlarının sözlerinin ardından tırmanmıştır. Siyonist Yediot Aharnot gazetesi, Tel-Aviv ile Washington arasında anlaşmazlık konusu olan 4 esas meselenin, İran dosyası, Filistin meselesi, Ukrayna savaşı ve yargı reformu planının olduğunu belirterek, son sıralarda iki taraf arasındaki anlaşmazlıkların daha da derinleştiğini aktardı.
Önemli konu şu ki, ABD ile Siyonist rejim İsrail arasındaki mevcut gerilim ve anlaşmazlıklar, taktik düzeyindedir ve ABD ile bu rejimin stratejik ilişkileri her daim ABD başkanlarınca desteklenmiştir. Siyonist rejimin ordusuna ABD’nin artan yardımı ve Filistinlilerin işgalci İsrail askerlerince ve Siyonistler tarafından nefsi müdafaa yalanı ile katliam edilmesi ve bastırılmasının, Washington tarafından himaye edilmesi, Washington’un sürekli takip ettiği politikadır.
Bu doğrultuda ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD Başkanı Jeo Biden’in Siyonist rejimin güvenliğinin korunmasına bağlılığına işaretle, İsrail’in kendini savunmak için ihtiyaç duyduğu araçlara ulaşmasından emin olacaklarını kaydetti. Böylece, ABD ve Siyonist rejimi yönetimi arasında şimdiki aşamada yaşanan tartışmalar ve görünüşte İsrail’in girişimlerinin ABD tarafından kınanmasına rağmen pratikte Siyonist rejimi her durumda tam şekilde desteklemektedir./