Amerika’nın birçok kusuru var. Çok sayıda kitap bunları gözden geçirdi ve anlattı. Ancak inatçı analitik yapıları dolayısıyla önerilen çözümlerin temelde mümkün olup olmadığını belirtmeden “Durum Nasıl İyileştirilir” başlıklı bir bölümle bitiriyorlar.
Ya Kongreden Ulusal Güvenlik Ajansından Federal Rezervasyona değin temel kurumların eksiklikleri giderilemezse? Ya bu sorunların her biri birbirini şiddetlendirirse? Ortaya çıkan kâbus sona erecek mi? Bu Amerika Birleşik Devletleri’nin bizden bir adım ötede 250 yıl sonra geri dönüşü olmayan bir şekilde gerilemesi değil de nedir?
Sonuçta, tüm imparatorluklar, er ya da geç, son bulur. Bir zamanlar Roma, şimdi Amerika
NASA, 2014 yılında şu sonuca varan bir çalışma yürüttü: Küresel endüstriyel uygarlık yakın gelecekte çökebilir. Roma İmparatorluğu’nun yanı sıra Roma kadar gelişmiş (ve hatta daha da fazla) olan Han, Moria ve Gupta imparatorluklarının çöküşü, birçok gelişmiş Mezopotamya imparatorluğuna ek olarak, hepsi gelişmiş, kültürlü, sofistike ve yenilikçi medeniyetlerin de savunmasız ve yok olabileceğine tanıklık ediyor. Son 5000 yıldır, hangi medeniyete bakarsak bakalım, kaynakların çıkarılması ve servetin eşitsiz dağılımı, çöküşünün ana nedenleri arasında yer aldı. Toplumda ayrıcalık ve refah içinde yaşayanlar işçileri sömürdü ve bunun sonuçlarından çok güzel bir şekilde korundu. Sonuç olarak, sıradan insanların yaşamları sekteye uğradı ve toplumun temel direklerini yok eden yıkıcı bir boşluk yaratıldı.
Doğal kaynakları elde etmede aşırıcılık sergilemek? Eşitsiz servet dağılımı? Bu sorunlar şu anda ABD’yi rahatsız etmiyor mu ve bunların bir çözümü var mı? Paraya tapan ve kendisinden başka kimseyi önemsemeyen bazı sorumlulardan veya meşgul vatandaşlarımızdan çözüm beklemek aptallıktır. Kimlik politikaları, birleşmemizi ve yakın tehlikelerden kaçınmamızı engelleyen şeylerden biridir.
Ulusal İstihbarat Konseyi’nin (NIC) eski başkanı Thomas Finger, 2008’de ABD’nin dünya siyasetinde, ekonomisinde ve muhtemelen kültüründe hızla gerileyeceğini söyledi. Konseyin 2030 yılına kadar dünyanın dört bir yanından yaptığı tahmin, önümüzdeki on yıllarda ABD’nin düşük ekonomik büyümesinden kaynaklanan bir iç kriz batağına gömüleceğini söylüyor. ABD’li politikacıların ve yetkililerin iyimserliğine rağmen, konsey, borç bombardımanı ve sosyal istikrarsızlığın ABD’nin küresel konumunu daha da bozacağından emin görünüyor.
Roma İmparatorluğu’nun statüsüne sandığımızdan daha yakın mıyız?
William Maurice Berman, Amerikan İmparatorluğu üzerine üçlemesinde Excessive Greatness: Why Civilizations Fall adlı kitabında, Amerika’nın sorunlarının neden tedavi edilemez olduğuna ve geçmiş imparatorlukları anımsattığına dair aydınlatıcı analizler sunuyor. Bu gibi kitapları okumaya yanaşmayanlar için Amerika’nın “teknik düşüşünün ( güreşte kullanılan bir terim) ” nedenlerini kısaca açıklayacağım.
ABD dolarının hakimiyet dönemi sona eriyor!
