İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın, 2024 yılına ait yıllık raporuna göre, Amerika Birleşik Devletleri, İsrail rejimini her alanda ve sınırsız bir şekilde destekleyerek tüm uluslararası hukuk kurallarını, insan hakları raporlarını, beyanatları ve insan hakları kurumlarının duruşlarını hiçe saymış ve uluslararası insan hakları belgelerinin geçerliliğini sorgulamıştır.
İran Dışişleri Bakanlığı’nın Amerika ve İngiltere’nin insan hakları ihlalleri konusundaki yıllık raporu, 1391 yılında İran Meclisi tarafından kabul edilen bir yasaya dayanmaktadır. Bu raporda, özellikle Amerika’nın İsrail’e sağladığı sınırsız desteğin ve uluslararası hukuku nasıl hiçe saydığı, dünya çapındaki insan hakları gözlemci kurumları ve Birleşmiş Milletler raporlarına atıfta bulunularak detaylandırılmıştır.
İran Meclisi tarafından 3 Mayıs 2012 tarihinde kabul edilen “Amerika ve İngiltere’nin Dünyadaki İnsan Hakları İhlalleri” raporuna dair yasaya göre, İran Dışişleri Bakanlığı her yıl bu iki ülkenin insan hakları ihlalleri ile ilgili raporlar hazırlamak zorundadır.
2024 yılı raporuna göre, Amerika Birleşik Devletleri’nin, İsrail rejimine verdiği sınırsız destek, uluslararası anlaşmaları, bildirileri ve beyanatları hiçe saymakla kalmamış, tüm bu belgelerin geçerliliğini sorgulamış ve alay etmiştir. Amerika’nın İsrail’i destekleyerek Filistin halkına karşı yaptığı insan hakları ihlalleri, özellikle kadınlar ve çocuklar gibi savunmasız gruplar üzerindeki etkisi, uluslararası hukuku yok sayan bir tavır sergilemiştir.
2024 yılı raporunda öne çıkan noktalar, Amerika’nın İsrail’e sağladığı finansal, askeri ve diplomatik desteğin, bölgedeki insan hakları krizlerini derinleştirdiğini vurgulamaktadır. İsrail’in Filistin’e yönelik işgalci politikalarını sürdürmesini destekleyerek, bölgedeki diğer ülkelerin de buna karşı gösterdikleri tepkileri görmezden gelmiştir. Amerika’nın bu desteği, Filistinlilere karşı işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarda sorumluluğa sahiptir. Ayrıca, Amerika’nın bu tavrı, Batı Asya’daki insan hakları ihlallerini en üst noktaya taşımış, özellikle kadınlar ve çocuklar gibi savunmasız grupların hayatını daha da zorlaştırmıştır.
Ayrıca, 2024 yılına ait İngiltere’nin insan hakları ihlalleri raporunda, İngiltere’nin uluslararası alandaki insan hakları ihlalleri de ele alınmıştır. İngiltere’nin, İsrail’e silah göndermesi ve askeri desteği, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkına yönelik bir engel oluşturmuş ve ülkelerinin, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçlarına ortak olmasına yol açmıştır.
Bu raporlar, Amerika ve İngiltere’nin dünya çapındaki insan hakları ihlallerine dair gerçekleri gözler önüne sererken, iki ülkenin de uluslararası düzeydeki sorumluluklarından kaçmak için insan hakları kavramını kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde manipüle ettiğini göstermektedir.