Perşembe, Nisan 18, 2024

Son Haberler

İlgili Yazılar

Lavrov: Batı, eski SSCB ülkelerinin topraklarında askeri tesisler kurmaktan vazgeçmeli

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Batı’nın eski SSCB ülkelerinin topraklarında askeri tesisler kurmaktan vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Ukrayna’nın nükleer silahlarla ilgili açıklamalarına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Lavrov, bu ülkede Rusçanın yasaklanıyor olmasını da eleştirdi.

Bazı Avrupa ülkelerinin topraklarında ABD’nin nükleer silahlarının bulunmasının Rusya için kabul edilemez olduğunu vurgulayan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu silahların ABD’ye dönmesinin zamanının çoktan geldiğinin altını çizdi.

Batı’nın Rusya’ya yasal bağlayıcılığı olan güvenlik garantileri sunmaya hazır olduğunu henüz görmediklerini belirten Lavrov şöyle devam etti: “Bu hedeflere ulaşmak, bizim için ilkesel önem taşıyor. Bunlar, Ukrayna ve Gürcistan’ın İttifak üyeleri olmasını öngören Bükreş Formülü’nün geri çekilmesi de dahil NATO’nun daha fazla genişlemesinden vazgeçilmesidir. Batılı ülkeler, önceden SSCB’de yer alan ve İttifak üyesi olmayan ülkelerdeki altyapıyı askeri faaliyetler yürütmek için kullanmak da dahil bu ülkelerin topraklarında askeri tesisler kurmaktan vazgeçmelidir. NATO’nun saldırı amaçlı olanlar da dahil askeri potansiyelleri ve altyapısı, Rusya-NATO Kurucu Senedi’nin imzalandığı 1997 yılındaki haline döndürülmelidir.”

Cenevre’de düzenlenen BM Silahsızlanma Konferansı’na video konferans yöntemiyle katılan Lavrov, Ukrayna’daki trajediyi ‘orada ortaya çıkan suç rejiminin Batılı hamilerinin yardım ve yataklığının bir sonucu’ olarak niteledi.

Rusya’nın Ukrayna’da nükleer silah bulunmasının önüne geçmek için tüm önlemleri aldığını belirten Lavrov, Rusya’da kara bazlı orta ve kısa menzilli füzelerin daha önce de, şu anda da bulunmadığını vurguladı.

Lavrov, “Ülkemiz, anlaşmaya (Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması) konu olan sistemleri ABD yapımı muadil sistemlerin konuşlandırılmadığı bölgelere ilk konuşlandıran taraf olmama yükümlülüğünü tek taraflı olarak üstlendi. ABD ve müttefiklerini bizim örneğimizi sürdürmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Kiev’in nükleer silahlarla ilgili sorumsuz açıklamaları, boş bir meydan okuma değil’

Kiev’in nükleer silahlarla ilgili sorumsuz açıklamalarının boş bir meydan okuma olmadığın söyleyerek Ukrayna’nın hala Sovyet nükleer teknolojisine ve bu tür silahları tedarik etme araçlarına sahip olduğuna dikkat çeken Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizi temin ederim ki, uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olarak, kitle imha silahlarının yayılmasını önleme yükümlülüklerine bağlılığını koruyan Rusya, Ukrayna’da nükleer silahların ve ilgili teknolojilerin ortaya çıkmasını önlemek için gerekli tüm önlemleri alıyor. Herkesin bu sorunun çözülmesi gerektiğinin farkında olduğunu umuyorum.”

Lavrov, “Günümüzde Zelenskiy rejiminin komşu ülkeler ve genel itibarıyla uluslararası güvenlik için oluşturduğu tehlikeler, Kiev’deki iktidarın kendi nükleer silahlarını edinme planlarına yönelik tehlikeli oyunlar oynamasının ardından önemli ölçüde arttı” vurgusunu yaptı.

“ABD, onun müttefikleri ve müşterileri, kendi güvenliklerini başkasının güvenliği üzerinden pekiştirmeme konusunda üstlendikleri uluslararası yükümlülükleri harfiyen yerine getirmelidir” diye devam eden Lavrov, “Bunun Avrupa-Atlantik’teki askeri ve siyasi durumun iyileşmesine, yeni anlaşmalar üzerinde çalışma yapılması da dahil silah kontrolü alanındaki tüm sorunlarda ilerleme kaydedilmesi için ön koşulların oluşmasına katkı sunacağı aşikar” değerlendirmesinde bulundu.

Lavrov, dünyadaki silah kontrol ve silahsızlanma mimarisini bozmaya yönelik her türlü eylemden uzak durulması gerektiğinin de altını çizdi.

