ABD yaptırımlarına tabi yetkililer arasında Hong Kong lideri Carrie Lam ve Çin İrtibat Bürosu başkanı Luo Huining bulunuyor.
Pekin’in Hong Kong’daki üst düzey ofisi ABD’yi üst düzey Çinli ve Hong Kong yetkililerine “saçma” yaptırımlar uyguladığı için eleştirdi ve bu palyaço vari yaptırımların, Çin halkını korkutamayacağını ve sindiremeyeceğini dile getirdi.
Cumartesi günkü eleştiri, Washington’un Çin İrtibat Bürosu başkanı Luo Huining’in yanı sıra Hong Kong lideri Carrie Lam ve diğer mevcut ve eski yetkililere ABD’nin Hong Kong’daki siyasi özgürlükleri kısıtlamakla suçladığı yönündeki yaptırımları açıklamasından saatler sonra geldi.
Bu hareket, Pekin’in yarı özerk Hong Kong’a kapsamlı bir ulusal güvenlik yasası koymasından bir ay sonra, ABD ile Çin arasındaki gerilimi daha da tırmandırdı.
İrtibat Bürosu yaptığı açıklamada, “ABD’li politikacıların Hong Kong’taki Çin karşıtı kaosu destekleme konusundaki vicdansız niyetleri ortaya çıktı ve palyaço eylemleri gerçekten gülünç” dedi.
“Gözdağı ve tehditler Çin halkını korkutamaz.”
Çin kontrolündeki topraklardaki en kıdemli anakara siyasi yetkilisi Luo, kendisine yönelik ABD yaptırımlarının “ülkem ve Hong Kong için yapılması gereken şeyi” yaptığını gösterdiğini söyledi.
Luo Huining, ABD tarafından kara listeye alınmayı memnuniyetle karşıladığını söyledi.
“Yabancı varlıklarda bir kuruş değerim yok” diye ekledi.
Luo ve Lam’ın yanı sıra, yaptırımlar Hong Kong polis komiseri Chris Tang ve selefi Stephen Lo, Hong Kong’un güvenlik bakanı John Lee ve adalet bakanı Teresa Cheng hedef alıyor.
Listede Hong Kong ve Macau İşleri Ofisi’nin yöneticisi Xia Baolong da vardı.
Yaptırımlar, yetkililerin ABD’deki varlıklarını donduruyor ve genellikle ABD vatandaşlarının ve gruplarının onlarla iş yapmasını engelliyor. Onlar, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Hong Kong’daki hükümet karşıtı protestocuları engelleme çabalarından ötürü Çin’e ceza uygulamak için geçtiğimiz günlerde imzaladığı bir kararname ile yetkilendirildiler.
‘Mantıksız ve barbarca’
Hong Kong, 1997’de Çin yönetimine geri döndüğünden bu yana, “tek ülke, iki sistem” çerçevesi altında yönetildiği için, Çin anakarasında görülmeyen sivil özgürlüklerden uzun süredir yararlanmaktadır.
Ancak ABD Hazine Bakanlığı, “Hong Kong’a son zamanlarda katı bir ulusal güvenlik yasasının dayatılması sadece Hong Kong’un özerkliğini baltalamakla kalmadı, aynı zamanda Hong Kong’daki insanların haklarını da ihlal etti” dedi.
Güvenlik mevzuatı, Çin’in genel olarak ayrılma, yıkma, terörizm ve ömür boyu hapis cezasıyla yabancı güçlerle gizli anlaşma olarak tanımladığı şeyleri hedef alıyor. Pekin, yasayı 30 Haziran gece yarısından hemen önce, kentin yasama organını atlatarak doğrudan Hong Kong’a koydu ve kentin yetkilileri, yasanın uygulanmasına kadar yasanın ayrıntılarından haberdar değildi.
Eleştirmenler, yasanın Hong Kong’un geniş kapsamlı özgürlüklerini ezeceğinden korkarken, yasanın destekçileri, şehri on yıllardır en büyük krizine sürükleyen, bazen şiddetli hükümet karşıtı protestoların ardından bir yıl sonra istikrar getireceğini söylüyorlar.
Polis şefi Tang Cumartesi günü yerel basına verdiği demeçte, ülkenin ve Hong Kong’un güvenliğini sağlamanın kendi sorumluluğu olduğunu ve yabancı yaptırımların kendisi için anlamsız olduğunu söyledi.
Hong Kong Ticaret Bakanı Edward Yau yaptırımları “mantıksız ve barbarca” olarak nitelendirdi ve bunların Asya’nın finans ve nakliye merkezi olan şehirdeki ABD çıkarlarına zarar vereceğini söyledi.
