Geçen 15 ay sürecinde Amerika ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler, ondan önceki 4 yıl ile kıyaslanamaz. Donald Trump döneminde yakın ilişkileri olan Riyad ve Washington, Joe Biden’in işbaşına gelmesi ve onun Arabistan’da insan hakları ve özellikle veliaht Muhammed bin Salman’ın davranış ve siyasetlerini eleştirmesi ile iki ülke arasındaki ilişkilerde büyük gerginlik ve sorunlar yaşandı. Joe Biden son 15 ayda Kral Salman ile hiç görüşmedi ve hatta bir kez bile Suudi veliaht ile telefon görüşmesi gerçekleştirmedi.
Joe Biden’ın Suudi Arabistan’a yönelik politikası, Muhammed bin Salman’ı bu ayın başlarında Amerikan Atlantic Dergisi sitesine verdiği röportajda Washington’u eleştirmeye ve ABD’yi Suudi Arabistan’ın içişlerine karışmamaya çağırmasına sebep oldu. Hatta bin Salman Amerika’nın Afganistan siyasetlerini açıkça eleştirerek, “Suudi Arabistan, Kaşıkçı cinayetinin faillerini cezalandırdı, ancak hiç kimse Afgan düğünlerinde bombalama gibi benzer suçlardan cezalandırılmadı” dedi. Muhammed bin Salman ayrıca “acaba Biden kendisni yanlış anlayıp anlamadığı” sorusuna karşılık, “Basitçe, elbette ben önem vermiyorum. Biz Amerika’da size emir verme veya yasaklama hakkımız yok; bunun tam tersi de geçerli, onlar da bizim içişlerimize karışamazlar” dedi.
Yapılan tüm bu eleştirilere rağmen Amerika’nın Wall Street Journal gazetesi Joe Biden yönetiminin geçen ay Suudi Arabistan’a önemli sayıda Patriot izleme füze sistemi aktardığını ve Riyad’ın silah satışı ve tekrar tedarik talebine olumlu yanıt verdiğini yazdı. Gazetesi, Biden yönetiminin Yemenli Husilerin isimlerini terör listesinden çıkarmaya karar vermesinin ardından Amerika ve Suudi ilişkilerinin zayıfladığını kaydetti.
Yaklaşık bir yıl önce göreve başlayan Joe Biden’ın, Suudi Arabistan’a silah satış anlaşmalarını “insan hakları ihlallerine ilişkin kaygılar” nedeniyle iptal etmeyi değerlendirdiği öne sürüldü. Aynı zamanda Yemen’deki sivil ölümlerden dolayı yarım milyar dolarlık silah anlaşmasını askıya alan Washington, Riyad ile ileride yapılacak ticareti de savunma silahlarıyla sınırlandırmayı planladığı iddia edildi. Biden bu doğrultuda, Suudi Arabistan’ın Yemen’e yönelik askeri saldırılarına ve ilgili silah satışlarına desteği keseceklerini duyurmuştu.
Tüm bunlara rağmen görünen o ki Amerika hükümetinin Patriot füzelerini Suudi Arabistan’a satma kararı birkaç önemli noktayı içeriyor.
Öncelikle Amerika, Suudi Arabistan’ı, bu ülkeden silah ithal eden başlıca ülkeleri arasında kalmasını tercih etmesidir. Başka bir ifade ile Amerika hala Arabistan’ı daha önce Trump’ın tabir ettiği gibi “sağmal inek” olarak görüyor. Amerika Arabistan’a silah satmakla bu ülkenin petro-dolarları üzerine özel bir hesap açmıştır.
İkincisi Amerika hala resmi ve ciddi olarak Suudi koalisyonun 7 yıldan beri sürdürdüğü yemen savaşına son vermesini istemiyor ve bu bağlamda sarf edilen sözler sırf Washington’un siyasi söylemleridir ve pratikte ise Suudi Arabistan’a silah satışı ile Riyad’a destek veriyor.
Üçüncüsü, Suudi Arabistan yemen savaşında başarısız kalmış ve Yemenlilerin saldırılarının artması ardından Amerika’dan kendisine daha fazla füze verilmesini istemiştir. Suudi yetkililer Amerika’ya füze stoklarının bitmek üzere olduğunu duyurmuştur. Buna rağmen Amerika hala Arabistan’ı aşağılamaya devam ediyor zira yeni füzeleri de birkaç ay gecikme ile Riyad’a verdiği görülüyor.