1944’te Müttefikler, New Hampshire’daki Bretton Woods Konferansı’nda savaş sonrası para sistemini kurdular. Amerika Birleşik Devletleri dünyanın süper gücü olarak yerini sağlamlaştırırken, ABD dolarının resmen dünyanın rezerv para birimi olacağı kabul edildi (resmi olmayan bir şekilde, dolar 1925’ten beri bu pozisyonu elinde tutuyor). Sonuç olarak, uluslararası ticaretin çoğu dolar cinsindendi. Dünya merkez bankaları da büyük miktarlarda ABD doları tutuyordu. Bugün ABD doları, dünya döviz rezervlerinin yüzde 60’ını ve dünya ödemelerinin yüzde 80’ini oluşturuyor.
2030 Küresel Eğilimler Raporuna göre:
Tarih boyunca, doların dünyanın rezerv para birimi olarak rolü, egemenliğini güçlendirmeye yardımcı olmuştur. Doların bu konumdan düşmesi, ABD’nin küresel konumundan düşüşünün en önemli ekonomik göstergelerinden biri olabilir. II. Dünya Savaşı sonrası dönemde İngiliz İmparatorluğu’nun sona ermesinde etkili olan şey sterlinin (İngiliz para birimi) dünya para birimi konumundan düşüşüydü.
Basitçe söylemek gerekirse, dünyanın mevcut para sistemi, Amerika Birleşik Devletleri’nin basılı dolarları ödeyerek mal ve hizmet almasına izin veriyor. Diğer ülkeler ithal mal satın almak için büyük miktarlarda dolar basmak isterlerse döviz fiyatları döviz piyasasında düşecektir. Doların küresel rezerv para birimi olarak bu konumu, doların durmaksızın talep edilmesine neden olurken, Amerika Birleşik Devletleri ordusunu güçlendirmek ve yabancı mallar satın almak için daha fazla dolar basmaya istekli.
ABD toptancılarında satılan tüm yabancı malların yanı sıra ithal malzemeler kullanan ABD yapımı ürünler, mevcut fiyatlarından 2 ila 5 kat daha pahalı olmalıdır. Amerika Birleşik Devletleri ticaret açığını dünyanın hemen hemen her ülkesinden alıyor. Diğer ülkeler bize (Amerika Birleşik Devletleri) mal veriyor ve biz de onlara basılı para veriyoruz. Son yüz yıldır Amerika Birleşik Devletleri’nin para biriminin değerini düşürdüğü açıktır; Bugün emtia fiyatları 1950’lerden çok daha yüksektir.
1. ABD doları dünyanın ilk rezerv para birimi değil ve olmayacak
Aşağıdaki tabloda listelenen ülkelerin para birimlerinin dünyanın rezerv para birimi olduğu ortalama süre 95 yıldır. ABD dolarının dünyanın rezerv para birimi konumunu kaybedeceği kaçınılmaz bir gerçektir. Bu, Amerikan halkının ithalat için çok daha fazla ödeme yapmasına neden olacaktır. Federal hükümet büyük ölçüde küçülecek ve ciddi yıllık açıklar artık telafi edilemeyecek.
| Ülkeler | Dünyanın rezerv para birimi oldukları zaman dilimi | Süre |
| Portekiz | 1450-1525 | 75 yıl |
| İspanya | 1525-1635 | 110 yıl |
| Hollanda | 1635-1710 | 75 yıl |
| Fransa | 1710-1815 | 105 yıl |
| İngiltere | 1815-1925 | 110 yıl |
| Amerika | 1925-günümüz | 88 yıl |
“Açıklarımızı basılı dolarla kapatamadığımızda, devlet sübvansiyonları ve yardımları alan yaklaşık beş Amerikalıdan biri bu yardımdan mahrum kalacak. Devlet işverenleri toplu işten çıkarmalar yapacak. Emekliler emekli maaşlarının yalnızca bir kısmını alacaklardır; Tüm bunların nedeni, dolarımızın döviz piyasasında düşmesi. Sokaklarda kaos göreceğiz. O gün hızla yaklaşıyor çünkü …”
2. Amerika Birleşik Devletleri başka bir mali krize yalnızca birkaç yıl uzaklıkta
1998’de Wall Street, küresel finans sisteminin çökmesini önlemek için Uzun Vadeli Sermaye Yönetimi adlı bir Hedge fonu finanse etti. 2008’de dünya merkez bankaları Wall Street’e bağış yaptı. Ancak dünya merkez bankalarının dahi mali yardıma ihtiyaç duyduğu zamana yazıklar olsun.
