Federal yargıç eski başkan Donald Trump’ın, 6 Ocak Kongre baskınını soruşturan Temsilciler Meclisi komisyonunun ilgili belgelere erişiminin engellenmesi yönündeki talebini reddetti.
ABD Federal Bölge Yargıcı Tanya Chutkan, Kongre’nin eski başkanın destekçileri tarafından başlatılan isyanı aydınlatabilecek kayıtlara erişim sağlamasının kamu çıkarına olduğunu belirtti.
Trump’ın iddialarının aksine, Başkan Joe Biden’ın belgeler konusunda başkana ait imtiyaz hakkından feragat etme yetkisine sahip olduğunu kaydetti.
ABD’de resmi devlet kayıtlarını muhafaza eden Ulusal Arşiv, Trump’ın belgelerini Cuma gününe kadar komisyona teslim etmeyi planlıyor. Ancak Trump’ın avukatları buna itiraz edeceklerini açıkladı. Davanın büyük olasılıkla Anayasa Mahkemesi’ne taşınması bekleniyor.
İlgili belgeler arasında telefon görüşmesi dökümleri, taslak açıklama metinleri, konuşma metinleri ve o dönemki Beyaz Saray Genel Sekreteri Mark Meadows’un el yazısı notları bulunuyor.
Ulusal Arşiv’den yapılan açıklamaya göre belgeler arasında dönemin Beyaz Saray Basın Sözcüsü Kayleigh McEnany’nin konuşma notlarının kopyaları ve “seçim bütünlüğü konusunda Başkanlık Emri” başlıklı bir taslak da yer alıyor.
6 Ocak Kongre baskınını soruşturan Temsilciler Meclisi komisyonunun başkanı Bennie Thompson, mahkeme kararının ardından yaptığı açıklamada, bu kayıtların saldırının anlaşılması için son derece önemli olduğunu söyledi, “Bana göre demokrasimize yönelik saldırıya ilişkin aradığımız cevapları bulmaktan daha güçlü bir kamu çıkarı olamaz” ifadelerini kullandı.
Dokuz üyeden oluşan Temsilciler Meclisi komisyonu yalnızca Trump’ın Kongre baskının yaşandığı 6 Ocak’taki söz ve eylemlerini değil, ondan önceki aylarda seçim sonuçlarına karşı çıkma ve iktidarın barışçı şekilde devrini engelleme çabalarını da soruşturuyor.
Komisyon soruşturma kapsamında bugüne kadar 150’den fazla tanıkla görüştü, en az 30 kişiyi ifadeye çağırdı. İfadeye çağrılanlar arasında eski Beyaz Saray Sözcüsü Kayleigh McEnany ve Trump’ın eski danışmanı Stephen Miller da var. Kongre üyelerinin Trump’ı da ifadeye çağırıp çağırmayacağı ise belirsizliğini koruyor.
“QAnon Şamanı”na 4 yıl 3 ay hapis cezası istemi
Savcılar, 6 Ocak baskınına karışan ve medyada konuyla ilgili çıkan haberlerde komplo teorisi hareketi QAnon’la bağlantılı olduğu için ”QAnon Şamanı” adıyla da bilinen Jacob Chansley için 4 yıl 3 ay hapis cezası istedi. Bu davanın da 17 Kasım’da karara bağlanması bekleniyor.
Chansley’nin avukatı da yargılama öncesinde 10 ay gözaltında tutulduğunu belirterek müvekkilinin en kısa zamanda serbest bırakılması gerektiğini savundu.
Avukatı Albert Watkins, Chansley’nin akıl sağlığı tedavisine ihtiyaç duyduğunu, cezaevinde geçirdiği sürenin zihinsel sağlığını tehdit ettiğini belirtti.
Jacob Chansley 6 Ocak’ta Trump yanlılarının Kongre binasına girdiği olaylar sırasında Senato Genel Kurul salonunda kafasında boynuzlu ve tüylü bir şapka ve boyalı yüzüyle görüntülenmiş ve komplo teorisi hareketi QAnon’un önde gelen isimlerinden biri olması sebebiyle de ABD medyasında “QAnon Şamanı” ismiyle yer almıştı.
ABD’li savcılar Çarşamba günü yapılan duruşmada, 6 Ocak baskınına karışan ve bir polis memuruna saldırdığını itiraf eden Scott Fairlamb için de 44 ay hapis cezası istiyor. Fairlamb polisin üzerindeki kameraya yansıyan görüntülerde olaylar sırasında polis memurunu yumruklarken görülmüştü.
Scott Fairlamb’in avukatı müvekkilinin gözaltında tutulduğu 11 aylık sürenin de göz önünde bulundurulmasını talep etti.
6 Ocak Kongre baskınına ilişkin bugüne kadar 700 kişi hakkında iddianame hazırlandı. Şimdiye kadar 120 kişi suçunu kabul etti, 20’den fazla kişi de ceza aldı. Suçunu itiraf edenlerin çoğu şiddet içermeyen ve kısa süreli hapis cezası öngören daha hafif suçlar.
