Maine, tuhaf iddiaları “geçerliliği olmadığı” gerekçesiyle yalanladı
Başkan Donald Trump’ın uzun süredir arkadaşı ve eski danışmanı olan Roger Stone, perşembe günü seçim dolandırıcılığına ilişkin bir dizi yeni temelsiz iddia kapsamında, Kuzey Kore’nin ABD başkanlık seçimlerine müdahale ettiğini söyledi.
Aşırı sağcı radyo programı The Alex Jones Show’a katılan Stone, oyların ABD’ye Maine üzerinden getirildiğine dair “tartışma götürmeyen kanıtlar” olduğunu iddia etti. Kendisi bu kanıtlardan herhangi birini sunmadı.
“Kuzey Kore gemilerinin Maine eyaletinde, Maine’deki bir limandan oy pusulaları teslim ettiğine dair tartışma götürmeyen kanıtlar elde ettim” dedi.
Kongre’ye yalan söylemekten ve seçime müdahaleyle ilgili bir soruşturmada tanıkları tehdit etmekten suçlu bulunduktan sonra bu yıl temmuzda Başkan Trump tarafından bağışlanan Stone, “Bu durum kontrol edilse, emniyet yetkilileri soruştursa ve doğru çıksa, seçimlere yabancı müdahalenin bir kanıtı olur” diye konuştu.
Uzun süredir Cumhuriyetçi bir çalışan olan Stone, parlamenterlere WikiLeaks’le iletişime geçmek konusunda yalan söylediği, tanıklara müdahale ettiği ve başkanın 2016 kampanyasıyla ilgili bir Temsilciler Meclisi istihbarat komitesi soruşturmasını engellediği için 7 farklı suçtan geçen yıl kasımda hüküm giymişti.
Maine Eyalet Sekreteri’nin ofisi, Stone’u Trump’ın önde gelen bir ortağı olarak konumunu bu tür asılsız iddiaları sürdürmek için kullanmakla eleştirdi.
Maine Eyalet Sekreterliği sözcüsü Kristen Schulze Muszynski, Newsweek’e yaptığı açıklamada “Böyle bir söylentiyi tartışmak onu sadece meşrulaştırır. Seçimimize herhangi bir müdahale olduğuna dair hiçbir kanıtımız yok ve resmi sonuçların onaylanması sürecimizi tamamladık. Seçim dolandırıcılığı ve müdahale iddialarını ciddiye alıyoruz ve temellendirilmiş iddiaları soruşturuyoruz. Bu noktada, bu belirsiz söylentinin kesinlikle hiçbir geçerliliği yok” dedi.
Stone’un iddiaları ABD seçimleri hakkında yapılan tuhaf iddialardan biri olsa da, bunlar başkalarından ayrı değil. Başkan ve yasal ekibi seçimin hileli olduğunu ve geniş çaplı bir sahtekarlık yapıldığını defalarca iddia etmişti fakat mahkemede bu konuda hiçbir kanıt sunmamıştı. 3 Kasım seçimlerinin onaylanmasını geciktirmeye yönelik davaları da büyük ölçüde reddedilmişti.
Trump’ın kendi yönetimine mensup federal yetkililer de, başkan seçilen Joe Biden’ın halk oylarının yaklaşık yüzde 51,3’ünü, Trump’ınsa yüzde 47’den biraz azını aldığı oylamanın meşruiyetini desteklemişti.
Trump’ın kampanya ekibinin açtığı bazı davalarda hüküm verilmemiş olsa da, zaman azalıyor. Seçiciler Kurulu bir sonraki başkanı resmen ilan etmek için 14 Aralık’ta toplanmadan önce, eyaletlerin 8 Aralık’a kadar kendi sonuçlarını onaylaması gerekiyor.
