Kabil’de bir grup Afganistan vatandaşı, başkentte Amerikan karşıtı bir gösteri düzenleyerek, ülkelerinin döviz rezervlerinin Beyaz Saray yönetimi tarafından sürekli olarak bloke edilmesini şiddetle kınadı ve bu döviz rezervlerinin serbest bırakılmasını vurguladı. Göstericiler Amerikan karşıtı sloganlar atarak Afganistan’ın bloke edilmiş döviz rezervlerinin serbest bırakılmasını vurguladılar.
Göstericiler, Afganistan’ın yirmi yıllık işgali sırasında başta İngiliz ve Amerikan askerleri olmak üzere Batılı askerler tarafından Afganistan’da masum insanların öldürülmesine de dikkat çekerek, işlenen cinayet faillerinin yargılanması gerektiğinin altını çizdiler.
Afganistan’ın döviz varlıklarının bloke edilmesinde Amerika’nın baskıcı politikasına karşı Kabil halkının gösteri yapması, bu ülkede yaşanan savaş sırasında Beyaz Saray’ın politikalarına ve de Afganistan’da Taliban’ın iktidara gelmesine karşı protesto sürecinin devamı niteliğindedir.
Katar’da Taliban grubuyla Şubat 2021’de yaptığı anlaşmayla, Afganistan’da Muhammed Eşref Gani hükümetinin düşmesine ve Taliban’ın yeniden iktidara gelmesine zemin hazırlayan Amerika, demokrasinin çiğnenmesi, kadın haklarına saygı gösterilmemesi ve kapsamlı bir hükümet kurulamaması gibi çeşitli bahanelerle Afganistan’ın döviz varlıklarını bloke etti.
Afganistan’da Taliban’ın yeniden güç kazanarak ülkenin kontrolünü ele geçirmesinden önce Taliban’ın hiç de esnek olmayan tutumuna göre yapılan tahminler, bu grubun tekrar kontrolü ele geçirmesiyle ülkede anayasa ve Cumhuriyeti gibi demokrasi altyapılarının yok olacağı ve Afganistan’ın bir kez daha etnikçiliğin yeni bir dönemine gireceği yönündeydi.
Taliban yönetiminin bir yılı aşkın bir süredir, bu grubun olumsuz yönetimine ilişkin iç ve dış eleştirilere neden olan tahminler doğru çıktı. Ne yazık ki, Taliban hükümeti anayasanın çeşitli ilkelerini göz ardı ederek demokrasiyi ve Afgan halkının siyasetteki rolünü baltaladı ve bu ülkedeki diğer etnik grupları pratik olarak meydan dışına sürükleyerek kenara itti.
Amerikalılar için Taliban’ın Afganistan’da güç kazanmasının demokrasiyi zayıflatacağı ve otoriterliği geri getireceği konusu açık olmasına rağmen, Beyaz Saray bu ülkedeki hükümeti değiştirmede etkili yardım bile sağladı. İlginç olan ise, Kabil’in Taliban tarafından ele geçirilmesi ve bu grup tarafından bir hükümetin kurulmasından sadece birkaç gün sonra Beyaz Saray yönetimi, demokrasinin ihlal edilmesi ve vatandaşlık haklarının yok edilmesi bahanesiyle Afganistan’ın döviz varlıklarını bloke etti.
Washington’un aldığı bu karar, Taliban hükümetinin ülke dışından ithal edilen Afgan halkının temel ihtiyaçlarını karşılayamamasına neden oldu. Bu kararın sonucunda Afganistan’daki gıda tüketim piyasaları kısa sürede ağır enflasyon yaşarken, bu sorun hammadde, gıda, ilaç ve sağlık ürünlerine erişimi önemli oranda kısıtladı.
İşte Amerika’nın Afganistan varlıklarını bloke etme siyaseti sonucu yaşanan durum, çeşitli uluslararası kurum ve teşkilatın Afganistan’da milyonlarca insanın açlığı ve ülkede kıtlık konusunda uyarıda bulunmasına, uluslararası insani yardım toplumunun bu konuya müdahale etmemesi durumunda bu ülkenin bir insani krizle karşı karşıya kalacağını vurgulamalarına sebep oluyor.
Görünen o ki, Amerikan hükümeti Afganistan halkına yönelik ikiyüzlü ve aldatıcı politikalarından uzaklaşmadıkça, bu ülke halkı bu politikaların asıl kurbanı olmaya devam edecektir. /