Daha önce basında çıkan haberlerde, POTUS’un başkanlık yarışını Demokrat Joe Biden’a kaptırması öngörüldüğü için, Trump yönetiminin ABD’nin İran’la nükleer anlaşmaya geri dönmesini engelleyecek koşullar yaratmak için mücadele ettiğini ileri sürdü.
Hükümet sözcüsü Ali Rabiei, İran’ın ABD tarafından topraklarında düzenlediği herhangi bir saldırıya yanıt vereceğini belirtti. ABD’nin eylemleriyle “dünyada ve bölgede güvensizliğe neden olmak” istediğine inanmadığını da sözlerine ekledi.
Rabiei, “İran ulusuna karşı yapılacak herhangi bir eylem kesinlikle ezici bir tepkiyle karşılaşacaktır” dedi.
İran hükümetinden gelen yorumlar, The New York Times ve Reuters’in, Trump’ın yardımcılarıyla önümüzdeki haftalarda İran’ın ana nükleer sahasına bir saldırı başlatmanın mümkün olup olmadığını sormak için bir toplantı düzenlediğine dair haberler arasında geldi. Reuters, isimsiz kaynaklara atıfta bulunarak, Natanz zenginleştirme tesisinin Trump’ın aklındaki “ana alan” olduğunu kaydetti.
Başkan Yardımcısı Mike Pence, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, kısa süre önce Mark Esper’ın yerini alan Savunma Bakanı Christopher Miller ve Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in toplantıya katıldığı bildirildi. Her iki habere göre, Trump’ın danışmanları POTUS’u İran’a saldırmaktan caydırmaya çalıştı çünkü Beyaz Saray’dan tahmini ayrılışına sadece iki ay kaldı.
Trump’ın ABD’yi İran Nükleer Anlaşmasından Uzak Tutmak İçin Savaştığı İddiası
Trump’ın İran’a saldırmayı planladığına dair haberler, POTUS’un aynı zamanda İran karşıtı yaptırımların “selini” başlattığını iddia eden Axios’un başka bir raporundan önce geldi. Medya kuruluşuna göre hareketin nedeni, Joe Biden’in, POTUS’un cumhurbaşkanlığında zafer kazanmaması durumunda, Trump’ın İran nükleer anlaşması olarak da bilinen Ortak Kapsamlı Eylem Planı’ndan (JCPOA) çekilmesini engellemektir.
Trump yönetiminin, planlanan yeni yaptırımların politik olarak kaldırılamayacak kadar tehlikeli olmasını beklediği ve dolayısıyla Biden’ın ABD’nin JCPOA’ya dönüşünü müzakere etme potansiyel çabalarını engellediği bildirildi.
2 Şubat 2019’da çekilen bir dosya fotoğrafı, İran devriminin 40. yıldönümü vesilesiyle İranlıların başkent Tahran’da düzenlenen bir silah ve askeri teçhizat sergisini ziyaret ettiğini gösteriyor. İran dışişleri bakanlığı, İran’a ve İran’dan silah satışına yönelik uzun süredir devam eden BM ambargosunun, 2015 dönüm noktası niteliğindeki bir nükleer anlaşmaya uygun olarak 18 Ekim 2020’de erken sona erdiğini bildirdi.
POTUS, 8 Mayıs 2018’de ABD’yi İran nükleer anlaşmasından çekerek, ABD’nin Avrupalı müttefikleri de dahil olmak üzere geri kalan imzacılar tarafından bu eylemleri kınamalarına rağmen, ülkenin bankacılık, nakliye ve enerji sektörlerine yönelik yaptırımları kademeli olarak yeniden uygulamaya koydu.
Bir yıl sonra İran, anlaşmadan artık yararlanamayacağı için artık JCPOA hükümlerine bağlı kalmadığını açıkladı. Tahran, nükleer yakıt stokunu izin verilen sınırların ötesinde artırdı ve çoğunun Trump’ın saldırmaya çalıştığı Natanz fabrikasında depolandığı bildirildi.
