Valentino Dixon haksız yere hapse gönderildi. Ancak sanatın gücü yeniden özgürlüğüne kavuşmasına yardımcı oldu ve cezaevine girdikten 27 yıl sonra 2018’de serbest bırakıldı. Dixon, yaşadıklarını VOA’ye anlattı.
“Hapishanedeyken bana birçok lakap takılmıştı. Mahkumların çoğu bana “Hapishane Picasso’su” derdi. Bütün gün çizim yaptığımı görürlerdi. Her gün hiç aksatmadan günde on saate kadar çiziyordum ve bir gün bile aksatmadım” diyor Dixon.
Dixon şimdilerde cezaevi reform savunucusu.
Dixon, “Yirmi bir yaşında tutuklandım. New York eyaletinin Buffalo kentinde popüler bir restorandaydım ve silahlı bir saldırı oldu. Çıkıp arabama koştum ve kısa bir süre sonra tutuklandım, gözaltına alındım ve sorgulandım. Üç kişiyi vurmakla suçlanıyordum. Birkaç gün içinde sekiz kişi beni aklamak için tanıklık etti. Bu arada sorumlu kişi de suçunu itiraf etti. Ancak tüm bu tanıklar ve itiraflar dikkate alınmadı. Suçlu bulundum ve 39 yıl ila müebbet arasında bir cezaya çarptırıldım. Kendimi Attica Cezaevi’nde buldum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Kendime şunları sordum: ‘Buradan nasıl kurtulacaksın? Sana kim yardım edecek? Masum olduğuna kim inanacak?’ Sayısız mektup yazdım, yüzlerce mektup yazdım ve hiç biri dikkate alınmadı. Bir seçim yapmak, bilinçli bir karar vermek zorundaydım, yaşamak mı, ölmek mi istiyordum. Esaretn Bedeli filmini izlediğimde, ana karakter hükümlü ve suçsuzdu ve iki seçeneği vardı: ‘Ya yaşamaya çalışmak ya da ölmeyi başarmak.’ Sözler ruhumda yankı buldu. Amcam bana, ‘Belki de yeniden çizmeye başlamalısın, çünkü yeteneğini geri kazanabilirsen, hayatını geri alabilirsin’ dedi. Bana renkli kalemler ve kağıtlar yolladı. Ondan sonra da çizmeye başladım” sözleriyle yaşadıklarını özetliyor.
Dixon, “Amerika’daki haksız mahkumiyetlere karşı savaşmak için ‘Özgürlük Sanatı’ adlı bir vakıf kurdum. Yasalarımız çok sert ve bu yüzden mahkumiyet de çok. Bu yasalar, olağandışı suçlara karşı yazılmış ancak ağır cezalar ABD Anayasası’nın Sekizinci Ek Maddesi’ni de ihlal ediyor” diyor.
Dixon ünlü golfçü Jack Nicklaus’la da görüşmüş.
“Tüm zamanların en büyük golfçüsü Jack Nicklaus, benimle tanıştığında, uysal tabiatımdan dolayı ona Nelson Mandela’yı hatırlattığımı söyledi. Çünkü, sert ve kızgın değilim. Hayatta hepimiz bir şeylerle sınavdan geçeceğiz ve sınavın ne olduğuna biz karar vermiyoruz.”
Valentino Dixon 27 yıl haksız yere hapis yattıktan sonra, 2018’de aklandı.
Dixon, hapishanedeki günlerini terapiye benzetiyor.
“Sanat benim için hapishanede bir terapiydi ama sizin için bu başka bir şey olabilir. Hepimizin bir becerisi var. Herkesin bir kabiliyeti var. Beceri ve kabiliyetinizin ne olduğunu öğrenin ve tüm kalbinizle benimseyin. Bu dünyada ruhu canlı tutan şey o. Hayatta çok fazla zorluk var ve ruhunuzu devam ettirebilmek için bir şeye ihtiyacınız var.”