‘AB yaptırımlarla yüz yüze diyalogdan kaçınıyor’

AB’nin temel insan haklarından biri olan seyahat özgürlüğünü ihlal ederek aldığı kararlar nedeniyle Cenevre’ye seyahat edemediğine dikkat çeken Lavrov, AB’nin tek taraflı yaptırımlarla acil uluslararası sorunlara çözüm bulmaya yönelik yüz yüze dürüst diyalogdan kaçındığını vurguladı.

Rusya-Ukrayna müzakereleri hakkında: Kiev, Minsk anlaşmalarındaki durumun tekrarlanmaması gerektiğini anlamalı

Rusya-Ukrayna müzakerelerine değinen Lavrov, Kiev’in Minsk anlaşmalarında yaşanan durumun tekrarlanmasından kaçınılması gerektiğini anlamak zorunda olduğunu söyledi.

‘Kiev’deki rejim, ABD’ye sadık bir tebaanın Rusya’yı dizginlemek için her şeyi yapmaya izni olduğunun açık bir örneği’

Batı destekli devlet darbesi sonucunda Kiev’de iktidarı ele geçiren ultra milliyetçilerin ve neo-Nazilerin gerçek terör yaydığını kaydeden Lavrov, “Kiev’deki rejim, ABD’ye sadık bir tebanın Rusya’nın dizginlenmesine katılması halinde, onun her şeyi yapmasına izin verildiğinin açık bir örneği” diye vurguladı.

Rusya’nın Ukrayna’daki özel askeri harekatının bu tür süreçlerin tekrarlanmaması için insanları kurtarma, o ülkeyi silahsızlandırma ve Nazilerden arındırma amacı taşıdığını vurgulayan Lavrov, Rusya’nın Ukrayna halkına saygı duyduğunu ve onun çıkarlarına zarar vermeyeceğini ifade etti.

Kiev’de ‘geçici olanların’ Ukrayna halkının temel çıkarlarına ihanet etme ve bu ülkeyi varlığının anlamı açısından ‘anti-Rusya’ haline getirebilecek politika uygulama girişimlerine son vermesi gerektiğini söyleyen Lavrov, “Bugün NATO ve AB’de gözlenen histeri, ABD’nin ve onun Washington tarafından oluşturulan tüm müttefiklerinin amacının tam olarak ‘anti-Rusya’ kurmak olduğunu doğruluyor” diye konuştu.

‘İrlanda’da İngilizcenin, Belçika’da Fransızcanın, İtalya’da Almancanın yasaklandığını düşünün’

Bununla birlikte Lavrov konuşmasında, Ukrayna’da, Rusça konuşma hakkını bazılarının hayatlarıyla ödemek zorunda kaldığını belirtti. “Rusça, Ukrayna’da okullardan, üniversitelerden, kamu hayatından, genel olarak günlük hayattan çıkarılıp atılıyor. Ana dilde konuşma hakkını insanların işleriyle, sağlıklarıyla veyahut hayatlarıyla ödemeleri, Ukrayna’da nadir görülen bir olay değil” ifadelerini kullanan Lavrov sözlerini şöyle sürdürdü: “İrlanda’da İngilizcenin, Belçika’da Fransızcanın, İtalya’da Almancanın yasaklandığını düşünün. Böyle bir şeyi düşünmek dahi mümkün değil. Ukrayna’da Rusçaya saldırılması, aydınlanmış Batı’da kınamaya neden olmadığı gibi, kimi Batı ülkeleri tarafından destekleniyor da.”

‘Kolektif Batı’nın politikası nedeniyle Kiev rejimi, 2014’ten beri kendi halkıyla savaşıyor’

ABD öncülüğündeki kolektif Batı’nın politikasının Kiev rejiminin 2014’ten beri kendi halkıyla, neo-Nazi ‘Maydan değerlerini’, Ukrayna hükümetinin suç politikasını kabul etmeyen herkesle savaşmasına yol açtığını kaydeden Lavrov, “Batı’nın desteklediği darbe sonucunda Kiev’de iktidarı ele geçiren aşırı milliyetçiler ve neo-Naziler, gerçek terör yaydılar. 2 Mayıs 2014’te Odessa’da yaşanan korkunç trajediyi titremeden anımsamak imkansız. O dönemde barışçıl eyleme katılanlar, Sendikalar Evi’nde diri diri yakıldı. Bu vahşeti işleyen suçluların isimleri biliniyor, kameralar önünde poz verdiler ancak hala daha cezalandırılmadılar” diye anımsattı.

Lavrov, Batı’nın Ukrayna ordusunun Donbass’taki sivillere yönelik kitlesel saldırılarının sonuçlarını 8 yıldır görmezden geldiğinin de altını çizdi.

Popüler Yazılar