2008’den bu yana, bu bankalar finansal sistemi desteklemek için 12 trilyon dolardan fazla kâğıt para ihraç etti. Bunu yaparken, hisse senetleri, tahviller ve gayrimenkullerde büyük ve riskli balonlar yarattılar. Donald Trump’ın başkanlığı seçilisi, İngiltere’nin AB’den çıkışı ve Avrupa’da aşırı sağcıların yükselişi, sıradan insanlara empoze edilen kusurlu finansal sisteme Batı uluslarının tüm tepkisidir.
“Yıkıma Giden Yollar: Gelecekteki Mali Kriz için Dünyanın Elitlerinin Gizli Planı” nda James Richard, mevcut uluslararası finans sisteminin neden her zamankinden daha istikrarsız ve felaket olduğu sorusunu yanıtlıyor. Bu sistemde benzeri görülmemiş tehlikeler ve yolsuzluklar var. Farklı ülkelerin hükümetleri, şirketleri ve vatandaşları hiç bu kadar borçlu olmamıştı. Dünya ekonomisi yavaşlarken ve borç bombaları patlarken, dünya merkez bankaları felaketin şiddetini azaltmak için getto basmaya başlıyor. Vatandaşların servetlerini korumak için nakit olmayan varlıklara akın etme çabaları elbette boşunadır. Dünya finans sisteminin modernize etmekten başka seçeneği yoktur ve Uluslararası Para Fonu, dünyanın rezerv para birimi olarak ABD dolarının yerini alacaktır.
3. Amerika artık orijinal kurucularının amaçladıklarıyla hiçbir benzerlik göstermiyor
Amerika Birleşik Devletleri’nin geleceğin kurucularının Birleşik Devletler için ne düşündüklerini bilmek fena sayılmaz. Otoriterlik için insan arzusunun ve bankaların tefecilik doğasının çok iyi farkındaydılar. Amerikan halkı, putperestliği özgürlüğe, öngörüye ve iyiliğe tercih ederse, liderlerinin de aynı şeyi yapacağını düşünüyorlardı. Bir ülkenin temel ilkelerinden bu kadar çok sapmış olması garip. Geçmişte Amerika Birleşik Devletleri her zaman kendi kendine yeterlilik ve federal hükümetin sınırlamalarını aradı, ancak şimdi abartılı, savaşan ve yozlaşmış bir hükümet haline geldi. Emperyalizmin çizmesi altında kalanlar hâlâ eziliyor. ABD militarizmiyle yurtdışında yüzleşmek yakında ABD’yi yok edecek.
2010 yılında, NASDAQ borsa işletim sisteminde ilgili bilgisayar korsanları tarafından tasarlanan bir Rus virüsü bulundu. Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) başkanı Amiral Michael S. Rogers, “Kesinlikle gelecekte, Amerika Birleşik Devletleri’nin hayati altyapısına karşı yıkıcı davranışlarda bulunan bir ülke veya bir grup veya bir bireyle karşı karşıya geleceğiz” dedi.
Bir medeniyetin parçalanması bir gecede olmaz; Aşamalı bir süreçtir. Şimdiye kadar sürecin içinde olduğumuzun farkına varmalıyız. Ancak Amerikan propagandasının yıkıcı gücü Amerikalıları “bir aday başkan olursa, her şey yoluna girecek” diye düşündürüyor.
Çoğu zaman imparatorlukların büyüklüğü ve karmaşıklığı hayatlarının düşmanı haline gelir. Mevcut çözümler ve kaynaklar yeni krizleri çözmek için yetersizdir. Toplumun seçkinleri, ülkenin yapısal sorunlarının çözülemez olduğu sonucuna varırsa, diğerleri onun yakında yok olacağının farkına varmadan toplumu yağmalayacaklardır. O halde, Amerika’nın sorunlarının doğası gereği içsel olduğunu ve ülke içeriden yok edildiği sürece işlerin daha da kötüye gideceğini lütfen unutmayın.
